JOE BIDEN Hakkında 17 İNANILMAZ Gerçek | Trajik Hayatı, Türkiye’den Özrü…
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=yZS_O_gowzY.
Herkese merhaba ben Sümeyra Çenet. 3 Kasım 2020 tarihinde yıllardır dünyanın değişmeyen tek süper gücü olan Amerika Birleşik Devletleri’nin kaderi adeta yeniden yazıldı. Trump’ın tam tersi bir yönetim anlayışına sahip olan Joe Biden, ABD’nin seçilmiş başkana ilan edildi ve 20 Ocak 2021 tarihinde seçimlerin kesinleşmesi halinde Trump’ın koltuğunu tamamen elinden alacak. Bu videoda ilk olarak dünyanın en güçlü ülkelerinden birinin başına geçmek üzere olan Joe Biden’ın kim olduğunu acı dolu hayat hikayesini daha sonraysa Türkiye’ye karşı olan tutumlarını anlatacağım. Tam adıyla Joseph Robinette Biden Jr. 20 Kasım 1942’de ABD’nin Pensilvanya Eyaleti’nde bulunan Scranton kentinde katolik bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Daha sonraysa iki erkek bir kız kardeşi oldu. Doğumundan bugüne kadar yaşadığı 78 yıllık hayatı, ailesinde yaşadığı acılarla ve bu acılarla güçlenip bürokraside elde ettiği başarılarla doldu.
Hayatındaki zorluklar henüz çocukken başladı. Babası zengin bir iş adamıydı fakat o doğduktan sonra iflas etti. Hatta onu bakması için bir süreliğine anneannesine ve dedesine verdiler. O zamanlar babasının ona her zaman şu cümleleri kurduğunu söylemekte.
My dad who fell on hard times always told me though, champ when you get knocked down get up, get up. Biden lisede başarılı bir sporcuydu fakat kekemeliği yüzünden arkadaşları tarafından çok fazla zorbalığa maruz kaldı. Hatta kekemeliğinden kurtulmak için ağzına çakıl taşlarıyla konuşmayı bile denedi. Liderlik hevesi lisede de vardı. Lise yıllarında sınıf başkanlığı yaptı.
Kekemeli ise 20’li yaşlara kadar devam etti ve aynakarsına şiir okumasıyla azalmaya başladı. 1961 yılında Delaware Üniversitesi’ne başlayıp 1965’de mezun oldu ve Syriac Üniversitesi’nde hukuk okumaya karar verdi. Üniversitede eşi Neilya Hunter ile tanıştı ve 27 Ağustos 1966 tarihinde evlendiler. 1968’de ise bir avukat olarak üniversiteden mezun olduktan sonra Wilmington hukuk firmasında çalışma hayatına başladı.
Bu süreçten sonra ise Neilya ile Bo Hunter ve Neoma Antlarında 3 çocukları oldu. Kariyerine hukuk alanında başlayan Biden hızla siyasete yöneldi. 1970’te New Castle County’de meclis üyesi seçildi. Daha sonra ise içinde sürekli büyüyen hırsıda gözünü ABD Senatosu’na dikti ve nihayetinde 1972 yılında Delaware Senatosu’na seçilerek Amerikan tarihinin en genç 6. senatörü oldu.
Seçimden günler sonra 30. yaş doğum gününü sevdikleriyle kutlayan Biden’ın hayatında her şey yolundaydı. Hatta ilk defa bu kadar düzgeye çıkmıştı. Ama ne yazık ki kutlamaları uzun sürmedi. Sadece birkaç dakika içinde sahip olduğu en önemli şeyi ailesini kaybetti. Eşi çocukları ile beraber bir trafik kazası geçirdi ve hem eşi hem de henüz 1 yaşında olan kızı hayatını kaybetti. Geriye iki ağır yaralı oğluyla hayatta bir başına kaldı.
Hayatını sonlandırmanın eşiğine gelmişti ki oğullarının bir babaya ihtiyacı olduğunu fark ederek bu durumla savaşması gerektiğine karar verdi. İçinde bulunduğu duygusal boşluğu ise şu cümleyle anlattı.
Biden, senataya eminini oğullarının tedavi gördüğü hastane odasında etmek zorunda kaldı ve şunları söyledi. Ne olursa olsun bir baba olarak sorumluluklarını hiçbir zaman unutmadı.
Yıllarca geceleri çocuklarına hikaye okuyarak onları öperek uyutabilmek ve sabah kalktıklarında onlara kahvaltı hazırlayabilmek için her gün Wilmington ve Washington DC arasında git gel yaklaşık 4 saat tren yolculuğu yaptı. 36 yıllık senatokarriyeri boyunca toplamda 2 milyon mil yani 3.2 milyon kilometre yol kat etti. Bu yolculukları 2009’da başkan yardımcılığını üstlenene kadar devam etti. Bu arada 2011 yılında Wilmington tren istasyonuna onun adı verildi.
1977 yılında Jill Jacobs da ikinci evliliğini gerçekleştirdi ve bu evlilikten Ashley adında bir kızı dünyaya geldi. Aslında Biden ABD başkanlık seçimlerine ilk kez girişinde bulunmadı. 1987’de demokrat parti başkanlığına ilk adaylığını koymuştu.
Konuşmalarında İngiliz işçi partis lideri Neil Kinnock’un cümlelerini sanki kendi cümleleri gibi kullanmış ve hiç atıfta bulunmamıştı.
Aslında bu yaptığı ilk intihar değildi. Ondan önce Robert F. Kennedy ve John F. Kennedy’nin konuşmalarında kendi konuşmaları gibi gerçekleştirmişti. Bu intiharları ortaya çıkınca bir hafta içinde adaylıktan çekinmek zorunda kaldı.
Çalışkan bir politikacı olduğunu insanlara kanıtladı ve 2007 yılında tekrardan ikinci kez demokrat parti başkan adaylığını duyurdu. Fakat onun yerine Obama daha çok destek alarak devlet başkanlığı seçimlerine katıldı ve alt ettiği rakibi Biden’a başkan yardımcılığı yapma fırsatı sundu.
Biden başkan yardımcısı olarak göreve başladı. 2012 yılında ise Obama ile birlikte yeniden seçildiler. Bu süreçte yaşadığı acılara bir yenisi daha eklendi. 46 yaşındaki büyük oğlu Bo Biden beyin kanserinden hayatını kaybetti.
Bu yaşadıklarından sonra hayatın bazen ne kadar acımasız ve adaletsiz olduğunu söyleyen Biden acının ve kaygın üstesinden gelmenin en iyi yolunun bir amaç edinmek olduğuna inandığını söyledi. Çünkü karısının, kızının ve son olarak da oğlunun hala onun bir parçası olduğunu hissediyordu. Bu süreçte Obama onu ABD’nin gelmiş geçmiş en iyi başkan yardımcısı olarak tanımladı.
Hatta 2017 yılında Joe Biden ülkenin en yüksek onur nişanı olan özgürlük madalyesine layık görüldü. Biden yaklaşık 3 yıl ara verdiği siyasete geçtiğimiz yıl adaylığını koyarak yeniden döndü.
Adaylığını ise şu şekilde duyurdu.
Biden’ın hayali Amerikan tarihinin en genç başkanı olmaktı. Fakat şu an seçilmiş en yaşlı başkanı aynı zamanda 2. Katolik başkanı konumunda. Siyasette açık sözlü özel hayatında kibar ve güvenilir aile insanı olarak bilinen Biden’ın en temel hedefi Amerika’yı fabrika hayallerine geri döndürmek. Biden insanları gerçekten umursuyor ve onlarla empati kuruyormuş his suyandırıyor. Bu ne kadar doğru ya da yanlış bilemeyiz fakat insanları ona kendini yakın hissetmekte. Beda ve üniversite ve okul öncesi eğitimi destekleyen Biden çalışanlar için ise saatlik asgari ücretin 7.25 dolardan 15 dolara yükselteceğini söylemekte. Ayrıca ücret eşitsizlikleriyle mücadele etmek için insanların iş arkadaşlarının ne kadar kazandığını bilmesini kolaylaştırmak istiyor. Her zaman orta sınıfın yeniden inşa edilmesine yardım edeceğini dile getiriyor. Birçok alanda eşitliği savunan Biden eşcinsel evliliklerinde yılsal olmasını desteklemekte.
Hatta 2016 yılında iki beyaz saray çalışanının nikahını kıyarak kendi Twitter hesabında Brian ve Joe’yu evimde evlendirmiş olmaktan gurur duyuyorum diye paylaşım yaptı. Bugünkü maddi durumuna bakarsak Joe Biden, Forbes’a göre 1 milyoner ve nes servetinin 9 milyon dolar olduğu bilinmekte. Joe Biden 2 yıl meclis üyeliği, 36 yıl senatörlük ve 8 yıl başkan yardımcılığı olmak üzere 46 yıllık siyasi kariyeri boyunca yaşadığı deneyimler ve bulunduğu girişimler sonucu dış politika konusunda deneyimli ve Türkiye’yi yakından tanımakta. Biden’ın siyasi geçmişine baktığımızda ülkemize karşı objektif bir bakışın olmadığı çok aşikar. Sanmayın bu durum yeni oluştu. Biden yaklaşık yarım asırdır böyle bir yaklaşım sergilemekte. Dört kez ziyaret ettiği Türkiye hakkında öyle açıklamalar yaptı ki Türkiye’den iki kere özür dilemek zorunda kaldı diye medyaya lanse edildi. Yani sanının aksine Biden Türkiye’den özür falan dilemedi. Bizzat kendi ağzıyla şunları söyledi. I never apologized him. I know him well. I dealt with him. I called him and said look what was reported was not accurate what I said. Bu olay 2014 yılında gerçekleştirdiği 2. Türkiye ziyaretinden birkaç ay sonra yaptığı bir konuşmada söylediklerinden dolayı yaşandı. O konuşmada Ortadoğu’daki en büyük sorunlarının Türkiye ve Suudi Arabistan olduğunu ve bu iki ülkenin beş arası da devirmek için bölgeye çok ciddi paralar ve silahlar aktardığını söyledi. Ayrıca Türkiye’nin Suriye’ye giden çok sayıda yabancı savaşçının sınırı geçmesine izin verdiğini kabul ettiğini de iddia etti. İkinci özür olarak lanse edilen belki de tek özrü sayılabilecek olaysa 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay sonra yaptığı ziyarete gerçekleşti.
Türkiye alehtarı görüş ve faaliyetleriyle öne çıkmış bir siyasetçi olan Biden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bedel ödetilmesi gerektiğini dahi söyledi.
Ayrıca Donald Trump’ın Suriye konusunda Erdoğan’a boyun eğdiğini öne sürmüş ve Erdoğan’a taviz verildiğini iddia etmişti. Bu arada Joe Biden Doğu Akdeniz konusunda da bazı söylemlerde bulundu. NATO’nun bölgedeki girişimlerinin desteklediğini söyledi ve Trump yönetimine Yunanistan’a karşı provokatif eylemlerden kaçınması için Türkiye’ye baskı yapma çağrısında bulundu.
Ayrıca Erdoğan’a Ayasofya’nın müze statüsünün kaldırılıp tamamının ibadete açılması kararından geri adım atma çağrısı da yaptı. Kıbrıs barış harekatı sonrasında bize uygulanan silah ambargosunda aktif rol oynadı. Türkiye’nin Kıbrıs politikasını sert bir dille sürekli eleştirdi. Daha sonraki yıllardaysa Kıbrıs konusunda ABD Senatosu’nda Türkiye’ye kan kustururken, Ege Kıtasağanlığı ve Hava Sahası konularında da Türkiye aleyhine oy kullandı. 2001 yılında Rum Lobisini çalışmaları ve Rum asılı Senatör Sarbes de Türkiye’nin satın alıcı helikopterlerin satışını engelledi. Amerika’da yıllardır gündeme getirilen sözde Ermeni soykırımı konusunda 1980’li yıllardan itibaren Türkiye’nin suçlu ilan edilmesini isteyen tüm tasarılara oy verdi. 2005’te ABD Başkanı Bush’a yayımladığı bir bildiride soykırım kelimesini kullanmasını isteyen bir grup Amerikan Senatör arasında yer aldı. Bu seçimler sırasında ise seçilirsem Ermeni soykırımı tanıyan kararı destekleyeceğim dedi. Sadece bunlarla da kalmadı. 2007 yılında Türkiye Ermenisi olan Trump Dink’in öldürülmesinde Türkiye’yi suçlayan bir tasarının hazırlayıcısı da oldu. Geçtiğimiz haftalarda Joe Biden’ın danışmanı bir açıklama yaparak Türkiye’nin ekonomisini çökertme taraftarı olmadıklarını açıklamış ve Türkiye’nin Gümrük Birliği’nde kalması gerektiğini söylemişti.
Bu yeni yaklaşım Amerika Birleşik Devletleri’ne doğrudan hizmet eden NATO’nun güçlendirmesiyle alakalı. Türkiye’siz güçlü bir NATO olmayacağı açık ve Biden Türkiye’yi kaybetmek istemeyecektir. Trump’ın hedefinde Çin varken Biden’ın hedefinde Rusya ile mücadele bulunmakta. Bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri’ne güçlü bir NATO gerekli. Biden ile Trump’ın dış politikaları birbirinden oldukça farklı. Bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri’nin dış politikalarının %80 değişebileceği konuşulmakta.
Biden ABD’nin Dünyada ve müttefikleri arasında sarsılmış imajını düzeltmek için hızlı adımlar atacağını belirterek Trump yönetiminin Covid-19 salgınında başarısızlıkla suçlayarak çekilme kararı aldığı Dünya Sağlık Örgütü’ne yapılan girişimleri kaldıracağını dile getirdi. Ayrıca Trump’ın 190’ı aşkın ülkenin imzaladığı Paris İklim Antlaşmasından çektiği ABD’yi göreve başladığı ilk gün tekrar antlaşmaya dahil etme sözü vererek temiz enerji için 2 trilyon dolar ayırmayı planladığını söyledi. Anlayacağınız üzere Joe Biden pek çok konuda Donald Trump’ın aksi yönde vaatler vererek ABD’nin seçilmiş başkanı oldu. Hem dünya hem de dünyadaki güç dengeleri hızla değişmekte. Ne Amerika eski Amerika ne de Türkiye eski Türkiye. Joe Biden’ın bölgemiz ve ülkemiz hakkındaki olumsuz görüşlerinin başkanlık döneminde ne kadar değişeceğini hep birlikte izleyip göreceğiz. Umarım videoyu beğenmişsinizdir. Benden ülke videolarının yanı sıra arada biyografi videoları da yapmamı isterseniz bu videoyu beğenerek bana belli edebilirsiniz.
Ayrıca yeni videolarımı kaçırmamak için de kanalıma abone olabilirsiniz. Bir sonraki videolarda görüşmek üzere hoşçakalın.
İlk Yorumu Siz Yapın