"Enter"a basıp içeriğe geçin

Şu An Youtube’da Geçirebileceğiniz En İyi 10 Dakika (YAŞAM HAVUZU)

Şu An Youtube’da Geçirebileceğiniz En İyi 10 Dakika (YAŞAM HAVUZU)

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=Xy62a_PAQqM.

Yaz mevsiminin gelmesiyle Orta Afrika’da yağmurlar durdu ve tüm hayvanlara hayat veren nehir akmayı kesti. Arkasında havuzcuklar bıraktı. İşte tüm hayvanların gizemli bir harmoni içinde riskli kumarlar oynadığı bir havuzun hikayesi. Suyun azalmasıyla etraftaki canlılar burada bulunan havuzlara yöneliyorlar. Havuz şu an su aygırları ve timsahların anlaşmalı komşuluğuna ev sahipliği yaparken,
havuz çevresindeki dominant memeli ise babunlar. Antilopların havuzdan su içmeye yeltenmesiyle havuzda bulunan 60’a yakın timsah, yiyecek ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Aklını kullanan bazı canlılar ise suya başka bir yöntemi kullanarak ulaşmakta. Babunlar kazdıkları kuyulardan su çıkararak timsahlardan uzak bir şekilde hayatta kalmayı başarabiliyor. Beyaz tepeli kız kuşu suyun yakınlarına yumurtalarını bıraktı ve onları savunmak için her şeyi yapıyor.
Güneşlenmeye çıkan timsahlar tabii ki de kuşun uyarı çığlıklarına aldırış etmiyor. Burada bazı su aygırlarının timsahlara nazikçe dokunuşu onları yer açmaya iterken, bu durum 400 kilogramlık timsahların 1,5 tonluk su aygırlarını olan tahammüllerini biraz daha net görmemizi sağlıyor. Havuz su seviyesi düştükçe savunmasız balıkları avlamak için gelen kuşlarla doluyor. Sarı gagalı leyleğin bu yaptığı hareket oyundan ibaret değil. Balığı yutmadan önce yorması lazım ki balık yutulduğunda hareket edip keskin kılçıklarıyla boğazını yırtmasın. Havuzun yakınlarına yolu düşen dişi bir aslan biraz dinlenip su içmek için duruyor. Babunların açtığı kuyuya gözünü kestirse de istediğine ulaşamadı. Görünüşe göre kuyu arılarla dolu ve onların da suya ihtiyaçı var. Su için risk alıyor çünkü o emzirmek zorunda olan bir anne. Havuza yöneldiğinde timsahların varlığını fark eder etmez hayatının tehlikede olduğunu anlayıp buradan uzaklaşıyor. Burası Timsahların Bölgesi Bu sırada kız kuşunun yumurtaları için bir talip var. Bu kertenkele kuş yumurtalarının ve şanslıysa bazı timsah yumurtalarının peşinde. Ama kız kuşu kertenkeleye hemen savaş ilan ediyor ve püskürtüyor.
Hava sıcaklığı durmadan artarken antiloplar kumun sıcaklığından ötürü yürürken bile zorlanıyorlar. Bastıkları yer adeta yanıyor. Ebeveyn kız kuşlarının bu eriten sıcaklıkta yumurtalarını pişmekten önlemek için bir planları var. 10 dakikada bir kuluçka tüylerini suya batırıp bardiyalı şekilde serinleterek yumurtalarını bu pişirici sıcaklıktan koruyabiliyorlar. Anne antilop ve yaban domuzları yavrularına süt salgılamakta zorlanınca hayatta kalmakta amatör olan küçük yavrular da su kenarlarına geliyorlar. Havuz içinde ise yeni doğmuş olan bu yavru su aygırı her şeye çok meraklı. Neyse ki timsahlar yavru su aygırını yemeği düşünemezler. Bu babanın rahatı bulunmaması gereken bir yerde bulununca bozuluyor. Masum olsa da yağmur kuşunun yumurtalarına çok yaklaştığı için kovuluyor. Alan iyice daraldı.
Bu havuz ise bir ay önce neredeyse 40 timsah tarafından domine ediliyordu. Şu an sadece bir timsah var. Civardaki babımlar geçmişteki su aygırlarının büyük ayak izlerinin oluşturduğu kuyucuklardan su içip tehlikeden uzak kalmaya çalışıyorlar. Havuzdan daha çok ölü balıklarla dolu bir çamur birikintisi. Bu timsah kendisine ait küçük çamur birikintisini gelecek görmediği için terk ediyor. Dikkatsizce su içerken suya düşen yavru bir antilop ise tamamıyla çamura bulanınca annesi onu tanımakta zorluk çekiyor. Yavrusunu kokluyor ama tanıyamıyor. Kendi yavrusu olmadığına kanaat getiriyor. Ama yavru ısrarcı ve anne sonunda kabul ediyor. Görünüşe göre az önce umutsuz sandığımız timsah fikrini değiştirdi. Geri dönme sebebi şimdi anlaşılabiliyor. Kuluçkaya bıraktığı yumurtalar çatlamış ve yavru timsahlar annelerinin ağzında yeni evlerine geldiler. Yavrusunu kapmaya çalışan cüretkar kertenkeleye karşı onları koruyor. Ama bu küçük timsahların hiç şansı yok. Dokuz aydır yağmur yağmadı. Hepsi sadece bir saat içinde hayatını kaybedecek. Suyun şiddetle azalması havuza yaklaşmayı katbekat daha tehlikeli kıldı. Artık her canlı birbirinden öğrenip kuyu kazıp su çıkarmanın derdinde. Suyun içinde bir lokma antilop için yaşanan bir cücrcün a anne su aygırını rahatsız etti. Yavru su aygırı timsahların arasında kaldı. Ama anne garip bir hamle yapıyor ve onu timsahların ağzındaki antilopun hemen altına itiyor. Neyse ki belki o istemese de onun mevcudiyeti bile bebeğin hayat garantisi. Timsahlar bebeğe dokunmayacak. Kendi babamlar kuyuların çoluğuna hakim. Kendi türleri için su çıkartıp koruyabildikleri kadar koruyorlar. Sivri boynuzlar korumayı delip geçebiliyor tabi. Zamanla kuyularda yeteri kadar su sağlanamayınca anne bir babun kendisi ve yavrusu için havuza yaklaşmak zorunda kaldı.
Timsahlar bu fırsatı değerlendirmekte geç kalmadılar. Anne kurtulabildi ama yavru timsahın ağzında. Timsahın burada iki seçeneği var. Ya havuzda kalıp kendisine zor yetecek olan yavruyu diğer timsahlarla paylaşacak ya da suyun dışına çıkıp tek başına keyifle yiyecek.
Her babun yavruyu suyun dışına çıkan timsahtan almak için büyük bir savaş veriyor. İki tarafta bu savaştan mağlup ayrıldı. Yavruyu kurtarmak için biraz geç kaldılar. Artık sol kolunu kullanamayacak olan anne muhtemelen birkaç gün sonra damar akıntısından hayatını kaybedecek. Gün geçtikçe havuzda kalan suyun büyük bir kısmı çamura dönüştü ve havuzdaki su aygırılarının çoğu başka bir su bulmak uğruna havuzdan ayrıldı. Babunlar suyun yok denecek kadar az olduğu bu kaos ortamında birbirlerine karşı agresifler. Domine ettikleri kuyular birkaç için bile yeterince su sağlamazken hala kuyular üzerinde kavgalar dönüyor. Büyük olan küçüğe zorbalık yapıyor. Gün geçtikçe günahları ellerindeki kırmızılıktan anlaşılan birkaç babun ortaya çıkmaya başladı. Onlar annesiz gezen antilop yavrularının katilleridir. Bu babun timsahlar kadar belirgin bir avcı olmasa da antiloplar ona kolay güvendiği için daha da cani. Anne impala yavrusuna ne olduğunu bilmeden onu arıyor. Avıyla birlikte bölgesine dönen bu babun elindeki antilopa yeni talipler çıkacağını kestiremedi. Bu bir yemek kavgasından daha çok erkeklerin dominantlık kavgası. İkisi kavga ederken bir domuz fırsatı değerlendiriyor ama sadece kısa süreliğine.
O aç ve çevik bir babun için bir rakip bile değil. Babunlar o kadar bencil ve agresif bir ruh haline büründü ki kafasını kaptıran bu yavru için yardım çığlıkları atan anne her zamanki gibi de sık bulamıyor. Çamurlu bacaklar çizilmiş bir surat ve asla unutamayacağı bir kabusla döndü. Şimdi temizlenmeye ihtiyacı var ama kimse onu temizlemeyecek. Çamurun içinde taşlaşmaya başlamış timsahlar yağmur yağması umuduyla neredeyse cansız bir biçimde bekliyorlar. Görünüşe göre bu hayvanlar için başka planlar var. Yağan yağmur havuza tekrardan hayat bahsediyor. Ancak su sadece güzel zamanları hatırlatan bir rüya gibiydi. Kraklı kısa süreliğine yağmurun dinmesiyle birlikte geri geldi.
Son su aygırı da havuzdan ayrıldı ve muhtemelen o da umutsuzca su ararken çıktığı bu serivende susuzluktan hayatını kaybedecek. Havuza sadece bir timsah kaldı. En büyüğü ve en güçlüsü. Burası onun havuzu ve gitmeye hiç niyeti olmadığını açıkça gösteriyor. Havuzun bir zamanlar en derin olduğu kısmında kıyaya vurmuş bir kabus gibi bekliyor ve kimseyi yaklaştırmıyor. Diğer timsahlar son enerjileriyle bir ağacın gölgesine sığındılar.
Yağmur yağana kadar kalan yaşam enerjilerinin burada minimal şartlarda yeteceğini ümit ediyorlar. Yaşlı erkek timsahsa kendini kalan çamur beri kintisinin derinlerine itiyor ve havuzun son kalıntıları ile üstünü kaplıyor. Aradan 6 hafta geçti. Havuzun en derin noktasında büyük erkek timsahın iskeleti öylece duruyor. Son dakikaya kadar dominant, krallığının ortasında. 30’dan fazla babun iskeletiyle çevrili havuz adeta bir mezarlık. Hava sıcaklığının 50 santigrat dereceyi bulduğu kuraklıkları, ağaç gölgesine giden timsahlar dahil hiçbir hayvan atlatamadı. Sadece birkaç akıllı timsah dışında. Yerin altında mağaralar bularak kendilerini buraya saklayan timsahlar nem kaybının az olmasıyla burada hayatta kalmayı başardılar ve nehrin tekrar oluşmasını beklediler. Havaların serinleşmesiyle nehir yeniden akmaya başladı ve beraberinde hayatı geri getirdi.
Yeni gelenler eskilerin kemiklerini görecekler ama ibret alabilecekler mi? Duada mutlu son yoktur. Sadece inişli çıkışlı döngüler vardır. Bu belgeselde ekrana yansıtmadığım ama bu kurak arazinin ortasındaki küçücük çamur birikintisinden su içmeye gelen kartal, kirpi, fil, bufola dahil daha birçok hayvan daha vardı ve onların bize verdiği bir mesaj var.
National Geographic’in 1995’te çektiği bu programı izlediğimde 8 yaşındaydım. Bugün 28 yaşında olan beni hala etkiliyor. Sadece suyun ne kadar önemli olduğunu ve su olmadan her canlının hayatını kaybedeceğini bana öğretmedi. Diğer öğrettiği ders doğanın bir ayna olduğu, aynaların en parlığı olduğuydı. Hayat adeta bir nehir gibidir. Altın parıltıları akıp gider. Sonunda elimse sadece kum kalır.
Videoyu izlediğiniz için teşekkür ederim. Ben Ruhi Çenet.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir