"Enter"a basıp içeriğe geçin

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic Kimdir?

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic Kimdir?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=pYFxd3zSvUw.

O, Sırbistan Kosova gerginliğinin ardından en çok konuşulan isim oldu. Yaptığı açıklamada Kosova uluslararası hukuka göre Sırbistan’ın bir parçasıdır diyerek eleştiri oklarını üstüne çekti. Rusyalı olan yakın ilişkileri ve Putin’le arasındaki benzerlikler ona 2. Putin denmesine neden oldu. Karşınızda Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in profili. Aleksandar Vucic 5 Mart 1970’te Belgrad’da doğdu. Babası Andelko ve annesi Angelina ekonomi mezunuydu. Annesi gazetecilik yapıyordu. Çocukluğu sorumlu geçti. Ailesi eskiden Bostan’ın merkezine yakın bir bölgede yaşıyordu. Radikal hırvat örgüt Ustaşe tarafından yaşadıkları bölgeden kovulmuşlardı. Vucic’in büyük babası Andelko ve onlarca yakın akrabası bu örgüt tarafından öldürüldü. Ardından babasının doğup büyüdüğü yer olan Belgrad’a yerleştiler.
Bu yaşananlar nedeniyle ailesi onu radikal şekilde Sırp milliyetçisi olarak yetiştirdi. Yeni Belgrad’da büyüdü. İlk öğrenimini de burada aldı. Ardından cimnasiyum denen üniversiteye hazırlık için gidilen ama lise seviyesinin üstünde olan bir okula gitti. Bu dönemde sıkı çalışarak Belgrad Üniversitesi’nde hukuk okudu. Mezun olduktan sonra İngiltere’ye gitti. Burada İngilizcesini geliştirdi. İngilizce’nin yanında Rusça ve Fransızca da öğrendi. Hukuk okumuştu ama mesleğini yapmıyordu. Londra’da tüccar olarak çalışıyordu.
Pek çok meslek değiştirdi. İngiltere’den Bosna-Hersi’ye geçti. Burada da gazeteci olarak çalışmaya başladı. Gazetecilik yaptığı dönemde verdiği iki görüntü hafızalara kazındı. Bunlardan biri, Bosna kasabı olarak tanıdığımız Savaş Suçlusu Radovan Karacic ile yaptığı röportajdı. Bosna savaşı sırasında sırk güçlerini komuta eden ve Srebrenizsa’da 8.000’den fazla Müslümanın öldürülmesinden sorumlu tutulan Savaş Suçlusu Radko Miladić’i savunuyor ve korunmasını istiyordu.
Hatta Vucic’in soyadını taşıyan herhangi bir evde güvenli bir şekilde kalabileceğini söylüyordu. Onun çocukluğundan itibaren temel ideolojisini Sırp Milliyetçiliği oluşturuyordu. Sırp Radikal Partisi ile görüşleri uyuşuyordu. 1993’te Büyük Sırbistan’ı kurmayı hedefleyen, aşırı sağ görüşlü bir parti olan Sırp Radikal Partisi’ne katıldı. Aynı yıl mecliste koltuk sahibi oldu. İki yıl sonra da daha 24 yaşındayken partinin genel sekreterliğine yükseldi. O yıllarda Sırplar tarafından 8.000’den fazla Müslümanın öldürüldüğü Srebrenizsa katliamına ilişkin öldürülen her bir Sırp için 100 Müslüman öldüreceğiz dedi. İlerleyen yıllarda bu açıklamasının bağlamdan çıkarıldığını iddia etse de bu sözler asla unutulmadı. Onun bu açıklamaları bazı kesimleri sevindirse de büyük bir kesimin nefretini topluyordu. Zaman zaman protesto ediliyor, hatta saldırıya uğruyordu.
2015’te Sırprenizsa katliamını anma töreninde taşlı saldırıya uğraması unutulmayan anlardan bir diğeri. 1998’de Haberleşme Bakanı oldu. Aslında yaptığı şey medyayı kontrol altında tutmak ve gobez gibi propaganda çalışmaları yürütmekten başka bir şey değildi. Bu dönemde çok fazla eleştiri topladı çünkü hükumete eleştiren gazetecilere para cezası veriyordu ve yabancı televizyonları yasaklamıştı.
Yine bu dönemde medya kanalları ortak sesle etnik azınlıklara nefret söyleminde bulunuyor, Sırp zulmünü meşrulaştırıyor ve Sırp milliyetçiliği propagandası yapıyordu. Hatta aynı dönemde bir gazetecinin suikastte kurban gitmesinden o sorumlu tutuldu. Onun döneminde Avrupa’nın en kısıtlayıcı medya yasası Sırbistan’da kabul edildi. Bu yasaya göre hükumete eleştiren gazetecilere ağır para cezaları veriliyor, hemen ödemezlerse de mal varlıklarına el konuluyordu. Vucic’e göre yabancı medya organlarında çalışan gazetecilerse birer casustu. Sadece bu kadarıyla da kalmadı. Beş bağımsız gazeteci Kosova’da ölen Arnavutlara insan dedikleri için yanlış bilgi yaymakla bile suçlanmıştı. Medya üzerindeki bu baskısı özellikle kriz dönemlerinde daha da şiddetleniyordu. Vucic muhalefet kanadındayken özellikle de Buldozer devrimi sonrasında muhalefetin en önemli isimlerinden biriydi. Oldukça popülerdi, sık sık televizyon programlarına katılıyordu. Kısklı Piramidi isimli yarışma türünde bir programda birinci oldu. Televizyonda yayınlanan dans, müzik ve oyunculuk programlarına katılarak rürü üyesi oluyordu. Sırp halkı onun bu yönünü seviyordu. Sık sık ilginç görüntüler veren Vucic bazen bu görüntülerle anlaşılmakta zorlanıyor olabilir çünkü ne amaçladığını anlamak gerçekten zor. Onu bir metro açılışında dışarıda olmayan kalabalığa el sallarken görmek de mümkün, röportaj verirken yine boşluğu selamlarken görmek de. Lavrova hemen önünüzde tavana bir ip bağlayıp kendimi asabilirim dediğini de duyabilirsiniz. Hatta kendisinin buzdolabından çıkmışlığı bile var. Vucic 2008’de Sırp Radikal Partisi’nden ayrıldı. 2004 ve 2008 yıllarında iki defa Belgrad Belediye Başkanlığına adaylığını koysa da ikisinde de kaybetti. Bunun üzerine bir süreliğine siyaset sahnesinden çekildiğini açıklasa da aynı yıl Sırp ilerleme Partisi’ne katılarak partinin başkan vekili oldu. Bu dönemde fikirleri değişmişti. 2010’daki açıklamasında Sırp Renista’da korkunç bir suç işlendi. Bunu yapan Sırplardan utanıyorum diyerek destekçilerini değişen görüşleriyle şaşırttı. Ajans Friends Presse verdiği bir röportajda değiştiğimi saklamıyorum, yanılmışım, ülkem için en iyisini yaptığımı sanıyordum diyerek bu değişimi kendisi de itiraf etti. 2012’ye gelindiğinde ise partisinin genel başkanı oldu. 2012’de hem Savunma Bakanı hem de Başbakan Yardımcısı olarak görev yapıyordu.
Bu yıllarda hükumette etkisi giderek artıyordu. Genişleyen etkisiyle birlikte 2014 seçimlerinde Sırpistan’ın başbakanı oldu. 4 Mart 2016’da Sırpistan parlamentosu fes edildi. Vucic her defasında Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını söylemesine rağmen seçim sürecinde Cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu. Seçimlerin ilk durumda %56,1 oyla Sandık’tan zaferle çıktı. O artık Sırpistan’ın Cumhurbaşkanıydı. Seçimin sonucu beraberinde kaosu getirdi.
İnsanlar seçim sonucunu protesto ediyordu. Vucic protestolara rağmen böyle bir atmosferde Cumhurbaşkanı olarak yemin etti. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da Rusya ve Çin’le dost olacaklarını açıkladı. 1995’te Radyoİndeks’te bir yayında Kısenca adında bir gazeteciyle tanıştı. İki yıl sonra ise Kısenca ile Alexander Vucic evlendi. Bu evlilikten Danilo ve Milika adında iki çocukları oldu. Evlilikleri 14 yıl sürdü. Çift 2011’de boşandı. Vucic boşandıktan iki yıl sonra ikinci kez evlendi. Son eşi Sırbistan Dışişleri Bakanlığı’nda çalışıyordu. Bu evlilikten bir oğlu daha oldu. 2019’da kalp rahatsızlığı yaşadı. Belgrad’daki bir hastaneye kaldırıldı. Üç gün sonra da taburcu edildi. Hastanedeyken yetkililer sağlık sorunlarının gazetecilerinin baskılarından kaynaklandığını iddia etse de Vucic bu iddiayı reddetti. Vucic ile ilgili belki de hiçbir zaman hafızalardan silinmeyecek anlardan biri
2020’de dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’la Oval Office’de yaptığı görüşme de yaşandı. Trump tarafından sorguya çekilircesine bir sandalyeye oturtulmuştu. Trump, Sırbistan İsrail Elçiliğini Kudüs’e taşıyacak dediğinde ise Vucic’in yüz ifadesi birden değişti. Anlaşmada ne yazıldığından habersiz bir hali vardı. Önce anlaşmaya, sonra kurmaylarına baktı. Son derece stresli görünüyordu. Bu görüntüler ve Trump karşısında düştüğü pozisyonun ardından dünya o anları konuştu. Ülkesinde de yoğun eleştiri aldı. Uluslararası Aför örgütünün 2021’de Vucic hakkında hazırladığı raporda geçen detaylar oldukça ilginç. Raporda Vucic, insan hakları ihlalleri, ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar, şahıslara, gazetecilere ve medya organlarına yönelik taciz kampanyalarıyla anılıyor. Özellikle Sırbistan ve Vucic ile ilgili söylenmesi gereken bir diğer şey de
Rusya ile olan tarihi bağları. Rusya-Sırbistan ilişkileri hep iyiydi ve Vucic bu iyi ilişkileri dikkatle sürdürdü. Kırım’ın ilhakı ve Ukrayna’yı işgali sürecinde beklendiği gibi Rusya’ya yaptırım uygulamadı. Aslında Alexander Vucic, Sırbistan’ın Putin’i olarak görülüyor. Tarihi bağlarıyla iki ülkenin birbirine yakın olmalarının yanı sıra Vucic Putin hükümetine büyük bir bağlılık duyuyor. Bu da ona ikinci Putin denmesine neden oluyor.
Vucic son günlerde yaşanan Kosova-Sırbistan geriliğiyle tekrar gündemde. Vucic, Sırplar daha fazla vahşet görmeyecek, teslim olmayacağız ve Sırbistan kazanacak diyerek milliyetçi duygulara yönelik açıklamalar yaptı. Ardından da Kosova uluslararası hukuka göre Sırbistan’ın bir parçasıdır diyerek tansiyonu iyice artırdı. Eskiden nefret söylemlerinde bulunan, sonraki yıllarda da her fırsatta değiştiğini söyleyen Alexander Vucic gerçekten değişmiş olabilir mi?
Aslında Sırbistan’la Kosova arasında yaşanan son gerilim bize bunun cevabını veriyor. Çünkü Kosova ile ilgili nefret dolu açıklamalarına bakıldığında değişmediği apaçık ortada.
Karşınızda Sırbistan Cumhurbaşkanı Alexander Vucic’in profili.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir