Türkiye Batıyor mu? – Olmaz Öyle Saçma Ekonomi – Dr. Hakan Özerol – B21
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=eELP5HzQrhw.
Hocam merhaba. Hocam selam. İlk programımızdan bu yana Türkiye’nin batmayacağını söylemenize rağmen sürekli olarak bir kriz, cds’ler, default swap’ler, sudden stop’lar. Hocam ilk söylediğimizden bu yana ilerleme yok. Gördüğün gibi sürekli İngilizce terimlerle vatandaşı korkutma çabası. Bunlar dış mihrakların. Bir sürü kelime var. Onları biraz açalım aslında. Kriz var, buhran var, resesyon var. Kara çarşamba 13. Cuma.
Buhran şey çevirisi, depresyon, grip depression de onu çevirmiş. Yani aslında bazen resesyonla ilgili falan bir terminoloji uydurulur. Der ki mesela ekonomi küçüldü, iki çeyrek üst üste küçülürse o zaman biz buna resesyon diyelim denmiş. Türkiye’de iki çeyrek üst üste eksi olmasa bile, iki çeyrek üst üste bir büyüsek bile biz resesyon falan diyebiliriz. Bu resesyon, durgunluğun ya da krizin artık böyle yıllara sari hali de depresyon olmuş. 1800’lerde değil. Fransa’da olan bir buhran var. Aslında birinci buhran var. İkinci buhran yerine büyük buhran denmiş. Yani o küçüğü bu da büyüğü falan gibi. 29’da olan. 29’daki büyük buhran diye geçiyor. Şimdi efendim kapitalist teori diyor ki anladığım kadarıyla belli aralıklarla kriz kaçınılmaz. Neden? Hocam onu aslında kapitalizm eleştiren teoriler söylüyor. Kapitalizm bunun harika bir şey olduğunu söylüyor. Ama kabul ediyor da galiba. Yani şöyle kapitalist teorinin aslında fikir babasının kim olduğu da tartışılabilir. Yani çünkü kapitalizm o kadar uzun zamandır hakim ki hani zaman içinde evrilmiş onun içinde bazı görüşler buna işte haklısın derken bazıları ya bunlar elemeleridir.
Daha iyi günleri göreceğiz diye bakabiliyor falan. Ama evet yandan bakanların hepsi bunu iddia ediyor. Pratik olarak da biz gördük zaten. Şimdi Türkiye’nin kriz tarihine benziyormuş gibi görünse de düşünsene bunlar aslında Türkiye’nin tarihleri değil. 2001 krizi, 2008 krizi, 2020 diyoruz. 2001 bizde var diye bizim krizimizmiş gibi geliyor. Halbuki 2001 dünyada büyük bir kriz. Bizde de olmuş. Hani bizdeki açıklaması Cumhurbaşkanı Başbakanı Anayasa fırlattı. Buna çok bozulan 14 banka battı.
Abi 2001’de 11 Eylül oldu, Nazlak borsa çöktü, dotcom balonu vardı çöktü filan. Geriye doğru gittiğimizde 74 gibi mesela ya da 80 darbesi gibi bunların hepsi aslında uluslararası iktisadi, sosyekonomik dalgalanmalar. Onun için Türkiye dışından bakarsak buna dediğini en azından akademik olarak birisi kanıtlamasa bile biz yaşadık. Yani bütün dünyada 80’de de kriz oldu, 90’ların başında da oldu, 2001’de de oldu. O zaman şey de kolay 10 yılda bir kriz oluyor. Evet oldu yani hakikaten. Kapitalizmde ortaya attığımız şey ne?
Yani herkes işte kendi çıkarını maksimize edecek. Alt dallarından bir tanesi kapitalist tanım olarak söylemiyor. Şirketler kar maksimizasyonunu oynayacak. Bunu yaparken devlet daha az karışacak. Asıl amacımız kar. Bunun altında karşı görüşünün Marks tarafından gelen emeğin sömürülmesi olacak. Onun artı değeri de kapitalistlik alacak. Peki sermaye kıymetli olacak. Güzel de o zaman bunun yanına 4 tane daha sermayeler gelince kar marjları sıkışıyor ve kriz oluyor. Basit bir yaklaşmalar. Bir yandan da şey değil mi halkın eline para geçiyor. Kar ettikçe sen tabii maaş veriyorsun. O maaş verdiğin insanlar daha rahat bir şeyleri almaya başlıyor.
Onları almaya başlayınca talep artıyor. Talep artınca sen fiyat arttırıyorsun. Bu mu krizin nedeni? Yine bize girdi yani. Krizin tek sebebini böyle bir şeye bağlamak zor olabilir ama bu döngüde tabii ki problem var. Döngünün kilitleneceği bir yer belli. Doğru söylüyorsun. Yani sen bana para verdin ben tekrar onu almaya geldim. Onu tekrar almaya geldiğim sırada bu sefer hani daha çok insanın satın alma gücü olursa daha çok üretim yapmak lazım. Bu kadar yoğun üretim yaptığımızı varsayalım. Televizyondan gitsek mesela 1000 kişiyi alacak diye 1000 kapasiteli tesis kursak. Ama devamında bir bin kişi daha gelecek mi? Onlar geldi diye kapasite 2000 yapsan. Bir sonraki aşamada biz çok mersi televizyonumuz var ve 20 yıl değiştirmeyeceğiz dersek de sistem kilitlenecek. Yani aslında iddialardan biri şudur. Tamirinin olmaması ya da çabuk bozulması filan da günden de kapitalizmin problemi. Kâr maksimizasyonuna dayalı olması. Yani biz bir kafe açtık ve ayda 5000 lira kazanıyoruz huzurluyuz. Biz de bu yeter dersek batıyoruz. Öyle mi? Biz ondan batıyoruz. Mustafa geliyor. Karşı taraf açıyor. Onun için sen şunu anlamak zorundasın. Mustafa’nın köşeye de ben kapmalıyım. Onu da ben almalıyım. Bunu da büyümeli. Niye batsın? Direkt yarım 2500’e mi düşecek diyorsun? Yani muhtemelen öyle bir şey olacak. Çünkü o civarda hepimizi besleyecek kadar müşteri olmayacak belki de. Hani bir dönemin lokmaca örneği gibi. Ama bu Mustafa’nın hıyarlığı değil mi? O hıyarlığın sonuncu da bir sermaya batıyor. Düşünsene Mustafa bir ortaklara batıyor mesela. Abi bana eğer bir söz hakkı geldiyse zaten ilk kafayı ben açtım. İlker sonradan geldi. Hayır adamın verdiği örnek de önce ben açmıştım ya. Onu nasıl değiştir bununla mı? Hayır. Mustafa tabii ki Mustafa’sa ben adamdır ama burada şey ilkesi zarar görmüyor mu? Sermaye akıllıdır. Niye Mustafa benim karşıma açsın? Şu anki Türkiye’nin inşaat durumunu düşünelim. Bütün inşaatçı ve mütahhitlerin akıllı olduğu üzerinden mi ilerleyelim? Yani birileri süper fırsat var diye geliyor. AVM gibi abi düşünsene kapasite meselesi var ve o kapasitenin sonsuz olduğunu varsayın. Çok iyiymiş ben de yapayım. O iyiymiş ben de yapayım falan diye giriyoruz. Şimdi hatırladım Veyy’si vardı bizim. Kafe var okulun yanında. Tutturdu ben de kafe açacağım. Niye açacaksın oğlum? Çok kazanıyor. Evet bir kahveye 20 lira veriyoruz onu biz alsak daha iyi olmaz bu diyor. Abi Cihangir de son 1.5 senede kapanan kafe sayısı 60. Her sene bu döngü devam ediyor yani. O kapanıyor 60 tane yenisi açılıyor. Bu tabii bir de beyaz yakalı hayallidir. Ne yapacaksın? Kafe açacağım. Daha çok parası varsa butik otel açacağım. Neci olduğunu önemli değil. Niye? Abi 20 lira alacağız kahveye falan. Yani çok kolay gibi geliyor bazı insanlara bu. O da var. Tabii biz çok ilkel hale getirdik. Konuyu sadece kafe düzenini değil ama toplamında mesela 19-29 krizinden sonra bir gazeteci soruyor. Sayın Başkan öldük bittik önlen paketi eğlen paketi falan güzel de bu kriz niye oldu diyor. Tarihteki en kısa net cevaplardan biridir. Ars fazlası. Overproduction. O kadar çok ürettik ki mesela arabalarda seri üretim ampülde seri üretim var ama Amerika’nın bilmem ne kadar bölgesinde elektrik yok da. Hat yok ama sen ampülde seri üretimi geçsin. O zaman düşüncesizce ve plansızca yapılmış üretim. Zaten abi ondan sonra şey gelmiyor mu hani planlı ekonomi galiba doğrusu bu trendi var. Yıllar süren işte Türkiye’deki dpt karşılığı onun gelmesi.
Ondan sonra yine devlet karışmasın abi sermaye hep haklıdır döngüleri filan. Bizi izleyenler arasında böyle finansdaki önemli dataları takip edenler vardır. Böyle bakan Amerikan Başkanı PMI verisi açıklansın diyor. Satın alma yöneticileri endeksi. Arıza madem üretim de o zaman biz real kesimin satın almacılarına durun nasıl diye rutin olarak soralım. Bugün 90 yıl sonra çok takip edilen bir satın alma yöneticileri endeksi. O gün krizin sebebi budur diye varsayan Amerikan Başkanı’nın yönlendirmesiyle hesaplanmaya başladı. Peki şu anda ne oluyor? Çünkü şöyle garip bir durum var. Bu pandemi başladı. Bir 15 gün geç geliyor her şey. Pandeminin başladığına önce inanılmadı. Sonra hakikaten başladı dendi. Ya bu büyük kriz getirir dendi. Sonra borsalar deli gibi yükselmeye başladı. Yükseldi yükseldi. Bir buçuk yıl falan geçti iki yıl hatta. Sonra bir gün geçenlerde küt diye düşmeye başladı. Ve bu sefer yine büyük krizden bahsediliyor. Niye zamanlama tam tutmuyor? Ya aslında şöyle düşün tam artmaya başladığı zaman bugün bunun geleceğini sen biliyor olsaydın bile. Sen söylemiştin bu arada.
Biliyor olsaydık bile. Abi artıyor. Bundan faydalanmamız lazım. Gidiyorsun anlatabildim mi? Çünkü ben en zekiğim doğru zamanda çıkarım diye varsayıyorsun. Hikaye aslında bu. Bunu öngörsen bile o gün ki oyun o. Oyunun adı o. Bir de biraz profesyoneller gözüyle bakalım. Hani sen ben gibi değil de böyle işi bu olan sabah kalkıp bunu yapan para yöneten insanlar var. Ben sizi öyle sanıyordum hocam. Yapıyordum. Bir bankadasın yatırım bankasından sana görev vermişler. Diymişler koçum senin şu kadar param var. Bunu iyice yönet. Sen diyorsun ki. Yönet dediği orada para kazan demek istiyor.
Tabii o miktarı artır. Böylece kâr edelim banka olarak. Yani sana biz 5000 dolar maaş veriyoruz. Sen ayda 50.000 dolar kazandırıyorsan. Bizde o vardır ya bir de. Amma para alıyor bunlar falan. Adam 50.000 dolar kazandırıyorsan 5.000 alsın yani. 100.000 kazanır. 10.000 alsın bana ne abi yani. Şu anda ekran karşısında olup da hiçbir mal görmeyip large ver takım elbiseyi arkadaşlar yaptığı için böyle görünüyor ama aslında bu bizim esnafın abi şekere zam gelecekmiş deyip stoklamasıyla çok da bir farklı bir şey değil duruma göre. Sadece ekran karşısında olunca biraz böyle uydurup kaydırık gibi geliyor.
Real bir şey düşünsene bizim köşedeki esnaf şekere zam geleceğini biliyor. Bu civardaki en çok nakde olan esnaf da o gidip iki kamyon alıyor. Hatta bankadan da kredi çekip sekiz kamyon alıyor. Kaldıraç da yaptık anlatabildim mi? Şimdi sen bunu çok hızlı ve ekran karşısında yapınca bir çok uyduruk gibi görünmeye başlıyor. O çocuğa diyorsun ki kardeşim bak sana 10 milyon dolar verdik. Sen bunu yönet falan filan. Şimdi çocuk piyasaları takip eden biri olup şey dese mesela. Yalnız ben size söyleyeyim. Fed faiz arttırır seneye falan çöker. Oğlum manyak mısın? Seneye bakarız. Sen şu anda al. Onun için böyle çalışıyor. Yani bazen göremediler mi? Görsen de böyle derler. Çok kocaman bankaların üst yöneticilerinde mesela. Bu tartışmalar daha sonra ortaya saçıldı. Yani diyor ki adam siz göremediniz mi? Kardeşim diyor 2008 krizinde mesela. Evet. Lihman’da falan. Göremediniz mi? Diyor ki gördüm. Niye önlem almadınız diyor. Herkes yani herkes oyundaydı. Arada bir yerde ben yapmıyorum. Mesela sermayeler şey diyecek. Tekizdeki sen miydin oğlum? Diyor ki yani tek akıllı sen miydin? Bu kadar adam yaptı. Ama hep beraber çöktünüz. Elde gelen düğün bayram. Demin söylediğin kriterler vardı ya PMI’lar. Hatta CDS’ler bütün o göstergeleri izleyenler aslında görmüyor mu geleceğini? Görüyor. Yine de tahmin tabii. Yani ilk ay düşünsene biz burada mesela statik olarak bakıyoruz. Yani bu gördüğün CDS örnek veremsiz çok konuşulduğu için bugün söylüyorum. Neyi içeriye? İşte Türkiye’nin örnek veremez. Döviz rezervi şu kadara düştüğü için. Hükümet şöyle garip bir karar aldığı için işte bankaların ödemesi bilmem ne olduğu için. Şirketlerden döviz sat dendiği için. Halk banka bilmem ne olduğu için Türkiye risklidir. Doğru. Şimdi fakat bu statik bu veriye istinaden şu kadar riskim vardı.
Ama biz karşı tarafın da elinin armut toplamadığını biliyoruz. Bir de karşı taraf var. Yani Türkiye default eder diyorsun ki Türkiye’nin default etmemesi için uğraşan bir şey var değil mi? Ekonomi yönetim var hükümet var. Sanırım hükümet. Sanırım ben de öyle umut ediyorum. Bu arada seyircilerimizi anlamaz default etmek aslında batmak değil mi? Bak bak ama biz bu data’ya göre batabilir dedik. Bunu herkes görüyor mu görüyor ama ben şey diyebilirim. Abi bunlar kesin diye önlem alır diyorum. Sen de diyorsun ki böyle daha önce de olmuştu baksana 2001 daha bile fenayede dönmüştük diyorsun ki bizim yaptığımız şeyin ismi de spekülasyon.
Eşit dağıtılan bilgiler ışığında riski farklı değerlendirip genel psikoloji dışına çıkmak. Biz seninle ya çok kazanacağız ya da battığımızda şey diyecekler oğlum çok barizli göremediğiniz mi diyecekler. Peki ama mesela fed bunu biliyor herhalde. Yani fed bu pandeminin başından beri önce parası açtı. Sonra ben bu parayı çekeceğim dedi baya hazırladı milleti. Yani yıl iki yıl sürdü abi iki yıldır aynı muhabbet dönüyor. Şimdi başladı çekmeye ya yani herkes biliyor bunu anladım kadarıyla. Doğru bir de fed düzeyinde ben şeyden hep kaçınıyorum biliyorsun hani fed onu yanlış anlatayım falan diyecek. Onlarca adam var orada yani bilmem kaç doktorlu herifler var yani. Hepsi Harvard’dan müzum adamlar. Yanlış bak ben sana söyleyeyim şey gibi hoca yanlış oynatıyor gibi bir şey. O duruma düşmemek adına dim değil diyerek başlıyorum. Şunu söylemek isterim şimdi adamların çok fazla sınırı var konstriyenti var. Diyor ki mesela evet enflasyon artıyor enflasyon artınca faizi arttırmak lazım. Güzel ama diyor ki bir örnek başkan yeni değişti faizi birden arttırsak oğlum bana garizenizde der mi? Çünkü biliyoruz ki politikacılar faiz arttırmak istemiyor. Çünkü faizleri ucuz olsun düşük olsun millet ev alsın para harcasın biriktirmesin ekonomi canlı olsun. 2 borsalar tarihi rekorunda ben bunu yaparsam borsalar düşebilir mi düşebilir. O zaman bu hızlı kararı almayayım filan. Yani çok fazla adamın parametresi var ve dolayısıyla önce dikkat edersen nasıl başladı. Enflasyon geçici bence dedi. Sonra biraz daha devam edince evet enflasyon var ama kontrolümüzde dedi. Sonra dedi ki artıyor gözümüz üstünde ama çok da bir şey olmaz dedi. Sonra dedi ki çok tehlikeli. Kardeşim orada mesela sen bunu ilk gün söylesen belki borsa çökecekti. Belki şunu düşünmeye başladı. Borsam önemli şu mu önemli? Amerikan başkanı da şu. Amerikan başkanı ikna edip de başkan enflasyonla mücadele çok önemli dedikten sonra böylesi bir karar almak daha kolay olmuş olabilir filan. Yani dediğin doğru görmüyor olamazlar ama zamanlaması kritik. Çünkü çok net bilgilerimiz var. Yani şöyle her şeyi elesek laboratuv ortamında faiz arttırdın mı çok sert arttırdın mı borsalar düşecek. Yalnız o öyle değil hocam. Siz onu yanlış söylüyorsunuz. Öyle değil ben katılmıyorum. Ben katılmıyorum. Bir tane söylem var. Bir diyorlar ki yurt dışında zaten atıyor. Şimdi işte Amerika’da faiz arttırımına gidildi. Bunun bizdeki etkisi aslında. Biz sadece Türkiye’deki olay olan olaylar yüzünden bu durumda değiliz deniyor. Bu ne kadar doğru? Doğru yani tamamen sadece bizde iyiliği değil. Kötü benzetme belki ama savaşta abi adamlar soldan gelmeseydi biz bu savaşı yenerdik gibi bir şey soldan gelebilir adam o tarafı önlem alırsın bu tarafı da önlem alırsın. Sonra bakarsın ne yapacağını orada faiz artmasa iyiydi. Tamam da sen çok az rezervle yakalanmışsın. Şununla bununla yakalanmışsın. Dolayısıyla sen belki önlemlerini daha çok almış olsaydın oradaki durum o kadar etkilemezdi. Ama toplamında evet. 2 faizi düşürüp döviz ne olursa olsun diyor olmak bizim yeni uyguladığımız bir sistem değil mi? Onunla alakalı şimdi bir yanlışı yapıldı. Doğrusu yapıldı. Hatta ne isteden dönürse kardır gibi bir anlayış hakim değil mi ekonomi piyasalarında? Yani aslında ilmi olarak bunu anlamak mümkün değil mi? İlimden de öte hani. Look at the tabela yani. O kadar net ki dünyadaki en düşük faiz en yüksek ekstriyel faiz en az Merkez Bankası rezervi en düşük tüketici güveni dünyadaki en yüksek cdslerden biri o kadar belli ki yani bir şeyin yanlış olduğu belli. O kadar absürt bir şey tersi. Yani biz konuşuyoruz biliyoruz ama sonuçta 1 ya da 3 ya da 5 kişinin elinde ise onlar da bu karar vermiştir.
Biraz Mustafa’ya ek yapacağım. Yani yarın hükümet dese ki faizi yüzde 10’a çıkarttım. Ne olur? Kur’un daha yukarı gitmesin engelleyeceği anlamında bir şey olur. Yurtdışındaki bu notumuzu kıran arkadaşlar. Hah bunlar doğru yolu gördüler deyip daha olumlu yanıtlar filan gelebilir ama Türkiye Özeni’nde konuşuyorsak o kadar büyük hatalar serisi ve dertlerle bir noktaya geldik ki hani yarın şunu yaparak ya da bunu yaparak bunu komple çözemeyiz. Yani 86 puanlık artışı.
Hünkar şey konuşmuştuk ki hatırlarsan ne kadar zamanda kurtarız da ne kadar zamanda bozduysa o kadar zaman kurtarız vardı ya bir konuşmamızı söylemiştik. Yani biraz onun gibi ama ben ne olur diyorum. Yani yüzde 120 oldu faiz 150 oldu 200 oldu. Artistlik kullanıyorum. Saddnstop ani duruş vardı ya girişte söylemiş olduk. Ani duruş çünkü 120 olduğu anda ev almazsın araba almazsın iş kurmazsın mal bile almazsın abi nakitte kalalım bankaya koyalım dünyanın faizi etkisini yaratır.
Kredi kullanamazsın zaten yüzde 120 ile kullanacağın kredi ile ne iş yapacaksın ki para kazanacaksın. Ani duruş olur ama evet yani biz kur problemini bu anlamda çözebiliriz. Yani kur yukarı gidecek hali kalmaz. Kur kaça düşebilir. Teorik olarak hesaplamak çok zor ama hani düşer düşer gerçekten baya da düşer. Çünkü birden bire sen Türk lirasına müthiş bir kıymet veriyorsun ama hani bu bütün dertlerimizi çözmez de hani bugünle ilgili bir etki yapar mı dersen yapar milletin dövize gitmesini engeller dövizini. Ben bozarım bana birisi yüzde 100 TL faizi verse. Şeyi anlamıyorum şimdi TL’nin kaynağı biziz bu cahil adamlar var yani Amerika efendim basıyor biz de basalım. Biz de aslında biz istediğimiz faiz veririz. Ne olacak abi al şey mertcanın 100 bin lirasını 200 bin bas ver. İlker programın formatını bozmuyorsa şu anda gelip kalkıp öpmek istiyorum seni kardeşim. Onu zaten bu hani bizim bu kadar kontrol edebildiğimiz bir TL ye işte faiziyle oynayalım durduralım indirelim basalım filim bu kadar elimizdeki bir şey yerine
biz Amerika’nın bastığı doları tutmaya çalışıyoruz anlatabildim mi yani? Niye bunu yapıyoruz ki zaten biz yani bu bizim çok daha kontrolümüzde bir şey faizi de kontrolümüzde miktarda kontrolümüzde ama sen diyorsun ki doları tutacağım ayı buçukta ama o kötü bir şey değil mi? Kötü bir şey ben sadece genel kontrol anlamı söylüyorum yani TL’nin miktarı TL’nin faizi TL’nin nerede nasıl kullanılacağı marka tarafındaki bankalara mal et falan. Bizim benim kontrol edebileceğim yani ben yarın faizi 9 puan arttım diyebileceğim bir şey ama doları 17’ye indirdim diyemiyorsun işte. Yani anlatabildim mi? Onun için zaten biz. Onun da deneyeceği günleri bekliyoruz bu arada aslında o da yapılabilir. Sermaye kontrolü gibi yani desek ki yarın hükümet dolar 9 liradır desek kim buna itiraz edecek? Olanaksız üçlü diye bir konsept var. Olanaksız üçlü şunu söyledi. Sermeyi hakaretleri serbest mi kontrolü mü? Kur serbest mi kontrolü mü? Faiz serbest mi kontrolü mü? Biz yıllardır demiştik ki sermaye serbest. İlk kere 10 bin yollayabilir bana 3000 gelebilir. Sermaye serbest. O zaman ya faizi tutacaksın kuru serbest bırakacaksın ya kuru tutacaksın faizi serbest bırakacaksın.
İçinden sadece birini mi tutabiliyorsun? Evet serbestken şu ikisinden birini tutabiliyorsun. Tamam mı? Biz 2001 krizine kadar kuru tutuyoruz faiz serbest diyorduk. O arkadaşlarımızın kitaplarda yazdığı faizler sonra 300 oldu 3000 oldu 7000 oldu dediği hikaye o. Faizi tutamıyorsun. Faiz 300 3000 7000 oldu. Sonra dedik 2001’den sonra oğlum bu ne kadar saçma bir şey. Dünyada kullanılmıyor zaten. Bizim yapmamız gereken şey faizi kontrol edelim kur dalgalı olsun diye başladık 2001’den beri. Ama ben türküm abi ikisini birden tutarım. Hem kuru hem faizi dersem.
Hatta bence üçünü birden. O zaman diyor ki bak tutabilirsin ama seni söylediğin gibi burada sermaye hakaretlerinin kontrolü olması lazım. Çünkü sen yarım dolar 4 lira dersen ben gömleğim şu yeni almış oldum gömleğim dahil satarak 4 liraya dolar alırım. Nasılsa bunlar batacak değil eve götürürüm. Mesela batarsın. O zaman ben 4 liraya indirdiğin anda dolarımı alırım ama bankadan yükse çıkarmamı engellemen lazım. Sen vatan aynısın. Ama şu anda da Türk lirası yerli ve milli değil. Nasıl yerli milli değil?
Ne yapıyoruz? Kontrolü bizde olmayan bir şey nasıl? Sen kontrol edebiliyorsun faizini ya da miktarını ne kadar basabilirsin basmak azaltmak çekmek dolar başka birini ürettiği bir şey. Bir dakika hükümete şey soran var mı? Sen ne kadar bastın tl falan yok sadece yani ahlaklı bir şekilde bu merkez bankası bilen çosun da göründüğü için parasal rakam çok kaçırılabilir rakamlar değil. Yani ekstra yani vardı ya bir ara devlet başkanı kendine para basmış iki kamyon dolusu falan geyikleri vardı. İki kamyon dolusu para çaktırmadan basabilirsin.
Ama hani üç beş milyar tl piyasaya çıkardığın zaman bir yerden patlıyor. Bankalarda medut zıplıyor falan görüyorsun oradaki kriter şu aslında. Sen istediğin kadar para basabilirsin. Fakat o para hızla değer kaybeder. Bunu söylemeye çalışıyorum. Şimdi biz kendi paramızın kıymetini kendimiz belirleyemiyoruz ki teori de belirliyorsun. Normalde doların artması inmesi şudur budur gibi şeyler yani dış faktörler benim paramın kıymetini eğer hükümet belirleyebiliyorsaydı kıymetli bir param olurdu. Türk parasının kıymeti sürekli düştüğüne göre kıymetli bir meta olmasını sağlayamıyoruz. O ya da bu şekilde sağlayabiliriz diyoruz. Sağlayın o zaman sağlayamıyorsunuz işte. İşte sağlayamıyoruz çünkü 20 tane yanlış yaptık. Yaptığı zaman başka yer çöküyor o zaman yine şey oluyor. Bu doğru ani hareketler yapamıyoruz öyle mi? Düşünsenize çok büyük problemimiz var ve biz bir tane parametreyle oynayarak bunu çözmeye denemeye çalışıyoruz. Yani problem orada anlatabilir mi? Öyle bir şey değil yani bu hani o zaman nasıl düzelteceğiz bunu dediği zaman ilk bölüme dönüyoruz.Eğitim diye başlıyor abi yine bu iş yani. Eğitim, üretim, bilmem ne elektronik, ihracat bir sürü yerden başlıyor. Yani uçak düşüyor gazı aç diyorsun. Evet evet açsak mı kapatsak mı falan filan yani halbuki diyorsun ki mesela uçak eski abi zaten. Yani uçakta problem var kanadında problem var iniş takımı açılmamız zaten sıkıntı var yani uçağın her tarafında. Dolayısıyla o kadar büyük problem oluyor bugün çözemiyoruz doğru söylüyorsun. Ama bunu niye buraya geldik dediğin zaman abi hiç yapacak bir şey yoktu dış minaklar bizi buraya getirdi değil aslında burada mutabı kız herhalde. Doğru. Yani dış faktör varsa 50 tane dış faktör var. Hayır abi tamamen dış vahf bir dış minaklar yaptık. Dış minaklar. Minnaklar. Konuya geri dönersek şimdi Amerika’daki bu faiz artırımı vesaire konusu iken dediği gibi biliniyor oluyordu. Orada niye adım atılmadı bütün bu pandemi sürecinde harcanan basılan paralar bilmem ne şu anda çok aradarsınız. Masaj üsesinde 3 sene önce 25 dolara kaldığımız yerde şimdi 95 dolara kalabiliyoruz. Ne ciddi rakam. Çok inanılmaz rakamlar. Demek ki Amerika’da da %300 enflasyon var.
Abi şöyle ciddi bir şey var şu anda saatlik ücreti 11 dolar olan işte McDonald’s da en basit yeri temizleyen adam şimdi 20 dolara adam bulamıyorlar. Zaten bu gerçekten enflasyon tanımı yani hemen her şey fiyatlar genel seviyesindeki artış tam tanım bu oda fiyatı da artmış saatlik ücret de artmış benzinin galonu da artmış. Bu enflasyon zaten. Şöyle bir fark var abi adam gerçekten başka bir şehre gidip aynı McDonald’s da ki paspası yaparak aynı saatlik ücreti alıyor. Buna karşılık belki yarı fiyattaki bir dairede kalabiliyor. Bizde öyle değil. Arada büyük uçurum var. İstanbul’daki yaşamla atıyorum. Yozgat’daki yaşam arasında. Dolayısıyla bir alternatifimiz yok gibi geliyor. Ne soruyorsun onu anlamam işte. Öyle sorunca insanın kafası karışıyor gerçekten. Bütün bu konuştuğumuzun yanında bir de adil paylaşımla gelir dağılımı bozukluğu var aslında. Evet doğru gelir dağılımı bozukluğu var. İller arasındaki fark meselesini ben Amerika’yı bilmiyor. Lokal hayat anlamında bilmiyor. Aslında Avrupa’da da Fransa’da aynı paraya daha iyi bile yaşayabilirsin küçük bir yerde. Dolayısıyla orada da aslında her yerde her şey aynı değil. Büyük bir şey değil.
Hayat daha zor falan filan yani kiralar daha yüksek filan orada öyle ama şunu altını çizmek lazım. Mesela demin verdiğin örnek pandemi sırasındaki durumu hatırlasana abi. Biz sokağa çıkamıyoruz. İş yapamıyoruz. Fabrika kapalı. O zaman ya fabrika bana çalışmama rağmen para verecek ki şirket patatesi de bana
demektir ya da ben ayaklanacağım evdeyim abi tamam pandemi anlayamıyorum. Peynir alamıyorum. Param yok diyeceğim. Üçüncü şık ne devlet bize para verdi. Yani o gün yaptığı karar bence o gün için doğruydu. Güçlü olan her devlet evden çıkma sana 500 euro bin dolar para verin dedi. Amerika’da haftada 900 dolar mı ne var? Amerika’da da yaptı Avrupa’da da yaptı. Ona baktığın zaman doğruydu. Ama o yaptığın şeyin devamının sorun yaratacağı da kesindi. Evde oturan insanlara para verirsen ne kadar güzel bir şey yani bu çok güzel bir şey bu benim açımdan evde oturan bir insan.
Ama bunun sorun yaratacağı kesin ama ileride sorun yaratır diye bugün bunu vermeyelim diyemezdi. Demin söylemeye çalıştığım şey buydu bence onu verdiğin doğruydu. Onun sonucunda abiciğim enflasyon geldi. Çünkü deminki konu dolar miktarını iki katına çıkardın. Adamların parası oldu. Onlar da gidip bitcoin aldılar. Bu sefer saçma sapan şeyleri fiyat arttı. Sonra bu soruna geldiğimiz zaman da ama bunu çözmemiz lazım dedik. Yeni problemimiz şu.
Biz bu parayı hızla çekersek bitcoin 69 binden 21’e düşer. Borsa yaraya düşer ev fiyatları düşer. O zaman bu hikayede parayı bastın fiyatları arttı. Paraya çekiyorsa fiyatları düşüyor. Göremediler mi? Görmüş olmaları bir şey etkilemiyor olabilir onu söylemeye çalıştık. Başka çare yoktu. Buydu buydu. O gün doğurdu. Bugün doğru. Ve bugün eğer Amerika’da %9-10 enflasyon konuşuyorduk resmi olarak ki sen bir yerde %100 söylüyorsun örnek olarak. O zaman anlaşılabilir. Hayır şöyle gerçekten orada da bizdeki geyik var.
Bütün dünyada böyle genel olarak vatandaşın aklına yetmeyen iki gösterge ver abi. Biri işsizlik bir enflasyon. Nerede açıklasan millet yalan. Yalan. En azıcık üç katıdır falan diye bakıyor. Çünkü senle bir yere bakıyoruz. Abi herkes işsiz diyor. Ya da markete giriyoruz abi %200 artmış falan. Ben Aydın Erdem ile yaptığımız programda şunu da anladım. Kimse istatistiğe güvenmiyor Türkiye’de hep altaşa yazıyorlar. Bunları nerede yapmışlar? Ben hiç görmedim. Allah Allah manyak mısın? Bu herifler 4000 kişiye soruyor. Ülke 80 milyon. Seni mi görecek herif?
Abi hayır sen şu anda tui kim bilgileri doğru diyorsan orada ben seni eleştiririm. Hayır doğru demiyorum da yani şöyle bir sorun var. Sen hiçbir şeye inanmıyorsan o zaman zaten konuşacak bir şey kalmıyor. Yani kalkıp gidelim abi. Yok haklısın ama enflasyonla alakalı. Hakkın dediği de doğrudur ama ben gerçekten gündelik hayatımda enflasyonu öyle hissetmiyorum. Bu şey bir şey sepet muhabbeti o zaten. Ama o da yanıltıcı olabilir. Evet yani bir ürün de çok artmıştır da öbür ürün de o kadar. Adam sepet söylüyor ama halbuki senin hayatında her ay en çok canını yakan ne abi?
Peynir, süt, mutfak, gıda harcamaları falan. Halbuki mesela senin kiran örnek veriyorum. Devlet de müdahale ettiği için %25 arttı diyelim ki. Halbuki senin kiracıysan aylık harcamanın belki %40’ı kira o kadar hem 25 arttı. %30’u gıda orası %70 arttı ama o zaman enflasyon 70 değil ki. 70 arttı 25 böyle 2 şu kadarlık örnek de aslında. Bir de hep gözüne gözüne giren gıdadır abi gıda ulaşıp falan hep böyle bakarsın. Peki bir şey soracağım şimdi Türkiye pandemi sürecini halkına böyle para vermeden atlattı ya. E oğlum bu çok iyi bir şey değil mi? Yani Amerika’nın yapamadığını Türkiye yapmış. Bizim gönlümüz zengin olması ha seviyeyle muhtemelen bir de paramız olmaması ile iyi de olabilir. Ben hiç Mertcan’a 3000 dolar geldiğini görmedim hatırında. Yemiş abi göstermeden yemiş adam. 1000 lira dağıtıldı bir bazı hanelere. Bu çok iyi bir şey değil mi abi? Arttırdık yani biz. Büyük ekonomik boyut üzerinden dağıtılan rakamlara bakıldığında aslında bütün dünyada böyle baya sağlam para dağıtan ülke sayısı ben sana söyleyeyim 30 tane falandır yani. 170 tanesi dağıtılmamıştır zaten. Almanya da iyi dağıttı değil mi?
Mesela Almanya’dır Amerika’dır gelişmiş Avrupa’dır aslında. Ne tesadüf en zenginler galiba. Tabii tabii. Yani aslında şey değil bu hani ulan bir tek bizi yapamadık gibi bir durumda değil yani. Zaten belli ha bunu yapacak adam. Hayır bunu yapamamış olmak veya bunu yapmamış olmak aslında ekonomimizi iyiye götürmemeli miydi? Daha az para bastık anladın mı? Evet kemeri sıktık orada gibi oluyor. O konuda evet. Ama hocam yine aynı yerdeyiz. Yani bizim zaten bir problemimiz vardı ve ondan sonra da pandemiyle beraber aslında çok önemli bir şey yıkıldı. Bak ben hep şey önleyebilirim abi. 1 milyoncu var hatırlarsanız değil mi? 1 milyoncu diye bir şey var.
1 TL’ye bir şey alabiliyordum bir kere. 1 TL. 1 TL olmasın da 3 TL olsun abi. 3 TL de alamıyorsun şu an. O şeyi 10 liraya filan da alamıyorsun. Bir süre sonra gerçekten 1 milyoncu olacak. Dolayısıyla pandemini yarattığı bir şey bu hep konuşuluyor ya. Logistiğin kırılması, malların hizmetlerin aktarılması o hatlar bozuldu şu an. Şeyi tartışıyoruz işte arabalarda çip yok. Mesela bundan 5 sene önce. Arkadaşım çip lazımsa fabrika kurarsın yani fabrikanın kapasitesini büyütürsün. Sen de bir çip fabrikası kuran. Nasıl olabilir abi?
Bu araba yapılacağı belli, elektrolü cihaz yapılacağı belli. Çipin üreten arkadaş belli. Bu arkadaşın parası da var. Niye bu arkadaş 2 fabrika daha kurmuyor ki mesela değil mi? Çip problemi. Güzel söylüyor. Niye yani? Bize de bu da benzem başka kalemler demesi. O gelmiyor Çin’den. Ulan Çin’den gelmiyorsa sen de bunu burada kurarsın filan. Ama öyle bir model kurulmuştu ki zaten artık yeni dünya düzeni bu. Hemen her şey Asya’da üretiliyor. Oradaki her şey hızlıca Batı’ya getiriliyor. Batı’nın bunu üretmesine gerek yok. Bizde know-how var, design var, artistiz biz. Zeka kafa bizde.
Ameliyat işleri bunları öğrettireceğiz. Geriye ne kalıyor? Logistik. Logistik’te 3-5 ülke ve 3-5 şirkete paylaştırmışsın. Orada da senin payın var zaten. Harika bir sistem. Ama bir gün dedik ki Çin’de ülkeyi kapattık abi karantina var. Yani bu arkadaşlar peynir alamıyor, boş ver fabrikaya gidemiyor. Fabrikaya gidemiyor deyince üretim yapamıyor. Üretim yapamayınca sen aslanlar gibi olsan bile o malzeme gelmiyor. Ve bu arada hatırlayın petrol fiyatları çok düştü lazım değil diye. O gün mesela petrolde yeni üretime yatırım yapmadın. Her yıl belirli miktarda yatırım yapılan petrol sektörü 2 yıl hiç yatırım almamış olduğu için hızlı açılmayla yetişemedi. Çünkü yavaş yavaş çakılan bir ekonomi yavaş yavaş toparlamadı ki. Hayat devam ediyordu kapattık açtık. Ee ama biz çip yapacağız. O da koptu yani. Ama demin şey demiştin ya krizin nedeni gereğinden fazla üretimdir. Aslında burada under product. 29’da için öyleydi. Bu sefer kinde de aslında şu var. Bence ortaya konulan şey globalleşmeydi. Bence globalleşmenin sonundayız. Yani globalleşme üzerine öyle kurmuştuk ki biz de aynı şeyi konuşuyorduk. Niye buğday alalım abi. Ukrayna’dan geliyor zaten Rusya’dan doğalgaz geliyor. Almanya’nın Rusya’ya enerjide yüzde yüzeye yakın bağlı olmasını ben mesela inanamıyorum yani. İnanamıyorum ya. Özellikle Putin varken başlıyor. İnanılmaz bir şey ya. Sen buna inanmışsın yani. Putin’le sen önümüzdeki 50 sene düzenli doğalgaz alınca inanmışsın. Şaka gibi bence. Ama işte orada da şeye güveniyordu. Burada karşılıklı olarak birbirlerine bağlılar ya. Yani Rusya’nın da o paraya ihtiyacı olduğu için sorun çıkmaz diyordu. Ama ama bu yani düşünsene bir numaralı problemle bağlı olduğun herif bu. Sen bize herkesin rasyonel olduğunu varsayıyorsun. Oyun da varsayın da üretildi. Herkes rasyonel. Kağıt oynuyoruz abi. Şimdi o önce küçük kağıda atarken son elde bilmem ne yapsın. Halbuki adam şey seni batırmaya oynuyor mesela. Seni çıkarmaya oynuyor. Abi niye attın o kağıdı? Attın var mı diyeceksin. Veya elindeki ası atıyor mesela. Tabii. Niye? Çünkü hemen kalkmak istiyor. Çişi gelmiş adam. Tamam mı? Masadan kalkmak istiyor. Sen hala mantıklı bir şekilde. Sonra herife kurt çekiyor. Birden renk geliyor. Bize geçenlerde mandro filozofu geldi.
Diyor ki 2008’de kapitalizm çöktü öldü aslında. Yani böyle bir iddia var tabi mandro filozofu demiyor sadece bunu ama demin sende dedin ya globalizmin sonuna geliyoruz dedin. Yani sence kapitalizm çöküyor mu? Ya ben kapitalizm denen vakanın sürekli küllerinden doğan bir şey olduğunu gördüm. Literatürde bunu gördük. Dolayısıyla kapitalizm çöküyor. Yerine bilmem ne geliyor. Bir şey yok görmedim ben şu anda. Görmüyorum. Kapitalizm tekrar ekonomi politikle birleşip yeni bir dünya düzeni kurulup kendi moduna
devam eder sadece bizim yakın zamanda gördüğümüz o müthiş refah sağlayan çünkü uçağın oradan geldiği sen buradan Amsterdam’a giderken Singapore Airlines kullanıyorsun mesela değil mi? Oradaki pilot Yunanlığı filan hem iş gücünün hem de sermayenin bu kadar hızlı ve rahat aktığı dönemin sonuna geliyoruz diye söylüyorum. Pandemi yüzünden diyorsun. Pandemi ile beraber ve devamında sanıyorum Amerika diyelim artık adında koyalım bir şekilde bunu fırsatta edinerek tamam kardeşim ben de bu işten zarar görmeye başladım. Çünkü Batı bundan zarar görmeye başladı. Batı için çok süperdi niye ucuz iş gücü ucuz emek falan öyle bir noktaya geldik ki bunlar zarar görmeye başladılar. Doğu çok kazanmaya başladı ve sen belli yerlerde rekabetçi üstünlüğünü kaybetmeye başladın. Yani şu anda bizim elimizde en iyi mal her zaman almandır emin değil mi yani? Bu çok ilginç. Şimdi mesela hükümetin böyle bir planı olamaz mı? Yani aslında biz yeni çin olalım falan diyorlardı ya tog yapıyorlar şimdi otomotif sektöründe 100 yıldır görülmeyen bir olasılık var. Mesela Tesla çat diye girdi eskiden olamazdı öyle bir şey. O piyasaya sızman çok zordu.
Halbuki bugün klasik ve uyuz deyimle kartlar yeniden dağıtılıyor ya gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Olabilir ama bu adımın öncesinde planın şu olduğunu düşünüyorum ben çok kısa süre devletle çalışmış birisi olarak kardeşim açık veriyoruz niye açık veriyoruz efendim en büyük iki kalem cep telefonuyla otomobil o zaman bunları biz de üretelim falan böyle bir yerden çıkmıştır bence bu ondan sonra üretelim arabayı deyince de böyle bir yerli otomobil işte 1960’lardan beri bir vaka yani siyasi olarak da bir hedef diyelim istersen oradan ortaya çıkıyor. Ondan sonra da işte bu tog gündeme geliyor.
Hatırlarsan yok mu 3 tane baba yiğit falan diye başladı yani aslında bizim özel sektörümüz bu işe sıcak bakmıyor ilk girişteki senin sermaye akıllıdırdan gidersek akıllı sermaya bu yapılamaz diye bakmış bir kere ama yapıyorlar gibi bu abi emir demiri keser yöntemiyle yapılıyor yani sen gel sen gel elektro enişten yap motoru sen yap hatta bir tanesi kaçtı ortaklardan bir tanesi dedi ki hemen yapmıyoruz kardeşim diğerleri gitti abi bak biz de yapmak istemiyoruz ama falan diye başladık neden istemiyorlar kar odaklı bakarsak bu işe burada bir şey deniyoruz ve o denediğimiz şeyi insanların alıp almayacağını bilmiyoruz.
Aslında ama şey için söyledim şimdi sen globalizmin sonuna geliyoruz diyorsan o zaman yerli ve milliğinin yükselmesi lazım o anlamda doğru olmuyor. Otomobil özelinde ben bak şuna itirazım yok hep konuşuluyor abi motoru oradan geliyor dizayn İtalyanmış neyse bunun Türk falan buna hiç bozulmuyorum Almanya’daki araba da Almanya’da üretilmiyor ama bu globalist bu da bozulmuyorum ama şu anda böyle yapılıyor zaten motor oradan geliyor şişesi buradan geliyor şuradan geliyor çünkü açıkçası o kadar büyük ölçekte satış yapman lazım ki düşünsene lokal marka diye düşünsen mesela
dünyada lokal marka yok gibi bir şey otomobilde o lokal dediğin şeyi senin 70 ülkeye satman lazım abi fizibül bir şey olması için şimdi tog yaratıp daha sonra bunu hangi 70 ülkeye satacağız kimin pazarına oynuyoruz mesela biz sadece kamu alsa zaten parasını çıkartıyor abi kamu şu anda aslanlar gibi reno ve tofaş alabilir ama gidip siyah siyah almamalı araba oluyor bu arkadaşları ben onu anlamıyorum ya reno da Türkiye’de yapılmıyor mu reno tabi reno alsana kardeşim hepsini ya da fiyatın bir modeli değil mi
en yerli olan yüzde 50 60 lira yakın yerli mesela veya işte o şeyler ticariler falan koca ticariler Türkiye’de yapılıyor onu yeni aldılar yani Türkiye araba yapmıyor diye bir şey yok aslında markamız yok yani zorlama istişende yok yok abi istişende marka araba yok çok kötü yerli ve milli istişçiler arabası yapacağız su aç var da modunda çinler yapalım yani anlatabiliyim bir şeyleri de yapma kardeşim zaten rekabetten nerede iyi sen onu yapmanı bekliyoruz biz Almanların cep telefonu yok abi Almanların cep telefonu çok fena çok yazık Almanlar söyleyin yani cep telefonu
da Amerikalı yapsın kardeşim biz de burada MR cihazı yapıyoruz diyor sen de bir şey yap yani ama araba olmasın durur peki tesla ya ne diyorsun abi tesla bence yani çok iyi bir giriş tabi bireyselliğiyle beraber de harika bir marka ve tanıtım profil olarak bir kıymeti var zaten ama adım adım biliyorsun devlet çok destek verdi aslında defalarca ipten döndü Trump verdi tabii 60 güne nakli bitecek fan dediler hükümet defalarca para verdi yani aslında özel sektörün bir çılgın projesi filan değil o baya devlet destek verdi mesela nasa ile ilgili şey de o taşıran olarak onu kullandı muhtemelen
kullanacağını söylemişti ki sen buna cesaret ettin zaten baba sen bunu ucuza yollayabilirsen ben de sana bu roketlerle beraber işte şu uyduları fırlatırım demiş olmalı yoksa kendi kendime ben bunu yapacağım bu kadar milyar dolar gömeceğim sonra bakalım ne olacakla girilmez böyle bir iş abi o zaten teorem değil mi yani kapitalizmin kendisini devam ettirebilmesi için belli aralıklarla inovatif yeniliklerin hayata geçirilmesi ve onların da iyi pazarlanması bir döngünün sağlanıyor olması lazım çok haklısın
hatta orada devlette bir destek atarsa tadından yenmez teslornenin olduğu gibi yani bu ama piyasa ekonomisine karşı değil mi evet ama zaten serbest piyasa pratikte böyle çalışıyor pratikte aslında kim tümüyle devlete sırtını dayamadan bizim kendi ülkemizin zenginlerinin tarihinde hep anlatılır yani o gelmiş bilinenlerin çatısını yapmış öbürü onu toplamış satmış falan yani devlet zenginlerini böyle yapmış aslında bakarsak peki hocam en önemli soruya geldik ne yapalım Mertcan’ın 1000 lirası var ne yapsın vallahi Mertcan az önce konuşmamızdan anladığım zaten kendini çok iyi yöneten bir adam kredi olan biz ne yapalım abi yani bence Mertcan kendini kurtarmış biz ne yapalım Mustafa ile ben ne yapalım. Nasıl görüyorsun Türkiye’nin ve dünyanın geleceğini eğer tahmin ettiğimiz gibi tüm dünyanın birbirine entegre olduğu müthiş bu kapitalizmin de ötesinde globalleşmenin var olduğu işte sınırların neredeyse kalktığı düşünsene o noktaya gelmiştik neredeyse biz ya 5 yıllık şengen veriyorlar daha bir ülkeyi yine değiştirmişler vermiyorlar şu an artık transitte bile istiyorlar transitte bile istiyor Fransız bu noktaya
baya yaklaşılmıştı ama şimdi bu noktanın hasarını batı gördü diğer taraftan biz dahil çok insan bundan faydalandı bizim 1 milyoncumuzun kıyasında bu senin abi daha önce 25 dolara kalmanın sebebi de bu gördün mü hep senin yüzünden oldu. Amerikan vizesi de bilmem kaç dolar olunca gözümüz kesmemeye başlıyor filan yani bu noktaya kadar geldi herkes faylandı bundan ama batı dedi ki faydalandık ve artık yeter. Onun için şimdi bence oyunu değiştirip eskisi gibi doğu batı modeli gerginlik o malı verme sen bizim yanımızda bak Çin ve Ukrayna konusunda çok uzun süre sesini
çıkarmadı sürekli batıdan şey diyor destekliyor musun destekleniyor musun Çin’i zorla yani Çin’in evet Rusya’yı destekliyoruz. Oh be kardeşim siz buradasınız biz de buradayız zıyaratmaya çalışıyor gibi geliyor bana buraya doğru gidersek bence bütün dünyada hayatımız zorlaşacak yani eskisi gibi olacak 2000 öncesi gibi olacak yani Eurozone öncesi gibi olacak. Mertcan’ın hayatı daha zorlaşamaz o konuda ne yapmaya? Senin söylediğinden anladığım kapitalizm dediğin şey yükseliyor altın çağını yaşıyor düşe geçiyor dibi görüyor ama her seferinde bir şekilde tekrar yükselişe
geçiyor. Bu konudan bağımsız evet kesinlikle burada bir yerlere doğru gidiyor sonra çünkü demedim mi? İnnovasyon yani tam böyle bir yerde kitleneceğiz şu anda düşünsene mesela hani kripto evrenine bulaşmamaya çalıştığımız zaman oradaki mantık neydi abi? Bir tane bitcoin bulduk işte şöyle böyle satoşunla kamata falan filan çok güzel miktarda çok güzel sonra şunu fark ettik. İlker de ilker coin çıkarabiliyor. Mustafa coin Hakan coin bu miktarda sınırlıydı. Bitcoin’ı sınırlı ama o var o var on bin tane var bu onun ETF var onun bir
şeysi var onun ünmem nfts o zaman şunu fark ettik bundan bir tane kalsa belki de bitcoin bayağı sağlam bir şey olacaktı ben sana söyleyeyim ben şu an cemini taşıyacaktım kıymetli bir şey olacaktı tabi bir şey olacaktı ama birden şunu fark ettik binlerce var onlar da kafe açtılar ve bu iş şimdi topluca abi zaten saçma sapan bir şeydi. Statüsü de bazıları tarafından götürmeye başladı yani o gelince sence düşüş devam eder mi? Bu saçma sapan olan bölüme elenip bunlar arasında hakikaten anlamı olan üç beş tanesi yirmi beş tanesi kaç tanesi onlar kalır gibi geliyor ama o kadar çok adam dayak yedi ki bu işten bu insanların altı ay sonra aynı hevesle buna girmesini ben beklemem çok dayak yiyen bir sürü insanı buna küs küs meselesi beklerim. Ben yemedim hocam çok mutluyum. Benim alakam olmaz sence getirecek mi devlet bir noktada regulasyon? Bizim devletten bahsediyorsak bence çok daha sağlam böyle kritik adamlardan birinin çok net bir kanun regulasyon getirmesini bekliyor olabilirler. Hem bizim sermaye piyasası kanunu da öyleydi 1985 86 kanun.
Biz gittik Amerika’daki kanunu aldık Türkçe’ye çevirdik eklemeler yaptık ve koyduk. Medeni hukuk gibi abi İsviçre hukukumu alsak Roma mı? Onun için de bence öyle birisi yani Avrupa Birliği olabilir ya da Amerika olabilir regulasyonu getirir. Sen derse ki okey ben de bunu üç beş uygulamasıyla aldım dersin gibi düşünüyorum. Yani çok adam para gömüyor. Sahabeyciğim regul etmen lazım. Milyonlarca dolar hatta şu anda konuşulan milyar lira mertebesinde paradan bahsediyor Türkiye’de birkaç milyar insanlar almış satmışsa yok öyle bir şey gibi diye davranamazsın artık. Ya diyecekse ki bana ne? Aranıza takılıyorsunuz.
Ben karışmam dersin dememelisin. O zaman bunun kuralları budur demel lazım. Ama forex de bunu yaptılar. Abi çok geç kalıyorlar bu tip işlerde Avrupa’nın da aslında derdi oydu. Yalan bir şey bu diyecekler oğlum ciddi bir şeyse başımız ağrır diye beklediler filan. Onu beklerken de işte bir sürü mağdur çıkmış. Benim bu programdan anladığım dünyada kartlar yeniden dağıtılıyor ve Türkiye yerli ve milli tok projesiyle kartını açıyor. Aslanlar Amerika’da herkes şu anda korku içinde.
Elon Musk uyuyamıyor tesne rakip geliyor diyor. Benim de anladığım şu yani tabii ki bir şeyler olmalı ama aynı yerdeyiz. Eğitimle biz zeki akıllı çocuklar üretmeliyiz. Kelimeyi bir de üretmeliyiz. Bu çocukların da para eden bir şey üretmesi lazım. O şeye devlet aracılık ederse ne ala ama ideolojik olarak arabayı da cep telefonu edip fikir oradan gelmemeli yani. Tersten geliyor. Tabii aşağıdan bir yerden şey fark eder çünkü. Lütfen Hakan bir an inanmayın faiz nedendir enflasyon sonuç tok harika bir projedir ve
Mert Can kardeşimiz son derece yerli ve milli bir şahıstır. Ve biz en büyük on ekonomiden biri olacağız. Onu da altın içi de var. En büyük on ekonomi dediysek baştan son undan mı olduğunu söylemedik. Siz gülün gülün daha gülün. Ben şeyi çok severim 60’ta bu devrim arabalarını yaptılar ya o çok güzel bir hikâyedir. Aslında benzer bir hikaye o da yani emir veriyor Cunta yapılıyor araba ama olmuyor tabii. Yani toga karşı çıkmak ya orada da polarizasyon oldu yani toga karşı mısın değil misin falan
yani bildiğim bir alan değil araba yapılır mı yapılmaz mı yani göreceğiz ama yapıcı zaten kim o karşı çıkı keşke olsa yapılsa ama kolay olmayacaktır tabii. Yani çünkü demin söylediğim şey bunu yapar adamlar kim zaten abi zaten bu sektör olan oyuncular yani bunlar 30 yıldır bu işteler ve bunlar bunu yapalım dememişler. Yapıyor bir tanesi zaten elektronik sistemin yapan Türkiye’nin en büyük bizim yan komşumuz olan elektronik üreticisi elektrik ev aletleri öbürü zaten yıllardır memlekette araba yapıyor. Öbürü tank bilmem nesi yapıyor. Bunları yapıyor zaten. Bir yere gelip bir yerli araba yapalım dememişler.
Kimsenin akıl etmediği bir şey yok. Biz iki sene önce Zamazingo’da bunu eleştirmiştik. Eleştirdiğimiz şey aslında bu arabanın yerli ve milli olarak pazarlanıyor olmasıydı. Yani bir arabanın torku üzerinden bir şey konuşabilirsin fren sistemi güvenliği üzerinden ama senin anlattığın sebeplerle üretildiğini bildiğimiz bir aracın yerli milli üzerinden bir şey yapıyor olmayı eleştirmiştik. Yani Mercedes şey demiyor. This is our national car demiyor tek konu ödeyoksa tabii ki arabamız olsun.
German engineering diyor galiba. Tamam bizimki de türkiş işçilik der. Ya hocam olsun hepsi olsun ama demin konuştuğumuz gibi yani bir yerden ortak akıl desin ki memlekette biz şunu çok iyi yaparız. Mesela hatırlarsanız bizim memleketteki Ankara’daki böyle savunma sanayi’deki çok önemli bir kaç şirketten onlarca mühendis ailesiyle beraber Hollanda’ya gitti. Demek ki o işte iyiyiz biz. Yani o işte bir şey yapalım o zaman o işte neyde iyiysek biz. Peki hocam son bir şey soracağım. Ben bu aydın erdemi programında Türkiye’de ailesiyle hiç yemeğe gitmeyenlerin oranı yanılmıyorsam yüzde 25 falandı. Ben de şey dedim ya ağaç kovuğunda mı yaşıyorsunuz çok kızdılar şey yazmışlar. Halk aç aç var mı böyle bir şey var diyeceğim diyeceksin ki ben köşede bakıyorum kafeler dolu demeyeceksin tabii ki parası olmayan insanlar gitmeyebilir gidemeyebilir bunu anlıyorum ama yüzde 25’in hepsinin parası olmadığını zannetmiyorum. Kültürel bir şeydir diyorsun doğru mu anlıyor. Doğrudur kültürel tarafı da vardır. Aslında şunu soracağım aç kalır mıyız hocam aç. Açsılığı biraz açıp da böyle yokluk haline getirirsek ben döviz bulamamaktan dolayı yokluk çekebileceğimiz bir döneme gidebileceğimizden korkuyorum. Ama bunu hani açlık dediğin zaman ekmek yiyoruz doyuyoruz dersen sıkıntı yok. Yani ne yemeyebiliriz? Biraz geniş bakar. Bence ilaç bulamayabiliriz. O sorun değil. O sorun değil en kötü yüksek tansiyonla gezelmiş. Doğru ikincisi yakıt enerji tarafında sıkıntımız olabilir. Gündür böyle bir araba gezmezsiniz arabalarla. Gezmezsin iki tane yorganla yatarsın.
Zaten suç yememize gerek olmadığına göre bence bu iş çözülebilir hocam. Önemli değilmiş. Ben vazgeçtim önemli konu değil. 29’da açlık vardı değil mi? Amerika’daki özellikle. Daha sonra Avrupa’da sıçrıyor. Amerika’da baya bildiğin böyle eski YouTube’da hala vardır kamyon geliyor. Yerlerde açlıktan ölmüş insanları toplayıp kamyonundan perini atıyorlar. Topluca bir yerlere gömüyorlar. Texas 1933 34’dür hatta yılları da 29’un devamında olmuyor. Ama tabi bugün 21. yüzyılda böyle bir şey beklemiyoruz herhalde değil mi hocam?
Ha öyle sesini yükseltmeye göre beklemiyoruz. Hocam beklemiyoruz o gün. Dündündür bugün. Pelaket tellallığı yapmayın. Kesinlikle hiç sıkıntı olmaz. Sushi yemeyin. Sushi bulamazsanız. Yani hocam ekmek ekmek varsa peynir de varsa zeytin de varsa bu çözüldür. Hocam var onlar bizi kurtarır yani. Ailecek de zaten beraberce peynir ekmek yiyemeyi yemeye olmaları lazım. O sonra da biraz sıkı olacak. Bazı insanlar için şey derler ya. İlker’in cenazesi kalabalık olacak. Çok net. Yalnız bu peynir ekmek olayında Mustafa Bey büyük sıkıntı içinde onu çözmeye çalışıyor. Benim için ekmek ekmek o. Neden hocam peynir mi sevmiyor Mustafa Bey yoksa? Yıllar önce bir alerji ile ilgili doktora gittiğimde şey yazdı. O zaman bulamadık sebebini deneyelim işte. Bir hafta peynir yemeyin dedi. Olmaz dedim ya. Nasıl dedi yani? Aşkım şey yiyin dedi. Dedim ki peynirsiz ne yapılıyor kahvaltı? Ben bilmiyorum yani peynir olmayınca ne yapıldı bilmiyorum. Zaten krize de Mustafa seven yol açtı. Çünkü gitti.
Amerika’da kaldı 25 dolara o paraları hep düşer gönderdi. Pis herif ondan sonra biz rezervimiz bu şekilde bakmak suretiyle 128 milyar dolar nerede diyorsunuz? Nereden baksan 500 doları bu adamdan ana yol kenarlarında 99 dolar aşağı motel yok daha dün baktım. Evet görüşmek üzere hocam çok sağ ol. Ben teşekkür ediyorum. İyi bakalım kendinize.
Hoşça kalın.
İlk Yorumu Siz Yapın