"Enter"a basıp içeriğe geçin

Z Kuşağı Demek Ayrımcı Bir Dil. Bunu Yapmayın | Bekir Develi ile Peynir Gemisi | Zeynep Eslem | 4K

Z Kuşağı Demek Ayrımcı Bir Dil. Bunu Yapmayın | Bekir Develi ile Peynir Gemisi | Zeynep Eslem | 4K

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=lMdrtDIDvks.

Online alışverişte güven arayanların adresi, Özboyacı Altın, Bekir Develi ile peynir gemisini sunar. Adı Zeynep Esnem, topluma vermek istediği çok kıymetli mesajlar var. Aynı zamanda kendisi hafızlık talebesi, o bir imam hatipli, Bursa’da da derece yapmış, Mudanya’da da derece yapmış,
Türkiye ikincilikleri olan son derece başarılı, vizyon sahibi, presentable, dünyalar tatlısı, nonnik bir hanımefendi. Ben büyüyünce tip okumak istiyorum ve kadre rahulmak istiyorum. Aslında en büyük hayalim böyle hastalarımı ameliyat ederken Kur’an-ı Kerim okumak, yani ezbere bir şekilde. Aslında konuklarıma böyle hitap etme almakla kendimi tutamıyorum. Peki anne ne iş yapıyor, bibişin?
Benim annem şu an z kuşağı demlediğinde benim aklıma hiç olumlu bir şey gelmiyor. Çünkü hepimiz aynı fabrikadan çıkmış ürünler gibi aslında kullanılıyoruz. Artık 5 yıl oldu neler hissediyorsun? Ya bir solun şu dünya ya, solun bir şu insanlara, herkes zaten yaşayıp gidecek bundan sonra. Güzel işler peşinde koşalım lütfen.
Huzuru hazirun cemiyeti irfan, laindir kafirdir dinsizdir şeytan. Şeytanın laimliğine, kafirliğine, dinsizliğine, Rahmanın birliğine eyvallah. Şol gökleri kaldıranın, donatarak dolduranın, ol deyince olduranın 99 adıyla. Kıymetli dostlar hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Yine sizlerle beraberiz. Bugün böyle çok farklı bir misafirimiz var aslında bir anlamda ev sahibimiz de sayılır. Zira kendisi burayı yaptığımız içerikleri bizleri en az bizim kadar iyi tanıyor, yakın takip ediyor. Sanki 24 saat bizimle beraber burada program yapıyormuş gibi bizim içeriklerimize ve kanalımıza, yayınlarımıza son derece hakim.
İnstagram’dan bir mesaj aldım. Annesi yazmış bize, demiş ki benim bir kızım var, dünyalar tatlısı adı Zeynep Esnem. Zeynep Esnem sizin çok yakın takipçiniz ve topluma vermek istediği çok kıymetli mesajlar var. Aynı zamanda kendisi hafızlık talebesi, o bir imama tipli, o bir Bursa’da da derece yapmış,
Mudanya’da da derece yapmış, Türkiye ikincilikleri olan son derece başarılı, vizyon sahibi, presentable, dünyalar tatlısı nonik bir hanımefendi dedi. Biz de dedik ki annesine o zaman bize Zeynep Esnem’in bir videosunu gönderir misiniz? Neden? Programa katılmak istiyormuş. Bir de kendi dilinden dinlemek isteriz dedik. Ondan sonra bir video gönderdiler bize, Instagram’dan özelden. Bir izledik, ayn, dedik ne kadar yetenekli bir çocuk.
Keşke bizim konuğumuz olsa dedik. Kendisi de kabul etti ve Bursa Mudanya’dan buraya kadar geldi. Huzurlarınızda Zeynep Esnem. Hoş geldin Zeynep Esnem. Hoş bulduk. Nasılsın kızım? İyiyim, siz nasılsınız? Ben de iyiyim tatlım. Öncelikle çok tatlı ve çok güzel bir kızsın. Çok teşekkürler. Öncelikle bunu söyleyeyim. Seninle tanıştım. Ben çok memnun oldum gerçekten. Ben de. Zeynep Esnem kaç yaşındasın? Ben 11 yaşındayım. Mudanya’da yaşıyorsun. Evet. Evet. Ben 9 yaşımda kapandım. 9 yaşımdan sonra büyük gizekle namazlarımı kılmaya başladım. 9 yaşından beri ibadetlerini bir fiil ediyorsun. Evet. Ama ondan sonra konuşalım. İstersen öncelikle ne yaptığınla alakalı bir şey. Ne okuyorsun şu anda? Ben şu an 5. sınıf okuyorum. Evet. İmamatifliyim. Evet kızım. Birçok hedeflerim var. Bunlara çok fazla odaklanıyorum. İmamatiflik derken kaça gidiyorsun? 5. sınıfa gidiyorum. Ortaokul 1.
Ortaokul 1’e gidiyorsun. Tamam. Biz şimdi eski kaf olduğumuz için bizim zamanımızda ilkokul 5, ortaokul 3, lise 3’tü. Şimdi karıştırıyoruz biz artık. Sizin tarif etmeniz gerekiyor bize. Peki. Peynir gemisini izliyorsun. YouTube kanalımızı izliyorsun. Beğeniyor musun içerikleri? Tabii ki de çok fazla. Sence biz YouTube’a girerek çok doğru bir iş yaptık mı? Yani yaptınız. Çünkü birçok örnek alan insanlar da oldu sizlere ve böyle içeriklerin artması insanların da
eğitim alması ya da gelişmesine yardımcı oluyor. Ben bu yüzden hem böyle içeriklerin artmasını çok fazla istiyorum. Doğrusu biz çok doğru bir karar verdik değil mi? Evet. Sen televizyon izleyen biri misin? Çok izlemiyorum yani. Çok izlemiyorsun. Evet. Yani eğer bir şey istemek öğrenmek istiyorsan zannediyorum bunu internetten, YouTube’dan falan o belli kanallar takip ediyorsundur. Evet. Oralardan bakıyorsun öğreniyorsun. Evet. Yani biz çok isabetli bir iş yaptık değil mi YouTube’a girerek? Evet. Tamam süper. Senin orada olduğunu bildiğimiz için geldik zaten. Zeynep Esen ne olmak istiyorsun ileride?
