"Enter"a basıp içeriğe geçin

Zamanı Büken Allah Dostu – Serdar Tuncer

Zamanı Büken Allah Dostu – Serdar Tuncer

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=5dNp9q_y62c.

Selamun aleyküm Erenler ve dahi Erenlere gönül verenler demeyeceğim çünkü bir Eren’in huzurundan sesleniyorum Buradan bakınca size Erenler diye selam vermem edepsizlik olur. Şöyle diyeyim Selamun aleyküm Erenlere gönül verenler ve dahi Erenlere gönül verenleri sevenler Hatta ve hatta
Erenlere zinhar laf ettirmeyenler Neredeyiz biliyor musunuz? Kud Mrabani Muhiddin Sultanul Evliya Kavsül Hazam Seyyid Abdülkadir Geylani Kudzesuluh Efendimiz’in Merkadi Şeriflerinin eşiğinin başındayız Şu kafının arkasında Abdülkadir Geylani Efendimiz’in Kudzesuluh
Kavir Şerifleri var O biri bir günün sonunda içeri girip beraberce inşallah Fatiha’larımızı okuyacağız Irak’tayız Bağdat’ta Bağdat yaşadığı badireler sebebiyle belki pek çoğumuzun gelmekte zorlanacağı güvenlik ve sahir endişelerle gelme sıkıntısı çekebileceği bir yer Ama niyazım şu bu ziyaret vesilesiyle
gelemeyecek olanlar da huzura gelip niyazda bulunmuş gibi ecralsınlar niyaz mı olur? Olur mu böyle bir şey? Olur Kimi Ahmet seni uzaktan tanır kimi yaklaşır da kör olur gider kimi buralara kadar gelir kapıdan içeri girer de nasibi yoktur eli boş dönen boş döndürmezler gerçi elleri boş bırakmazlar ama kimi de oturduğu yerden öyle bir gönülle öyle bir muhabbetle
öyle bir bağlılıkla bir niyaz eden bir boyun büker bir Fatihah-ı Şerif okur ki o alır gider sahibini buluverir mekan söz konusu olan bu zevati kiram olunca problem değildir tıpkı zamanın da problem olmadığı gibi Abdülkadir Geylani Kutsesi ruh Efendimizin zamanında yaşayan ilmiyle meşhur zatlardan birisi Hz. Abdülkadir’in bir cuma günü gidip sualler ile bunaltmak istemiş vardır böyle Evliya-ı kiram hazaratının münkeri vardır olması da usuldendir niçin? Evliya-ı kiram Resul-i Ekrem Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e mutabatta kıl kadar kusur sahibi olursa orada bir problem var demektir
ama Efendimiz aleyhisselatü vesselam’ın hayatına şöyle bir baktığınız vakit onu inkar edenler vardı onun devrinde yaşayıp saadetli cemalini görüp de hidayetten behresi olmayanlar vardı her haline mutabahat ettikleri gibi işte bu halede mutabahat ederler ve onların da yaşadıkları devirde mutlaka inkar edenleri olur bu onlar için bir noksan değil
bilakis bir kemalat alametidir işte o ilim sahibi zat da bir cuma günü çıkmış gelmiş ve derdi Hz.’i imtihan etmek selam vermiş girmiş dervişlerine nasıra oturmuş ve Hz. Abdülkadir’e diyor ki bir sualim var efendim söyle sor bakalım diyorlar ki Allah’ın dostları zamanı kendilerine tabi eder döndürürler ve kısacık bir an içerisinde bir insana onlarca seneyi yaşattırmış böyle bir şey olabilir bu Hz. Abdülkadir diyor ki Allah bu dervişlere öyle tasarruf imkanları vermiştir ki bu dediğinde dahil ve daha fazlası da olacak şekilde onları geri çevirmez evet onlar zamanı bükerler kendilerine tabi ederler ve bir anın içerisinde insana onlarca seneyi yaşatıverirler adam böyle bir şey olur mu diyecek itiraz edecek olmuş o sıra selâ verilmiş cuma vakti geliyor deyip kalkmışlar beraber Abdülkadir Geylani Hz.’nin dervişânı Hz.’in secadesini alıp getirmişler diyor ki secadeyi bu zata verin o götürsün Abdülkadir Geylani Hz.’nin secadesini almış o âlim zatı koltuğunun altına beraberce camiye doğru yürümeye başlamışlar camiye yaklaştıkları yerde o soru sormaya gelen kişi abdest alma ihtiyacı hissetmiş bir şadırvana dönmüş secadeyi bir kenara bırakmış kollarını sıvamış
bismillah deyip abdeste elini suya vurmuş ki birden kendisini bilmediği bir diyarda bir çilingir dükkanının önünde beklerken bulmuş içeride bir çilingir ustası çalışıyor dışarıda epey bir afallayarak duran birisini görünce dışarı çıkmış hayır olsun Eren nerdeymiş usta
efendim demiş ben sanatınıza hayran kaldım ne kadar güzel bir sanatınız var sizin bana da öğrettir misiniz o ince işçiliği görünce hoşuna gitmiş usta demiş ki şöyle bir bakmış ya sen bir danişment kişiye benziyorsun ilim talebesi hali var sende sen bu sanatı öğrenip ne yapacaksın öğrenemezsin yok demiş ben pek hoşuma gitti eğer kabul ederseniz size çıraklık etmek isterim oradan esnaf toplanmış gelmiş ve o danişmendi o çilingir ustasına çırak eylemişler 4 sene o adamın yanında çıraklık etmiş ve hakikaten de iyi bir çilingir ustası olmuş artık ustalı öğrendin gidebilirsin diyecek olmuş ustası ama adamcağız bırakıp gitmek istememiş yok demiş ben sizin yanınıza biraz daha kalmak istiyorum
hay hay evlatcım diyor 4 sene daha çıraklık etmiş ona ettim mi 8 sene 8 senenin sonunda çilingir ustası vefat etmiş çırak onun dul karısına sahip çıkma adına kadıncağızla evlenmiş o evlilikten iki çocuklar olmuş çocuklardan birisi büyümüş edecek yaşa gelmiş onu mektebe vermişler öbür çocuk daha küçük bir gün dükkana gelmiş her zamanki mutade üzerine sabah dükkanı açmış kapıdan içeri girmiş ateşi yakmış körü ocağa sürmüş birden şadır vanda abdest alacak üzüreyken bulmuş kendisini etrafına bakmış
seccade orada duruyor Allah’ım ben ne yaşadım yani sanki bir an uykuya daldım da böyle bir şey olduğu gibi ama hayır uyku değil hemen acil acil abdestini almış seccadeyi kaptığı gibi bakmış Hz. Abdülkadir Dermiş Hanı ile daha camiye doğru yürüyor koşmuş arkalarından yetişmiş efendici dur demiş bir şey yok gel bakalım namazda arka safta böyle mahcup bir şekilde iki büklüm dururken gel demiş şöyle yanımda namaza dur almış onun yanına beraberce namazı kılmışlar namazı bitirince Hz. Abdülkadir dönmüş bir hayrola efendim tam abdest almak için ben suyu açtım elimi suya değer değmez kendimi bir çilingir dükkanın önünde buldum 4 sene çıraklık ettim 4 sene daha çıraklık ettim usta öldü karısıyla evlendim 2 tane çocuğum oldu birini mektebe verdim öbürü daha küçük tam ateşi körüye sürdüm bir sabah vakti kendimi tekrar bu abdest alacağım yerde buldum deyince
kavsul azam kutsası ruh tebessüm etmiş bu hayal miydi? yok demiş efendim hayal değil rüya desem değil ben gerçekten bunu yaşadım sen bunu yaşayalım ne kadar oldu dersin 10 seneye aşkın zaman oldu efendim demiş Hz. Abdülkadir tebessümle diyor ki peki şimdi çilingirlik yapabilir misin sen? yaparım efendim demiş bak biliyorum ki yaşadığın rüya değildi oğlum hayal de değildi o diyarda senin karın ve çocukların var ve duruyorlar seni görseler tanırlar bilirler efendim demiş aklım gönlüm onlar da kaldı hele dur demiş çıkalım camiden bir adam gönderir
karını ve çocuklarını getirtiriz eller ne yapışmış tanişment eller ne yapışmış çilingir mekan diye başladık söze zaman diye devam etti öyle bir zatın eşinde oturuyoruz ki bi izni Allahi teala Allahü teala’nın onlara verdiği tasarruf yetkisi sebebiyle zaman da onların önünde bükülür ve kendilerine tabi olur mekan da iki parmak arasından daha kısa bir yer haline geliverir
Allahü teala bizi onlara sıdkıyetle bendelik edenlerden açın

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir