Sırat Köprüsünden Geçerken Sorulacak 7 Soru – Bilemezsen Geçemezsin
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=QDzlcdd-P08.
Sırat Köprüsünü Geçebilecek Misin? Bahşerde muhakeme ve muhasebe işlerinden sonra cehennemin üstünde bir köprü kurulur ve Allah şefaate izin verir. Bütün insanların cehennem üstünde kurulmuş olan köprüden geçeceklere bildirilmiştir.
Bunlardan takva sahipleri, Allah’a itaat eden kimseler, dünyadayken yaptıkları işlerin güzelliğine ve değerine bağlı olacak bir hızla oradan geçip cennete gidecekler. İsyankâr olanlarsa, hizüstü çöktürülüp cehenneme yuvarlandırılacaklardır.
Aralarından iman etmeyenler, ebedi olarak orada kalacaklarken zerre kadar imanı olan günahkârlarsa, kendi suçlarının cezasını çektikten sonra veya çok merhametli olan Allah’ın lütfuyla bir gün oradan kurtulup cennete gideceklerdir. Cennete doğru yol alanlar, melekler tarafından karşılanırlar.
Rabblerine karşı gelmekten sakınan takva sahipler ise bölük bölük cennete gönderilirler. Nihayet oraya varıp da kapıları açılınca, cennet bekçileri, selam olsun sizlere, ne mutlu size, haydi, ebediyen kalmak üzere giriniz oraya derler. Melekler onları, işte size vaad olunan gün bugündür diye karşılarlar. Cehennemin üstüne kurulan bu köpünün adı sırattır. Sırat, kıldan ince, kılıçtan keskindir. Üstünde yedi durak vardır. Her durakta melekler dikilmiştir. Birinci durakta imanı sorarlar. İkinci durakta beş vakit namazı sorarlar. Üçüncü durakta zekâtı.
Dördüncü durakta ramazan orucunu. Beşinci durakta haccı. Altıncı durakta kul hakkını, ana baba hakkını, akrabanın gözetilip gözetilmediğini sorarlar. Bu kul hakkı meselesi çok önemlidir. Hatta öyledir ki, kullar cennetin kapısına kadar geldiklerinde bir nida gelir.
İğnenin ucu kadar birbirinizde hakkınız alacağınız olursa açmam kapıyı. Yedinci duraktaysa gusülden sorarlar. Efendimiz aleyhisselatü vesselam anlatıyor. Sırattan ilk geçenleriniz şimşek suretiyle geçerler. Sonra rüzgar gibi, bir kısmı koşan at gibi,
bir kısmı koşarak, bir kısmı yürüyerek, bir kısmı emekleyerek ve bir kısmı da sürünerek geçer. Onları bu şekillerde amelleri geçirir. Bu esnada sizin peygamberiniz de sıratın başında durur ve devamlı olarak ”Ya Rabbi, selamet ver, selamet ver” der.
İnsanlar, yaptıkları kendilerini sırattan geçiremez hale gelinceye kadar bu durum böyle devam eder. Hatta bir kişi gelir, yürümeye güç yetiremez de sürünerek gitmeye çalışır. Sıratın iki tarafında asılı çengeller vardır. Bunlar, emrolundukları insanları yakalamakla vazifelidir. İnsanların bir kısmı bu çengeller tarafından kırmalanmış ve yaralanmış vaziyette kurtulur.
Bir kısmı da cehenneme hatırlıverir. Cehennem ateşi müminler üstünden geçerken şöyle der, ”Ey mümin, üstümden çabuk geç, senin nurun ateşimi söndürüyor.” Hz. Ayşe radiyallahu anh’a nakleder, ”Bir defasında cehennemi hatırlayıp ağladım.
Rasulullah Efendimiz aleyhisselatü vesselam beni bu vaziyette görünce, ”Ayşe, neyin var?” diye sordu. Cehennemi hatırladım da ağladım. ”Siz peygamberler, kıyamet günü aile fertlerinizi hatırlar mısınız?” dedim. Peygamberimiz aleyhisselatü vesselam şu karşılığı verdi, ”Üç yer vardır ki, oralarda kimse kimseyi düşünmez.
Hizanda ameller tartılırken, terazinin hafif mi yoksa ağır mı geldiğini öğrenmeden, alın kitabımı okuyun, deyinceye kadar, amel defterinin sağından, solundan mı, arkasından mı verileceğini bilmeden, bir de cehennemin üstüne sırat köprüsü kurulduğunda, kişi bu kancalardan kurtulup kurtulamayacağını öğrenmedikçe, kimseyi düşünemez.
İşlenen her günah, sırat köprüsünün üstüne asılan bir kanca ve çengendir. Onlar oradayken sıratı geçmek ya çok zor ya da imkansızdır. Artık dileyen bu kancaları çoğaltsın, dileyende tevbe ve istiğfarla oradan çıkartsın.”
”İlla man tâb ve âmen ve amil amelân sâlihân, fâulâik yubeddilu Allahü seyyî’âtihim hasenât.” ”Ve kâne Allahü vefûr ve rahîmâ.”
”Allahü vefûr ve rahîmâ.”
İlk Yorumu Siz Yapın