Ben büyüyünce tıp okumak istiyorum ve kalbce rahat olmak istiyorum. Aslında en büyük hayalim böyle hastalarım ameliyat ederken kuranı kerim okumak yani ezbere bir şekilde hem onların faydası olacağını düşünüyorum. Hem de bence çok büyük bir zevk. Yani bu insanın kendi kapasitesine bağlı ben kendimi tıp okuyacağımı düşündüm ve bu yüzden de olmak istiyorum şu an.
Bu yüzden de tıp okumak istiyorsun. Onda da kalp cerrahı olmak istiyorsun. Çok güzel. Kalpleri ameliyat ederken de fiziki kalb orada ameliyat ederken manende bir ameliyat olsun diye hafızlığınla kuran okuyarak öyle de bir katkı sunmak istiyorsun diyorsun. Peki hafızlık kursunu bitirmişsin zannediyorum. Evet. Ne kaldı şimdi geriye? Ben şu an hafız olmak kaldı tek. Onu da hallettikten sonra artık farklı hedeflerim var. Anladım. Peki ne zaman hafız olmayı hedefliyorsun şekerim?
Bu sene. Bu sene bu işi hallederim Allah’ın izniyle diyorsun. Evet. Okulda birlikte yürüsücem. Bu şekilde. Babam ne iş yapıyor güzel kızım? Benim babam restoran sektöründe çalışıyor. Aslında konuklarıma böyle hitap etme ama kendimi tutamıyorum. Peki annen ne iş yapıyor bebişim? Benim annem şu an ilahiyat okuyor. Mete öğrencisi. Maşallah. Mete öğrencisi. Evet. Tamam belli. Bir el değmiş sonuçta. Kardeşin var mı? Evet var. 2.5 yaşında. 2.5 yaşında. Seviyor musun onu çok? Çok. Yani benim duamla olduğunu düşünüyorum. Çok dua ediyorsun kardeşim. Adı ne? Meryem Ahsen. Maşallah. Meryem Ahsen’e de selam olsun buradan. Şu an o selamı alacak durumda değil ama birkaç yıl sonra izlediğinde alır selaması inşallah. Şimdi Zeynep Eslem senin bana gönderdiğin videoda çok güzel konulara değinmişsin. Bunların başında da Z kuşağı tanımlamasının doğru bir
tanımlama olmadığını, bunun bütünleştirici bir üst başlık olmadığını tam aksine insanlara ayrı tuttuğu bir nitelik taşıdığından bahsetmişsin ve bunu o kadar güzel anlatmışsın ki ben seni izlediğimde o videoda bütün samimiyetimle söylüyorum. Buradaki abilerinle beraber izledik. Samet abin dedi ki abi bunu mutlaka almalıyız dedi ya. Ne kadar güzel konuşuyor dedi. İnsan nasıl ne zaman güzel konuşuyor biliyor musun? Ya bunun eğitimini almıştır.
Mühendis kafasıyla kelimeleri üst üste çok güzel yan yana çok güzel dizebiliyordur. İyi bir mühendis tecrübeli bir kelime mühendisi olduğu için güzel konuşur. Bir de kim güzel konuşur biliyor musun? Samimi ve dertli insanlar güzel konuşur. Neyin fiil neyin edat neyin yüklem olduğunu bilmezler. Ama dertli ve samimi oldukları için onların söyledikleri her şey bizim kalbimize aklımıza gönlümüze işler. Şimdi sen hem akıllısın hem de samimisin. Ne sıkıntı var insanların sizi Z kuşağı olarak
tanımlamasında bana bahsetmek ister misin biraz? Yani Bekir abi Z kuşağı denildiğinde benim aklıma hiç olumlu bir şey gelmiyor. Efendimiz bize lakap takmayı başta yasaklamış. Büyüklerimiz bize de Z kuşağı taktığı bir lakap taktı. Birincisi bu. Bu benim hiç hoşuma gitmiyor. Ve bu konuda razı da değilim. Bana Z kuşağı denilmesinden de rahatsızlık duyuyorum. Çünkü hepimiz aynı fabrikadan çıkmış ürünler gibi aslında kullanılıyoruz.
Herkes aynı kitap okuyacak. Herkes aynı yerlerde bulunacak. Aynı düşüncelere sahip olunacakmış gibi. Bizlere bir muamele yapılıyor. Ve bu benim gerçekten hiç hoşuma gitmiyor. Bana Z kuşağı denilmesinden ben çok rahatsız oluyorum. Bu şekilde. Neden kategorize ediliyoruz diyorsun değil mi? Evet. Aynısını sahne de ben de söylüyorum. Z kuşağı dediğiniz sizin çocuğunuz, kuzeniniz, yeğeniniz, akrabanız, komşunuzun çocuğu. Başka biri değil. Onları bir başlık altında toplamak aslında hiç de doğru değil. Evet.
Kaldı ki Z kuşağı dendiğinde sanki o kuşağı herkes giriyormuş gibi. Evet. Oysa Zeynep Esinliğimin beğenileriyle İstanbul’da yaşayan başka bir ailenin kızının beğenileri aynı olmak zorunda değil. Aynı olmadığını da biliyoruz. Peki neden aynı başlık altında kategorize edilsin? Evet. Senin beğenilerin, yaşam tarzın ve olaylara bakışın, hayatı algılayış biçimin oldukça farklı değil mi şekerim? Evet. Ben de öyle düşünüyorum gerçekten Zeynepciğim.
Ve şu konuya da değinmek istiyorum. Z kuşağı denildiğinde ben de içinde varım. Ben de bir Z kuşağıyım. Ve tek bu düşünce de olduğumu ben de düşünmüyorum. Başka arkadaşlarım da vardır ve ben de buraya Elif neslinin sesi olmak için geldim. Seni tebrik ediyorum. Çok güzel. Peki bu seni rahatsız etmiyor. Elif nesli dersek rahatsız olmaz. Evet. Bu uygundur diyorsun yani. Evet. Peki Elif nesli olabilmek için ne yapıyorsun? Yani Elif nesli olmanın hakkını vermek için ne gibi planların var?
Ya da ne gibi gayretlerin var? Ya bence bu dünyaya gelen insanın illaki bir hedefi olması lazım. Çünkü hedefi olmadığı sürece bu hayattan bir zevk alamaz. Mesela ben şu an Elif nesli olmak için ne yapıyorum? Çalışıyorum, kitap okuyorum. Tesettürlüyüm eyhamdülillah. Ondan sonra dereceliklerim var. Bunlara önem gösteriyorum. Hayatımı aldığım birçok örnek olduğum insanlar var.
Örnek aldığım insanlar var. Mesela örnek varmak istiyorum. Fatıma el-Zahra el-Atrakçi var. Mahi Nur Özdemir var. En çok beğendiğim ve hayatımın özeti olan Ayşe Hümeyra Öktem var. Böyle insanlar bence örnek alınmalı. Ve örnek alındıkça da bunlar hayata geçirilmeli diye düşünüyorum. Yani şu, sadece örnek almak ve konuşmalarını beğenmek yetmiyor hayatına geçirmediğin zaman değil mi? Evet.
Yani namazın önemini anlatan binlerce video izle. Namazı anlatan binlerce insan örnek al ama namaz kılma. Bir anlam var mı? Yok. Yani yok değil mi? Evet. Kesinlikle doğru bir konuya temas ettin. En son okuduğun kitap ne? En son okuduğum kitap, şu an ben Ayşe Sevim’im. Bu arada Ayşe Sevim’i de çok fazla seviyorum. Şu an Güneşi Yolculuk kitabını okuyorum. Recep Hanım’dayız. Söylesene, Ayşe Sevim seni çok seviyorum. Desene şu kameraya. Ayşe Sevim abla seni çok seviyorum. Peki, onun kitabını okuyorsun. Güneşi Yolculuğu mu okuyorsun? Evet.
Peki, neler okuyorsun mesela onun haricinde? Genellikle bilim, kurgu ve macera kitapları okuyorum. Mesela bu 15 tatile kendime bir sürü kitap sipariş ettim. Hepsini okudum. Genellikle insan videoduna karşı bir ilgilerim var ve bilgili, yani bilime karşı bir ilgim var. O yüzden o tür kitapları okumayı daha çok tercih ediyorum. Harika. Hafızlı kursunu bitirdikten sonra inşallah üniversite sınavı gelecek ve sen üniversite sınavında tıp hedefliyorsun.
Evet. Ve kalp cerrahı olmak istiyorsun. Bunun haricinde bugün sosyal medyada mesela bu Z kuşağı tanımlamasından istersen birazcık daha bahsedelim. Z kuşağı diye tanımladığımız aslında bu genç kesim ya da o kesim işte ne bileyim Netflix izleyen, kafasına göre hayatta takılan, aslında birazcık daha böyle bilgisayar, gaming, Instagram, TikTok, like a like, takip ve takip, popstar falan vesaire. Biliyoruz aslında değil mi? Evet.
Sen de diyorsun ki ben o tanımlamayı kabul etmiyorum çünkü benim apayrı bir hayatım var. 9 yaşında tesettüre girdiğini söyledin ve bunu kendi iraden ve isteğinle yaptığını söyledin. Evet. Ve bundan da çok memnuniyet duyuyorsun anladığım kadarıyla. Tabii ki de. Buna dair çevrende insanların en çok sorduğu soru neydi? En çok hangi soruya muhatap olduğunuzu? Kendi isteğinle mi kapandım? Herkes bunu soruyor değil mi? Evet. Bunun kendi isteğinle olmayacağını mı düşünüyorlar sence?
Yani bence bunu insan kendi isteğinle yapmadığı sürece örtüden bir zevk almaz. Şu an gündemde de bu çok belli. Örtü artık tesettür farklı farklı yerlere gidiyor. Ve sen kendi ailen zaten başta mümin, benim ailen mümin, müslüman. Onlardan örnek aldığım var. Aile içinde konuşulan muhabbetler belli. O yüzden de ondan bir şey de var ve ben yani 3 yaşımı hatırlıyorum.
Biz hep işte İstanbul’da ya da Bursa’da Hüda vendigarlardaydık. Ondan sonra Mihraplı camilerdeydik. Yani sürekli bir cami içerisinde medrese ortamındaydım. Ve bunun da bana katkı sağladığını düşünüyorum ve bütün herkes bana şey diye soruyordu. Zeynep Esen kendi isteğinle mi kapandın? Ne diyorsun onlar öyle deyince? Zeynep Esen kendi isteğinle mi kapandın? Dediklerinde ne diyorsunuz? Kendi isteğimle kapanmasaydım burada olamazdım ki şu örtüyü ben kafama yani sokamazdım.
Çünkü yani. Gelip zorla bağlayamazlar ya başına yani değil mi? Evet müslüman özgürlüktür. Yani tabii ki de özgürlüğünde bir derecesi var da. Sen eğer müslümansan bunun bir derecesini bilirsin ve örtünü takarsın gayet. Ama arkadaşlarım bana bunu sorduğunda ben bunun suçunun büyüklerde olduğunu düşünüyorum Bekir abi. Ne gibi mesela kızım? Çünkü neden? 9 yaşındaki bir çocuğun aklıyla büyük aklı bir değil.
Ve bana 9 yaşındaki bir çocuk gelip de bana soramaz ki kendi isteğinle mi kapandın? Ve ben 4. sınıfın başlarında kapanmıştım Bekir abi. Ondan sonra çok yakın bir arkadaşım vardı. İşte ben örtününce çok mutlu oldu bütün sınıf falan çok yakışmış dedim. 2-3 gün sonra arkadaşım bana geldi. Zeynep Esen ben annemle konuştum. Annem benim daha bu yaşta kapanmama izin vermedi. Sen gerçekten kendi isteğinle mi kapandın?
Yani gerçekten bunu sana da mesela sorsalar Bekir abi sen nasıl dersin? Ben de kendi isteğimle kapanmak istiyorum ama erkek olduğum için kapanamıyorum derim. Yani ben bu sorunu büyüklerde buluyorum. Her zaman böyle. Bu z kuşan muhabbeti de böyle. Büyüklerden çıktı yine. Yani aslında şu o zaman şunu birazcık teşhis edelim mi güzel kızım? Sen akıllı bir kızsın yani değil mi? Bak ne güzel sohbet ediyoruz.
Ben burada insanların senin tesettürüne saygı duymasını biz bekliyoruz değil mi? Bunu anlıyorum. Fakat tesettüre girmeden de Rabbini seven insanlara da bir saygı duyuyoruz. Kesinlikle değil mi? Yani herkes nasıl yaşayacağına nasıl yapacağına bir şekilde kendi karar verir. Bir ikincisi hidayet ve nasip diye de bir şey vardır. Sana Allah’ın 9 yaşında nasip ettiği bir şeyi Cenab-ı Allah bir başkasına 15 yaşında nasip eder. Bir başkasına 20 yaşında nasip eder.
Allah henüz ona nasip etmedi ya da o henüz o nasıl diyeyim o olgunluk durumuna imani olgun manevi olgunluk durumuna gelmedi. Biz onu ötekileştirmeyiz. O bizim hala arkadaşımız. Biz onu hala çok severiz. Onu eleştirmek yerine onun hidayeti ve iyiliği için ona dua ederiz. Destek oluruz doğru mu? Bu çok güzel bir dünya olmaz mı böyle olsa? Evet çok güzel. Herkesin birbirine saygı duyduğu, kılığına, kıyafetine saygı duyduğu hiç kimsenin örtüsünden ya da örtü takmıyor olmasından dolayı ötekini ötekileştirmediği barış ve huzur içerisinde dünya çünkü kim cennetlik hangimiz kurtulacağız hangimiz kurtulacağız bilmiyoruz. Çünkü bu dünyadan sonra ahiret ver ama bu dünya başka kişilere kalmayacak. Bu dünyada gidecek ve şu an insanlar yani affedersin Bekir abi ama kurnazlık peşindeler. Çünkü bence insanlar çok fazla ötekileştiriliyor.
Mesela eski zamanlarda bundan bir 6-7 hatta 20 sene önce örtünmeye izin verilmiyordu. Üniversitelerde örtünmeye yani asla izin verilmiyordu fakat sonradan işte devletler gelince falan ondan sonra düzeldi fakat yine bu büyüklerden çıkıyor. Evet onların kurbanı oluyoruz biz bir yerde değil mi? Evet. Yukarıda birileri kapışıyorlar olan Zeynep Esneme oluyor burada ya bu nedir kardeşim ya?
Ya bir solun şu dünya ya solun bir şu insanları herkes zaten yaşayıp gidecek bundan sonra. Güzel işler peşinde koşalım lütfen. Tamam ne yapalım söyle kız söyle Esnem güzel iş söyle bana hadi yapalım ne yapalım mesela güzel işler peşinde koşalım derken tam olarak ne anlıyoruz bu başların altında? Allah’ın ilk emri oku. Okuyalım. Evet çalışalım iyi bir yerlere gelebilmek için yani çok çalışalım. Evet. Önemli olan çok çalışmak zaten bundan sonrası çok kolay. Mesela ben hedeflerime ve hayallerime odaklanmak için böyle onlar aklıma geldiğinde Resulü Aydemir abinin kardan aydınlık şarkısını dinliyorum. He bir sabah gelecek. Kardan aydınlık. Evet. Mesela o çok hoşuma gidiyor yani bence insanlar böyle şeyler üzerinde geçmeli çocuklar da böyle bu yaşta mesela şimdi bu Z kuşağda yok siz Z kuşasınız yaparsınız yok siz Z kuşasınız bunu yapmanız çok normal. Böyle şeyler de bence çocukların bilinç altına empoze ediliyor yani.
Değil mi işliyor ve bu çocuğun bir sonraki hayatına diyor ki ben nasıl olsa Z kuşayım sağla gitsin diyor değil mi? Evet olmazsa başka bir şey yaparım. Bu arada buradan sayın Ercan abi selam olsun. Onu da takip ediyoruz. Evet tabii ki de. Çok güzel sen baya aktifmişsin ya Zeynep Esen. Evet. Harika. Peki bu Türkiye ikinciliğini nerede aldın? Hangi başlık altında?
Online eğitim vardı online eğitim işte olduktan sonra çocukların hani çok derse çalışamaması işte uzaktan eğitim olmasından dolayı daha iyi bir şekilde çalışmaları için deneme sınavları yapılıyor okulda. Ben de burada deneme sınavında Türkiye ikincisi oldum. Bursa’da aldığın dereceler neydi? Bursa’da bir şey Kuran-ı Kerim ikinciliği aldım yarışmasında bir de deneme sınavında birinciliği aldım il ve ilçe birinciliği yine.
Peki boş zamanlarda ne yapıyorsun? Yani günün nasıl geçiyor bize anlatmak ister misin? Arkadaşlarına seni izleyen dostlarına en azından belki örnek olacak onlarda ilham verecek bir şeyler çıkar. Hobim var mı mesela? Var çok fazla var. Ne yapıyorsun anlat hele. Benim en büyük hobim şey yeryüzünde bilim insanların hayatlarını araştırmak filozofları fizikçileri ondan sonra yeryüzünde dünyada her yerde bunlara bakıyorum. İkincisi kütüphanemdeki kitaplarımı hani bakıyorum böyle unuttuklarım vardır belki çünkü bilgiler asla gitmez yani. Kaç kitap okuduğunu sayıyor musun hiç bakıyor musun şu kadar okudum falan diye? Yok bence öyle bir zevki kalmıyor ya kitap okumanızı sayarak. Onun senin kendi içinden gelmesi lazım yani kitap okumanın.
Anladım.
En sevdiğin bilim insan hangisi böyle böyle en hayretle okuyunca en beğendiğin en böyle seni hayrete düşür. Fatma Zahra Latrakçı. Şey bakterileri fısıldayan kadın diyen oluyor. O seni çok etkilendiriyor. Peki batılı bilim adamlarını okudun mu? Isaac Newton Einstein. Tabii ki de Edison falan hatta ben de onlardan doktor Fatih Dikmen’in şey kafası değişikler adlısı kitabı var yine orada da. Ondan sonra Hatice Özdemir Tüm.
Bu arada size çok öpüyorum sizi de çok seviyorum Hatice Özdemir Tüm. Ben hariç herkese öptü. Ben hariç herkese selam gönderdi. Ama en çok beni seviyorsun değil mi? Evet. Bunu arada bir söyle lütfen. Onu çok fazla seviyorum. Peki ne yapayım siz de çok seviyorum. Benim programlarımın izlediğine göre seviyorsunlar beni değil mi? Evet tabii ki de. Maria Curie mesela o da radyo aktiviteler araştırarak o da yine dünyada ödüller aldı. Yani benim hayatımın önüne kaldığım genellikle bilim insanları. Peki internette en çok diye bakıyorsun. İnternet çok nasıl kullanıyorsun? Çünkü ben senin yaşında birine internetle olan ilişkisini çok merak ediyorum. İnternete Bekir abi çok fazla bakmıyorum. Aileminde bir kısıtlaması var. Belli başlıklı youtuberları takip ediyorum. Onların için de ben var mıyım? Evet. Beyaz listede miyim ben? Evet. Çok güzel. Siz birinci başlıksınız Bekir abi. Kendimi bildim bileli sizin videolarınızdayım. Hatta şey 6-7 yaşlarımda falan sizin siyer programlarınızı dinliyordum Ramazan aylarında. İki sene önceydi o. Aynen. Evet herkes için siyer. İzledin mi tamamını onun? Evet. Ne kadar güzel değil mi? Evet çok güzel yani çok güzel insanlara karşı şeyler katıyor ya. Böyle şeyler yapalım yani lütfen. Bunları yapalım değil mi? Yapalım. Hay sana kurban olurum ben. Arttıralım. Çünkü öbür kü dünya gitimize biz Allah’a hesap verdiğimizde Allah’ım ben oturdum diyemeyeceğiz demeye korkacağız.
Allah diyecek ki ben size internet verdim, kamera verdim, ışık verdim, zeka verdim, akıl verdim, yetenek verdim. Bununla ne yaptınız diyecek değil mi? Evet. Musab bin Umair dizisi çekip Netflix’e koyabildiniz mi diyecek ya da Netflix gibi güzel bir platform yapabildiniz mi inananlar olarak diyecek doğru mu? Emri Bilbar Maruf, Nehyanil Münkeri ne kadar yansıtabildiniz YouTube’da diyecek değil mi? Evet. Bence de. Ben sosyal medya mecralarını iyi mecralar, kötü mecralar olarak değerlendirmiyorum. Bilmiyorum yanılıyor muyum? Mesela YouTube’a iyi içerikler üretirsen o kanal iyi bir kanal olur. Kötü içerikleri izlersen YouTube kötü bir mecralar olur. Bu aynı şey otomobil içinde geçerli. Camiye de gidebilirsin, berbat yerlere de gidebilirsin. Bunun kabahatini, faturasını otomobile kesmek mantıklı mı sence yani? Hayır değil mi? Otomobil kötü bilmeyelim. Niye? Bu bize hep kötü yerlere gidiyor. Direksiyon sende. Allah sana akıl vermiş.
Peki sence bu ülke Müslümanları olarak bizler interneti ve sosyal medya mecralarını dolu dolu kullandığımızı düşünüyor musun? Hakkını verdiğimizi düşünüyor musun? Hayır vermiyoruz. Ne yapılmalı mesela kızım? Araştırmalar yapılacağı yerine farklı farklı, affedersiniz ama saçma sapan şeyler oluştu. İçerikler oluşuyor. Evet. Gelin kaynana hepsi birbiriyle kavga ediyor. Bağırıyorlar ona. Evet yani toplum çok fazla değişti Bekri abi.
Bana bir şey sorulsan bu büyüklerde ne yapmayı, buna ne çözüm alarsınız dersini. Ne mesela ne önerirdin? İlk önce büyüklerin çok sağlam bir eğitim almasını isterim. Çok sağlam ama böyle yani akılları başlarına gelsin. Çünkü bu çocuklar meselesinde de böyle yine her şey büyüklerden çıkıyor. Dediğim gibi bu arkadaşımın mesela bana öyle sorması çok normal bir şey değil. İlla ki ailesinden almıştır bunu yani.
Büyüklerin çok büyük bir eğitim almasını ben tercih ediyorum. Aslında toplum olarak hepimiz bu konuda eğitilmeliyiz. Ama büyükler burada yetki ve etki sahibi oldukları için büyüklerin yapacağı bir hatanın bedelini çocuklarda ödüyor. Dolayısıyla değil mi? Peki sinema filmleri izliyor musun? Çok fazla izlemiyorum. Bundan önce mesela gittiğim sinema tek şey Eren Bülbül’ün. Onu izledim. Bir de çocuk sinemalarını izliyorum genellikle.
O da yine iyi yani yapan kişilerini izliyorum. Hoşuma giden. Mesela Annemle Hazreti Ömer dizisine başladık. Onu izliyoruz anneme birlikte. Evet. Onu izliyoruz annemle birlikte. Yani bu şekilde bir de farklı kanallarda takip ettiğim diziler var. Onlar da yine tek TRT haricinde hiçbir programı izlemiyorum. Genelde öyle. Peki siyeri takip ettiğini söyledin. Şimdi Hazreti Ömer dizisi izliyormuşsun ve belli ki meraklısın.
Bunları iyi kitaplarda okuyorsun. Şöyle Ashab-ı Kiramı hazeratının gözünün önüne getirdiğinde en beğendiğin senden böyle en çok hayranlık uyandıran, kendine yakın hissettiğin kim var orada mesela Asr-ı Saadette? Asr-ı Saadette çok gözümün önüne getiremiyorum ama onun dışında çok fazla şey yaptığım Neryem Annemiz, Fatma Annemiz. Özellikle Peygamber Efendimiz. Ondan sonra Hazreti Ömer var. Yani öyle insanlar öyle iyi niyetli insanlar yani bu ülkede,
bu dünyada yetişilmesi lazım Bekir Abi. Ben buna en çok şey yapıyorum. Sence en çok nerede kaybetiyoruz Resna? En büyük golü nerede yiyoruz sence? En büyük golü trendlere uymakla yiyoruz. Yani sanki batının bize dayattığı şeyleri doğruymuş gibi kabul edip öyle yaşamaya çalışarak mı demek istiyorsun? Evet çünkü mesela şimdi trendler çıktı. Herkes onu yapmaya çalışıyor. Mesela tesettürlüler bile değişti yani. O yüzden trendlere uymamalıyız. Kendimiz gibi özgür yaşamalıyız. Tesettür tarz değil farzdır diyorsun. Evet. Bunlar çok geziyordu çünkü bir ara şöyle Twitter’da Instagram’da. Kendin ol, be yourself, kun ente. Kun ente demek şey demek değil mi kendin ol demek. Evet. İngilizce ilerhandası. Çok iyi yani Bekir Abi. Dillere karşı benim çok büyük bir şeyim var. Arapça, İngilizce. Bekir Abi seni çok seviyorum diyebilir misin Arapça? Onu diyemem. Bekir Abi senden nefret ediyorum de. Ondan asla sevmiyorum.
Peki ama yabancı dile merakın olmasını çok takdirle karşılıyorum. Mutlaka olmalı Zeynep Esna. Peki sen kritik bir soru sorayım Zeynep Esna. Şimdi sen 9 yaşında başında öğretmişsin. Tesettüre girmişsin. Buna cevap vermek istemeyebilirsin sonra. Eğer sadece onu ortaya soruyorum. Sonradan hiç şey dediğin oldu mu? Ya acaba? Asla. Asla. Asla olmadı değil mi? Evet asla. Bir an bile acaba mı demedin yani. Hayır. Çok mutlusun. Evet çok mutluyum. Çünkü mesela elmayı koruyan bir kabuğu var.
Elması koruyan kutusu var. Beni de koruyan bir tesettür var. Tesettür bir ayet. Kafamda bir kumaş taşıyabilirim. Bunun da bana bir değeri var. Ama ben başımda bir ayet taşıyorum. Ve öbür kül dünyaya gittiğimde. Yani bu yüzden belki ödüllendirileceğim. Bunu da çok yani. Bunu düşünerek zaten. Örtünmeye bu kadar heves ettim. Hatta şöyle bir şey var Bekir Abi. Genellikle aileler çocuklarını bazı konularda şey yapmaya çalıştılar. Yani böyle hani kapan.
Bu yaşta kapanmaz. Ben aileme. Ben kapanmak istiyorum dedim. Evet ben aileme dedim. Onlar sana dediler mi? Kızım iyi düşün bak. Bu çok önemli bir karar falan. Birazcık daha yaşım gelsin. Çünkü onlar da şuradan düşünüyorlar. Hani birazcık şey yapınca sıkılır mı? Ondan sonra başını açmaya çalışır mı? Ben diyorum yok hayır. Asla çünkü çocukluğumdan beri hayalim hem hafız olmak hem kapanmak. Hatta benim bir tane videom var. Orada bile diyorum ben kapanacağım ben tıp okuyacağım diye. O zaman da yeni öğrenmiştim tıpı falan doktorluyor. Ondan sonra benim zaten insan vücuduna karşı ilgilerim başladı. Şeyi de söylüyoruz çünkü yani burada sadece tesettüre girmiş olmak çok kıymetli. Ama o tesettürün hakkını vermek. Hani az önce dedin ya ben başımda bir kumaş taşımıyorum. Ben başımda bir ayet taşıyorum. Bunun bilincinde olarak hayat sürmekte çok çok öyle. Çok eğlenceli. Çünkü bunun bilincinde olmak çok büyük bir şey. Çünkü öbür kül dünyaya gittiğinde Allah hani sana soracak kulum hani Allah’a şükretmek çok büyük bir şey. Mesela kapanarak da şükrediyoruz. Namazımızı kılarak da şükrediyoruz. Her türlü Allah’a şükrediyoruz. Ne zamandır kılıyorsun namazlarını? Ben 9 yaşımdan beri kılıyorum. Şimdi kaç yaşındaydın? 11 yaşındayım. 2 yıl olmuş. Evet.
9 yaşımdan öncesinde de 9 yaşımdan öncesinde de teker teker kılıyordum. Mesela akşam namazlarımı yaz sıları kılıyordum. Mesela o şekilde ondan sonra tamamen başladım. Tamamen kıldın yani. Evet. Şimdi onlar bugün, bugün cuma. Mudanya’dan çıktılar geldiler ve erken gelmişler. Erken gelmelerinin bir sebebi var İstanbul’a. Neydi o? Ayasofya Camii gezmek. Ayasofya Camii’ndi. Ziyaret etmek istemişler ve orada cuma namazını kılmışlar. Ondan sonra buraya gelmişler. Daha önce gelmiş miydin Ayasofya’ya? Ayasofya’ya ben gelmedim. Çok gelmek istiyordum. Ne hissettin şöyle girince? Çok güzel bir ortam. Yani böyle girince tüylerin böyle. Haşmetli ortam değil mi? Evet çok haşmetli bir ortam. Ondan sonra mesela giriyorsun namazına kılıyorsun, secdeye iniyorsun, şükür ediyorsun. Yani Allah’ım sen ne kadar da güzel şeyler ortaya koymuşsun ya. Değil mi? Evet. Cenab-ı Allah ne güzel şeyler nasip etmiş. Evet. Sanki cep telefonu tlink diye dedenizden bir mesaj var, atanızdan bir mesaj var gibi. O bizim ecdadımızın bize gönderdiği bir mesaj gibi aynı değil mi? Ve Ayasofya’yı nerelerden kurtarmışlar. Evet değil mi? Evet. Elhamdülillah. Elhamdülillah. Ne kadar güzel. Şöyle bakınca gururlanıyorsun değil mi? Evet. Ne güzel harika. Peki anlattılar mı size orada gittiğiniz Ayasofya yoksa kendi kendinize mi gezdin? Yok kendi kendimize gittik öyle zaten şey yani böyle bakınca anlıyorsun oranın nasıl diye.
Ne kadar güzel bir yerin olduğuna hiç mübarek topraklar. Ya büyüyünce hayalim her sene her sene her ay gitmek yani. Her ay. Evet. Kalp cerrağı olur çok büyük paralar kazanırsan Allah’tan nasip ederse her ay gidebilirsin. Evet. Ya ben yani şöyle düşünüyorum her ay gitmek doğru olur mu diye kendim de düşünüyorum. Mesela insan çok fazla temasta oldu, çok fazla gidip geldiği ya da teşrik-i mesai
kurduğu bir şeyin bir şeye alışıyor ve değerini bilemeyebiliyor. Belki her ay gitmek hani o gözümüzdeki şeyi o bizden kaynaklar oranın nasıl diyeyim oranın güzelliğinden hiçbir şey eksilmez ama biz bir şeye alışmaya ve onu yok saymaya çok teşneyiz insan olarak yaşadığımız şahit ibariyle. Ben de dedim ki ya senede bir defa gideyim insan özlemek de güzel değil mi? Evet. Bir tanınımı hatırlıyorum diyor ki nice kabeyi hiç görmeyenler vardır ki kimi kabeye kavuşanlardan onlar kavuşamadıkları için akıttıkları gözyaşı çoğu orada olanların ibadetinden daha hayırlıdır diyor yani. Evet. Önemli olan çok sevmek ama git inşallah Allah sana nasip etsin. Evet inşallah. Hatta şey böyle eğer sıfı kazandığımda inşallah doktor olursam mekkedi yapmak istiyorum. Çünkü Ayşegül Meyrâ Öktem de mekkedi yaptı ve gerçekten yani oranın şeyi çok farklı.
Bekri abisi seni kendine çekiyor yani. Değil mi? Evet. Bakıyor musun bazen öyle kanallar 24 saat Harim-i Şerif’ten yayınlar yapıyorlar. İzliyor musun? Evet evet yapıyorlar yani bizim televizyonda da mesela var biz onlara öküyoruz. Mesela orada şeyde tekbir de getiriyorlar. Sana komik bir şey anlatayım ben şimdi bir defa umreye gitmiştim tamam mı? Orada bazı ülkelerden gelenler aynı tip kıyafetler giyiyorlar tamam mı?
Mesela hepsi mavi ya da birbirlerini kaybetmesinler diye hepsi kırmızı gibi falan. Şimdi umre de millet tavaf yaparken baktım bir grup geliyor hepsi mavili. Hepsi mavi kıyafet giymişler. Ben de o esnada tavraftayım. O an aklıma geldi çok uzun süredir çocuklarımı görememiştim. Dedim ki acaba ben bu mavili grubun önüne geçsem kendime evdekilere gösterebilir miyim? Hani o Suudi Arabistan televizyonu naklen yayın yapıyor ya. Evi aradım tavrafta çocuklarıma dedim ki hemen dedim Mekke televizyonu açın o Kabe’nin 24 aylarını. Ben dedim size göstereceğim kendimi dedim. Görmek ister misin fotoğrafını bir bakalım hemen. Gördün mü? Elimi kaldırdım böyle buradayım diye. Çocuklarımın arkadan sesi duyuluyor. Aaa babam televizyona çıktı. Halbuki ben zaten televizyon programı yapıyorum ama orada görmüş olmaları çok acayiplerine gitmişti. Bir takipçi orada canlı namaz yayınlanırken binlerce insanın içinde beni görmüş biliyor musun orada safta. Yuvarların içine aldılar bana gönderdiler Bekir abi bu sen misin diye. Ama böyle mikron bir piksel görünüyor. Oradan bulmuşlar ben kendimi tanıyamadım siz nereden tanıdınız diye. Allah sana da nasip etsin inşallah. Peki bu fast food beslenme falan onlarla nasıl? Ayda bir ya da hatta 3-4 aydadır. Şimdi bak aramızda bir şey konuşuyoruz böyle sağlıksız falan ama bazen de çok. Çekiyor kendisi çekiyor. Sağlıklı demiyoruz. İnsanlar da bunu tavsiye etmiyor ama lezzetli olduğu da gerçek ama sizin yanında uzak duruyor. Belki program çekimi bittikten sonra. Essemciğim hem birbirimizi daha yakında da atlarız. Anlaştık tamam. Sonra konuşuruz. Peki Essem şimdi bu peynir gelisinde yayınlanacak. İnsanlar sana dua edecekler değil mi? Onlara mesela 9 yaş 11 yaşında biri olarak ne tavsiye edersin izleyin senin yaşıtlarına. Zamanlarını nasıl değerlendirsinler. Onlara ne gibi önerilerini tavsiye edemeyelim de önerilerin diyelim. Bol bol kitap okusunlar çünkü bunu ileride iki zaman kesinlikle bir şeyini alacaklar. Kitap okusunlar boş vakitlerinde araştırma yapabilirler. Neyi araştırsınlar mesela? Merak ettikleri şeyleri yani mesela YouTube’a falan gireceklerinde mesela araştırma yapabilirler. Daha sonrasında ders çalışsınlar. Evet. Bu şekilde yani çünkü çalışmak okumak insana çok fazla bir katkı sağlıyor.
İleride de bunu inşallah şeyini de alırlar. İnşallah çok teşekkür ederim. Çok tatlısın gerçekten. Allah seni hayallerine eriştirsin. Allah sana hayalini bile kuramadığın güzellikleri de nasip etsin. Çünkü biz bazen en iyisini istediğimizi zannederiz ama en iyisini Allah bilir. Değil mi? Biz bilmeyiz. İnşallah Rabbim böyle hayallerinin de ötesinde güzel şeylerle nasiplendirsin seni.
Allah istikametini daim etsin güzel kızım. Allah annenden, babandan, hafızlığına yardımcı olan hocalarından ve arkadaşlarından razı olsun inşallah. Çok güzel bir şey yapıyorsun. Ve bu yüzden ben seni buraya davet ettim ve çok mutluyum. İyi ki geldin. Ben de çok teşekkür ederim beni de buraya davet ettiğiniz için. Bu arada buradan bir göndereyim yapmak istiyorum. Hadi yap bakalım. Buradan hafızlık hocama bol bol öpüyorum. Adı ne? Zehra. Zehra Hanım’a. Ben de çok selam söylüyorum. Zehra Hanım’dan dua istiyorum.
Böyle hayırlı nesiller yetiştirilmesine katkıda bulunduğunuz için ben de sizden dua bekliyorum. Ve size dua ediyorum. Hoş geldin. Hatta Zehra öğretmenim benim 4-6 yaş Kur’an-ı Kerim kursumdan beri öğretmenim daha sonrasında annemle arkadaş oldular. Hatta arada sırada ondan böyle Arapça dersler falan alıyorum. Annemlerle birlikte Arapça dersler yapıyorlar. Çok fazla seviyorum Zehra öğretmenimi. Allah ondan bin bir kere razı olsun. İnşallah o da istediği hedeflerine ulaşır. İnşallah kızım.
Hayat o kadar acayip bir şey ki şimdi bak şu an aklıma geldi bu yayını yapıyoruz. Belki bundan 20 sene sonra 25 sene sonra ben bir kalp rahatsızlığı geçireceğim. Yaşam 60-70’i bulduğunda ve belki benim ameliyatımı bu çocuk yapacak değil mi abi ya? Hem de Kur’an okuyarak yapacak belki ya. İnşallah. Bunu yap. Evet yapacağım. Seni çok seviyoruz biz. Bana Instagram’dan mesaj attılar. Zeynep’in çok büyük bir hayaliymiş.
Çok büyük bir konuk olsun burada misafir olsun sohbet edelim diye. Az önce annesiyle babasıyla sohbet ederken şöyle bir bilgi verdim. Bu bilgiyi sizlerle de paylaşmak istiyorum. Çünkü bunu önemli buluyorum. Zeynep’i biz burada keyifle dinledik. Çok da dolu dolu konuştu. Ama Zeynep’i buraya asıl misafir etmek istememdeki neden şuydu. Ben Zeynep’in yaşındayken televizyonu izlediğimde ya da sinema filmerine baktığında takdir edersiniz. Akranlarımı bilirler. Hep benim anneme benzeyen insanlarla dalga geçilirdi ya da dedeme benzeyen insanlar hep böyle tahvif edilirdi televizyonlarda. Şeyhler, mürşid yerinde olanlar genelde böyle fetvaz, düzenbaz insanlar gibi gösterilirdi ekranlarda ve ben buna Zeynep’in yaşındayken çok üzülürdüm. Ama zaman o zaman değil. Ben Zeynep’in şu öz güvene sahip olması için çağırdım buraya. Zeynep benim Bekir abim var. Ben Bekir abime istersen bir telefonla ulaşabilirim. Hayalini kurdum, hayranlık duydum. İzlediğim bu kanala Bekir abim beni konuk eder. Benim başıma bir şey gelirse Bekir abim bunu medyada duyurur. Bekir abim benim doğrularımı savunur. Ben yalnız değilim. Bekir abim beni seviyor. Yusuf Kaplan hocam beni seviyor. Sertaç abi beni seviyor. Resul Aydemir abi beni seviyor. Ben yalnız değilim ve ben doğru yoldayım. Ve ben ekranlara baktığımda, televizyon izlediğinde, YouTube’a açtığımda abilerim var izleyebileceğim. Burada kendimi iyi hissetsin diye ve abisi olduğunu bilsin diye davet ettim. İnşallah maksat asılı olmuştur Zeynepciğim. Allah razı olsun. Çok teşekkür ederim. Allah sizler de razı olsun.
Başka programda yeniden görüşmek gibi değilim. Artık beş yıl oldu neler hissediyorsun? İnşallah yaşıtlarıma bir örnek olabilmişimdir. Bence de olmuşsundur şekerim. O zaman programı kapatalım. Peki kıymetli olsak biz izlediğiniz için çok teşekkür ederiz. Haftaya yeniden görüşünceye dek Allah’a emanet olun.
Ahirimiz evlenemizden hayırlı olsun inşallah.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir