"Enter"a basıp içeriğe geçin

GİZLİYORLAR MI? HZ NUH’UN GEMİSİ NEREDE BULUNDU?

GİZLİYORLAR MI? HZ NUH’UN GEMİSİ NEREDE BULUNDU?

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=ppAPmajxGG0.

Türkiye, dünya tarihinin en büyük keşiflerinden birine mi ev sahipliği yapıyor? Nuh’un gemisi. Eminim bu konuda uzun yıllardır pek çok söylenti duyuyorsunuz. Ağrı dağının yakınında yapılan o keşif. Tüm dünya merak içinde olayın sonuç bulmasını beklerken, gerçeğin gün yüzüne çıkmasını istemeyenler mi var?
Olayın içinde öyle insanlar var ki, acaba kasıtlı olarak Türkiye’ye inanılmaz katkısı olacak bu buluşun önüne mi geçiyorlar?
Daha önceki bildiklerinizi unutun çünkü az sonra oldukça ilgin şeyler anlatacağım.
İngiltere’nin en ünlü gazetelerinden Daily Star böyle bir haber yaptı ki, işin içinde bir bit yeni olduğunu hemen hissedebilirsiniz. Habere göre, Amerikan istihbaratlı CIA, Ağrı dağındaki inanılmaz bir gerçeği tüm dünyadan saklayan çok önemli belgelere sahip. Söz konusu belgelerde, Ağrı dağının yakındaki bir bölgede keşfedilen, birçok dinde bahsi geçen, Hazreti Nuh Peygamber’in gemisiyle ilgili gerçekler yer almaktadır. Böyle bir keşfinin yapıldığının hemen herkes farkında zaten. Fakat bugüne kadar keşif tamamı ermemişti. Bir yandan yeterli araştırma yapılmaması, diğer taraftan da yapıldığı halde bazı nedenlerden dolayı gerçeğin saklı tutulduğu söylentileri. Az sonra detaylarıyla birlikte anlatacağım. Çünkü son yapılan araştırmalarda öyle bir detay yakalandı ki, belki de çok yakında oldukça ses getirecek ve bu durum Türkiye açısından çok farklı bir hale gelecek. Fakat gelin öncesinde Nuh’un gemisi olayını kısaca bir hatırlayalım. Üç semavi dinin kutsal kitaplarında, sümer tabletlerinde ve hatta Gılgamış Destanında bile anlatılan, günümüzden binlerce yıl öncesinde yaşanmış inanılmaz bir olay. Yoldan sapmış insanların yaşadığı koca bir uygarlık için sonun başlangıcı yakındı. Kavmin peygamberi Hazreti Nuh Aleyhisselam’dı. Kur’an’da 71. yani Nuh Suresinde Hazreti Nuh’un peygamber olarak gönderilişi ve putlara tapan inkârcılara karşı vermiş olduğu mücadeleden bahsetmektedir.
O zamanlar önemli kişilerin ölümünden sonra heykelleri yapılıyor ve her heykele temsil ettiği o kişinin ismi veriliyormuş. Fakat zaman içinde insanların bu heykellere bakış açısı değişip onlara farklı anlamlar vermeye adeta kutsallık yüklemeye başlamışlar ve onları tanrı gibi görmeye başlamışlar. Zenginler fakirleri eziyor, her türlü haksızlık ve adaletsizlik almış başını gidiyordu. Allah Hazreti Nuh peygamberi kendi kavmini gerçek inancı yönlendirmek için göndermiştir.
Hazreti Nuh’un Ankebut Suresi 14. ayette 950 yıl yaşamış olduğu belirtiliyor. Kavmine putlara tapmamaları ve sadece Allah’a ibadet etmeleri konusunda uyarılarda bulunmuş, aksi takdirde bu şekilde devam ederlerse başlarına çok büyük bir felaket geleceği konusunda onları uyarmıştır. Fakat Nuh kavmi tüm uyarılara rağmen sapkın hayatlarına devam etmişlerdir. Bunun üzerine Allah putlara tapan bu inkârcı kavminin helak edileceğini kendisinin ve inanan kişilerin yaklaşmakta olan bir felaketten kurtulacağını Hazreti Nuh peygambere bildirir. Ardından bir gemi yapmasını ister. Böylece Hazreti Nuh gemiyi inşa etmeye başlar. Tamamlandığında ortaya ölçüleri 137 metre uzunluğunda, 22.9 metre genişliğinde ve yüksekliği 13.7 metre olan bir gemi çıkmıştır. Şimdi sıra gemiyi doldurmaya gelmiştir. Her hayvan türünden birer çift ve iman eden kişiler gemiye bindirilir. Derken büyük tufan başlar ve sular yükselir. Hazreti Nuh peygamber ve ona inanan kimseler gemideki hayvanlarla beraber haftalar süren büyük tufandan kurtulurlar. Aradan binlerce yıl geçmiştir. Kur’an’da geminin büyük tufan sonunda Cudi dağına ulaştığı söyleniyor.
Fakat Cudi dağı kelimesinin özel isim olduğuna dair kesin bir bilgi olmadığından dolayı Cudi kelimesinin sıfat olabileceği tartışmaları da mevcut. Arapçadaki anlamına bakıldığında bereketli, cömert, iyi anlamına da gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında Cudi dağı sözü tufan sonrasında hayvanları besleyebilecekleri, bereketli ve verimli bir yer olduğundan bahsedildiği de bir başka görüş. Günümüze gelecek olursak 190 yılı aşkındır Hazreti Nuh’un gemisinin nerede olduğu araştırılmakta.
Geminin Ağrı dağı yakınında olduğu inancı da oldukça yaygın. Tevrattaki ifadelere göre geminin yine o coğrafyada bulunan Ararat dağlarına dikkat çektiği bilinmekte olup, Ararat dağlarının Cudi dağını da içine aldığı büyük bir alanı kapladığı göz önünde bulunduğunda olduğunda, Kur’an’ı Kerim ve Tevrattaki ifadelerin aslında birbirleriyle örtüştüğü görülmektedir. Çok uzun bir zamandır ise geminin yine tüm bu tasvirlerle örtüşen coğrafyada bulunan Ağrı dağı yakınında olduğu konuşulmakta.
Kur’an’da geminin Cudi dağına oturduğu söylenmekte fakat olayın üzerinden binlerce yıl geçmiştir. Bu süre zarfında gemiye ne olduğu, tufan bittikten sonra gelecek nesiller tarafından bir şekilde taşınıp taşınmadığı büyük bir gizem. Fakat belki de bu gizem işte o coğrafyada bulunan Ağrı dağı yakınında yapılan bir keşifle gün yüzüne çıkıyor gibi. Şimdi işler giderek tuhaflaşacak. Üzerinden yıllar geçtikten sonra gizliliği kaldırılan Amerikan İstihbarat Birimi siyaya yayın belgelerinde gün yüzüne çıkanlar gerçekten ilginç. Amerikalı Profesör Porter Taylor’ın başvurusuyla yayımlanan bu belgelerde, ABD Havlu Kuvvetleri’nin bir casus uçağının 1957 yılında Sovyetlere yapmış olduğu uçuş sırasında Ağrı dağında gözlemlemiş oldukları gizemli neslilerden bahsetmişler. Söz konusu belgelerde Büyük ve Gizemli Nesliler Başlığı altında bahsettikleri şey Hz.Nuh Peygamber’in gemisinden başka bir şey değildi. Bu uçuşun üzerinden çok uzun yıllar sonra İngiltere’nin gazetesi Daily Star’ın haberine göre CIA Nuh’un gemisini bulmak için Ağrı dağ çalışmalar yapmıştır. Fakat herhangi bir şey bulduklarını belgelerine eklememişler. O uçuşun üzerinden yaklaşık 2 yıl geçmiştir. Nuh’un gemisi olduğu düşünülen kalıntı 1959 yılına gelindiğinde dönemin Harita Genel Müdürlüğü’nde çalışan Yüzbaşı İlhan Duru Pınar tarafından da keşfedildi. Bu keşif ulusal gazete ve dergilerde yayımlandıktan 9 ay sonra askeri yönetimden izin alan bazı Amerikalı bilim insanları ve araştırmacılarla birlikte 3 Avrupalı iş adamı Kiliseler Birliği Finans Desteği ile Nuh’un gemisi üzerinde incelemeler yapmak için bulunduğu yere yani Doğu Beyazıt’a geldiler.
Uzun süren bir çalışma sonunda 8 sayfalık bir rapor hazırlayan Amerikalı Araştırma Ekibi, İlhan Duru Pınar’a sadece yarım sayfalık uyduruk bir rapor verdi ve sır gibi saklanan laboratuvar sonuçları ile birlikte Amerika’ya döndüler. İlhan Duru Pınar’a göre bilmemizi istemedikleri bir şey saklıyorlar. Zaten ne olduysa ondan sonra olmaya başladı. Nedense Nuh’un gemisini bulamadıklarını söyleyen Amerikalı Araştırmacılardan sonra bir anda beklenmedik kişilerden Doğu Beyazıt’a şüphelendirece bir ilgi oluşmaya başladı.
Bunlardan ilki Walt Disney’in İlhan Duru Pınar’a gönderdiği o mektuplu ortaya çıktı. Mektupta yazanlar hayret verici. Bir şeyler bilen Walt Disney Duru Pınar’a gönderdiği mektubunda Doğu Beyazıt’ta 50 milyon dolarlık bir yatırım yaparak Disney, tema parkı ve havaalanları kurmak için can attığını yazmış. Ne olur beni hükümetle görüştür diyordu. Günümüzde bile belli sayıda dünyanın en popüler ülkelerinde bulunan Disney parkları o ülkeler için büyük bir turizm kaynağı olmaktı. Fakat o dönem Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve sosyal durum nedeniyle Disney’in hayali dikkate alınmadı ve proje kabul edilmedi. Kısa bir süre sonra Türkiye’nin önde gelen fotoğraf sanatçısı Aragüler tarafından ilk defa profesyonel olarak Nuh’un gemisi fotoğraflandı. Geminin boyutları Tevrat ve İncil’de belirtildiği şekliyle birebir ölçüşüyordu. Sonrasında Türkiye’nin göstermediği ilgi diğer ülkelerde çığ gibi büyümeye başladı. Dünyanın birçok yerinden araştırmacılar gelmeye başlamıştı. Hatta Hong Konglu bir grup izinsiz yaptıkları araştırmalar sırasında bölgeden parçalar çalarak ülkelerine götürdüler ve orada Nuh’un gemisi diye sergilediler. Bir başka ilginçlik ise 1970’li yıllarda Ay’a ilk ayak basan astronotlardan Apollo 15 ekibinin albay James Irwin’i Ağrı Dağı’nda Nuh’un gemisini ziyarete geldi. Kendi açıklamaları ise şu yöndeydi. Uzaydayken en çok gördüğümüz yer Ağrı Dağıydı. Bu yüzden bu dağı ziyaret etmek istedim.
Astronotun gelişi İçişleri Bakanlığı’na bildirilmiştir. Bakanlık astronotu gece gündüz izleyin talimatı verir. Fakat ne hikmetse astronotun Ağrı Dağı’nı ziyareti tek seferde bitmedi. Sonrasında defalarca Ağrı Dağı’nı ziyaret eden ve dağa tırmanan astronot, 1985 yılındaki ziyarete sırasında arkadaşı John McIntosh ile birlikte PKK’lılar tarafından esir alınmışlar. Sonrasında serbest bırakılan astronot o sıralar neler yaşandığı konusunda bir açıklama yapmadı.
Bugüne kadar yapılan araştırmalar, hiçbir zaman kazı izni olmadığından dolayı kısır kalmıştı. Fakat son olarak öyle bir veri çıktı ki ortaya bu bulgular birçok şeyi kanıtlar vaziyette. Yeni Zelanda’lı bilim insanlarından oluşan bir ekip, 3 yıllık süren bir çalışma sonucunda yer altına gönderdikleri sinyaller ile topladıkları veriler ile 3 boyutlu bir görsel oluşturmayı başardılar. Ortaya çıkan sonuç ise hayret verici. Geçtiğimiz günlerde ilk defa Anadolu Ajansı’na verilen görüntülerde 3 boyutlu görselin gemiye benzeyip benzemediği yorumunu ise size bırakıyorum. Konuyu yıllar öncesinden geminin ilk keşfinden itibaren bugüne kadar yaşanan en gizli ve çarpıcı detaylar üzerinde çalışan ve 22 yıl süren bir belgesel ile hayata geçiren yönetmen Cem Sertesen yakında oldukça ses getirecek gibi duruyor. Çünkü konu hakkında çıkarmış olduğu kitabı ve efsane belgeseli birçok dilde dünyaya sunulmaya hazırlanıyor. Eğer buranın Hz. Nuh Peygamber’in gemisi olduğu %100 kanıtlanırsa tüm dünya insanının ortak bir değeri olan geminin bulunduğu bölge çok önemli bir yer haline gelecektir. Bu durum Türkiye açısından da büyük önem arz ediyor. Birçok dinin ve toplumun ortak bir değeri belki de şu anda Türkiye sınırları içinde. Fakat maalesef büyük bir heyelan tehlikesi ile karşı karşıya.
Umarım birileri konuyu derhal ciddiye alır.
Çünkü bir an önce bir şey yapılmaz ise belki de tarihimiz tarihe karışacak.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir