Siz de Bir İNCEL Olabilirsiniz! ZORUNLU BEKARLIK Hakkında Her Şey
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=1dzJIsYAVWQ.
Her yerdeler, sessizce çoğalıyorlar. Yürüdüğümüz sokaklarda onlar var. Bindiğimiz otobüslerde, okuduğumuz sınıflarda, hatta evlerimizde bile olabilirler. Belki de sen de onlardan birisin. İnseller. Son zamanlarda çok fazla duymaya başladı. Peki nedir bu inseller? Neden her yerdeler? Kelime anlamı zorunlu bekarlar ya da gönülsüz bekarlar olan insel terimi aslında çok kısa süre önce bir internet alt kültürü olarak hayatımıza girmeye başladı. 1993 yılında sadece adının Alana olduğunu bildiğimiz Kanadalı bir üniversite öğrencisi, kendisi gibi karşı cinsle romantik ya da cinsel bir ilişki kurmayı başaramayan insanların bir araya gelebileceği ve kendilerini anlatabilecekleri bir web sitesi kurdu. Alana’nın Gönülsüz Bekarlık isimli internet sitesine o yıllarda 2000 kadar kullanıcı üye olmuştu ve bu insanların hiçbiri ne cinsel bir deneyim yaşayabilmiş ne de karşı cinsle bir ilişki kurabilmişti. Sorun istiyor olmalarına rağmen bunu başaramıyor oluşlarıydı.
Asıl ilginç olan nokta ise temel problemin dış görünüş kaynaklı olmaması. İnserler arasında gayet normal görülebilecek birçok bireyin varlığının yanı sıra kendisini romantik ve sevecen olarak tanımlayanların sayısı da oldukça fazla. Aslında zorunlu bekar erkek durumu son asrımıza kadar çok az görülüyordu. Fakat gelişen dünya ve modernleşen insan bekar kalmak zorunda kalan erkek ve kadınların ortaya çıkmasına neden oldu.
Hadi gelin biraz daha geçmişe gidelim ve işin kökenine inelim. Çok ilginç şeylerle karşılaşacağız. Bakalım neler ortaya çıkacak. Şu anda günümüzden 15.000 yıl önce avcı toplayıcı bir kabilenin içindesiniz. Hayatta kalmak için birlikte çalışmak ve organize olmak zorundayız.
Dış dünya çok tehlikeli ve gıdaya ulaşmak zor. Erkeklerin büyük bir bölümü ise kendine eş bulamıyor. Çünkü kadınlar hayatta kalabilme, tehlikelerden korunma ve yeterli gıdaya ulaşabilmek için alfa olarak tanımlanan yani baskın erkeklerle birlikte olmayı tercih ediyor. Kimsenin sizin eskili yeteneğinize ya da zekasına ihtiyacı yok. Güçlü iseniz kadınlar peşinizde olacak demektir. Fakat aradan zaman geçip köyler ve şehirler kurulmaya başladığında artık işler biraz değişecek gibi duruyor. Bu zamanda doğa kanunların yerini toplumsal kurallara almış ve erkeğe yönelik olan bu adaletsizlik giderilmeye çalışılmıştır. Artık kadının evliliği kendisinin bir seçimi olmak yerine aile büyüklerinin ilişkilerine, toplumun sosyal yapısına dayanıyordu. Öyle ki binlerce yıl birçok toplumda kadın evleneceği erkeği ancak düğün günü görüyor ve bu konuda herhangi bir seçim hakkı olmamasını da kabul ediyordu. Kadınlar savaşlarda ganimet olarak alınabiliyor ya da borç karşılığında aileler kızlarını borçlu oldukları kişilerle evlendiriyordu. Neticede erkeklerin bekar kalması yani insellik durumu söz konusu olmuyordu.
Fakat terazinin kefeleri eşit değildi. Bu seferde kadınlar tamamen göz ardı edilmiş ve partner seçme hakları tamamıyla ellerinden alınmıştı. Ancak 1900’lü yılların ortalarından itibaren modernleşen dünya ile güçlenen kadın karakteri avcı toplayıcı dönemlerde olduğu gibi karşı cinsen ölülik seçim hakkını yeniden kazanmaya ve bu konuda özgürleşmeye başladı. Uzun yıllar verdikleri mücadele ile toplumda yeniden bireye dönüşen kadının tıpkı avcı toplayıcı dönemlerde olduğu gibi tercihlerine uygun olan erkekleri erişimi artmış bu durum birçok erkeğin artık oyun dışı kalmasına neden olmuş ve insel dediğimiz tiplerin doğmasına gerekli zemini hazırlamıştı.
Durum öyle bir boyuta gelmiştir ki inseller devletler tarafından terörist olarak bile tanımlanmıştır. Öyle ki karşı cinste ilişki kuramayan bireylerin yaşadığı toplumsal kin ve nefret şiddet olaylarına bile dönüşmüştür.
İlk olarak 4 Ağustos 2009’da 48 yaşındaki George Sodini’nin Pensilvanya’da bir fitness kulübüne girerek açtığı ateşle 3 kadını öldürüp 9’unu da yaralamasının ardından intihar etmesi insellerin tehdit olabileceklerini düşündürtmüştür.
Buna ek olarak polis, saldırganın spor çantasından şahsın hiçbir kadınla tatile gitmemesinden, hiçbir hafta sonunu kadınlarla geçirmemesinden ve hiçbir kadınlar beraber yaşayamadığından şikayet ettiği bir not bulmuştur. Mayıs 2014’te Elliot Rodger Kaliforniya’da 6 kişi öldürmüş ve bu da medyanın dikkatinin insel kavramı üzerinde durmasına neden olmuştur.
Ayrıca saldırgan kendisinin tam bir centilmen olduğunu ve kadınların ona neden ilgi duymadığını anlamadığını yazmıştır. Amerikalı bir kuruluş olan Power City Love Center kuruluşu, inselliği, çevrimiçi, ataerkil ekosistemin bir parçası olarak nitelendirmiş ve nefret grupları listesine dahil etmiştir.
Fakat insellik bu şekilde politize edilebilecek bir durum değildir. Nitekim Dünya Sağlık Örgücü tarafından insellik engellilik olarak kabul edilmiştir. Kendilerini zoraki bekar olarak tanımlayan kişilere göre insel olma durumu bir ideoloji ya da toplumsal hareketten ziyade farklı bireyleri etkileyen bir durum olsa da, bazıları şiddet içerikli paylaşımlarının yapıldığı forum gibi çeşitli çevrimiçi topluluklara üye olduklarından inselliğin artık sosyal bir hareket olduğunu söylemek mümkün hale gelmiştir. İlk kurulan insel forumlarına üye olan erkekler düştükleri duygusal boşlukları doldurmak ve bir topluluğun parçası olmak amacıyla çevrimiçi mecralarda bir araya gelseler de, bir dönem açılan sitelerde yapılan paylaşımlar incelendiğinde bu platformların kadınlara yönelik nefretin şiddetli bir şekilde ifade edildiği agresif yapılar haline geldikleri gözlemlenmiştir. Son yapılan araştırmalarsa insel bireylerin kurduğu platformların ikiye ayrıldığını ortaya koymuştur.
İlk tip ve daha geniş çaplı olan forumların karşı cinsle romantik bir bağ kuramayan bireylere destek sağladığı fakat ikinci tipteki forumların ise daha militant kişiliklere sahip erkek üyeler tarafından kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu internet siteleri incelendiğinde insellerin kadınlarla ne derece temas kurabildiklerini ya da kuramadıklarını belirtmek için hiç kimseye sarılmamış, el ele tutuşmamış, hiç kimseyi öpmemiş ya da hiç kimse tarafından öpülmemiş gibi kategoriler bile oluşturdukları görülmektedir.
Ancak insellik tanımı da hızlı bir şekilde değişiyor. Çünkü artık sadece erkekleri kapsamaktan çıkıp karşı cins tarafından beğenilmeyen ve bu nedenle ilişki kuramayan kadınların da dahil olduğu bir süreçten geçiyoruz. Peki inseller ne derler? Fikirleri nedir?
İnseller hayattaki her şeyin dış görünüş ve ekonomi ile ilgili olduğunu düşünürler. Zenginliğin ve dış görünüşün kadın dünyasının temelinde yattığını ve bu nedenden dolayı hayat sistematiğinin bu şekilde geliştiğini kendilerinin de çirkinmeye yoksul olduğu için piramidin en altındaki bireyler olduklarını ve hiçbir zaman mutlu olamayacaklarını düşünürler.
İnsellere göre dış görünüşünüzün güzel olması, toplum tarafından daha çok sevilmenize hatta yasalar karşısında bile daha haklı olabilmenize neden oluyor. Filmleri açıyorsunuz. İyi karakterler her zaman güzel dış görünüşe sahipler, güzel yüzlere sahip. Kötü karakterler ise çirkin ve irite edici görünüşlere sahip. İnsellere göre bu durum onlara yapılan bir haksızlık. Çünkü insanların iyi ya da kötü olabilmelerinin dış görünüşleri ile alakası olmaması gerekiyor. Hatta inseller dış görünüşe verdiği önemden dolayı dinlerden bile genel olarak nefret ediyorlar. Öyle ki hiçbirimiz inandığımız dinin peygamberini görmüş olmasak da kafamızda belli sülhetler ve tasavvurları sahibizdir.
İnsellere göre insanlar inandıkları dinin peygamberlerini düşünürken bile onları yakışıklı olarak hayal ediyorlar. Yani tanrı ve dinler bile çirkinleri dışlıyor. Bu nedenle inseller kendilerini dışlanmış, itilmiş ve toplum tarafından sevilmeyen karakterler olarak görüyorlar. Aslında hayat şartlarına ve öne sürdükleri tezlere insanların onlara yaptığı muameleye baktığınızda insellere haksız da diyemezsiniz.
Bu nedenle bu videoyu izlemeniz ve çevrenizdeki insellere yaklaşımınızın değişmesi hepimiz için büyük önem taşıyor. Peki inseller hakkında ne biliyoruz ne bilmiyoruz? Öncelikle düşündüğümüzden çok daha fazla sayıdalar. Sadece bizim ülkemizde henüz insel olduğunu fark etmemiş, milyonlarca bireyin olduğunu açık açık söyleyebiliriz.
İnsellerin herhangi bir ırka mensup olmanın ötesinde tüm dünyada varlık bulan bir kültür olduğunu da biliyoruz. İnsellerin çoğunluğu bir kadının kendilerini beğenmeyeceğini kesin olarak kabul etmişlerdir. Oyun bağımlılığının en çok insellerde görüldüğünü biliyoruz. İntihara meyilli, depresif karakterler olduklarını ve bir daha açılmamak üzere içlerine kapandıklarını biliyoruz. Yüzde sekseni dış görünüş nedeniyle insel olmak zorunda kalsa da çirkin olmamalarına rağmen karşı cinste kaliteli konuşamadıkları için insel kalan bireyler olduğunu biliyoruz. Özgüven eksikliği ve içe kapanıklıktan kaynaklı olarak eğitim hayatlarında da başarısızdırlar ve çoğunluğu ekonomik olarak alt seviye ailelerden geliyor. Bu nedenle kendilerini her açıdan şanssız hissetmekteler.
İçlerindeki en büyük kesim sessiz sedasız bilgisayar başına bir hayat geçirip öylece yaşayıp gitmek niyetinde ve maalesef her an bilinsiz kadın ve erkekler tarafından da alay konus edilmekteler. İnsel yapılanmaları, duruş ve ideolojilerini tanımlarken bilimsel çalışmaları ön planda tutmaktadır. Frédéric Nietzsche’nin bir hamam böceğini öldürürseniz kahraman, bir kelebeği öldürürseniz şeytansınız. Tanımı, ahlakın ve yasaların bile estetik açıdan standartları olduğunu ve çirkin oldukları için her açıdan kaybetmeye mahkum oldukları düşüncesi insellik en temel sorunudur.
New York Times’ta 2005 yılında yayınlanan bir çalışmada, süpermarketlerde araştırmacılar tarafından ebeveynlerin çocuklarına karşı olan tavırları gözlemlendi ve güzel görünüme sahip çocuklara çirkin çocuklardan daha iyi davrandıkları ortaya çıktı. Annelerin çocuklarının emiyet kemerinin takmasında bile çocukları güzel dış görünüşe sahipse %13,3, çocukları çirkin ise %4’e kadar düşen bir oran olduğu görüldü. Cilt Bakım markası Remesker 18 yaş ve üstü 2197 Britanyalı ile romantik veya cinsel partner tercihleri üzerine bir anket yaptı.
Ankete göre erkek katılımcıların %31’i karşı cinsden birinin dış görünüşlerine göre görmezden geleceklerini veya kaçınacaklarını kabul ederken kadın katılımcıların %70’i karşı cinsi görmezden geleceklerini veya kaçınacaklarını itiraf etti.
2009-2015 yılları arasında heteroseksüel ilişkilerde bulunan 2262 yetişkinden veri toplandı. Verilerin analizi, boşanmaların %69’unu kadınların başlattığını, erkeklerin ise yalnızca %31’ini başlattığını ortaya koydu. Amerikan Sosyoloji Derneği tarafından yapılan bu araştırma gibi sayısız analiz ve rapor, insellerin kendilerine temel dayanak bulmalarında büyük bir yer tutuyor. Bu bağlamda dış görünüşleri nedeniyle toplum tarafından dışlanmalarındaki suçu, az sonra belirteceğim kadın ve erkek tiplemelerinde buluyorlar. 2015 yılında 146 İngiliz kadın üzerinde yapılan çalışmada ise evlilik ve sadakat isteyen kadınların bile bilimsel olarak narsist erkekleri %75 oranında tercih ettiği görüldü.
Bu ve benzeri araştırmalar insellerin bakış açısına göre kadınların ilişki ve eş seçiminde dış görünüş ve maddiyatı temel aldığı ve esasen erkeklerin değil kadınların cinsiyetçi ve ırkçı olduğunu düşünmelerine neden oluyor.
İnsellerin kendilerini doğuştan şanssız kabul ettiklerini söylemiştik. Büyük bir insel topluluğunun kendisini çirkin olarak tanımlaması, aynı zamanda yoksul ailelerden geliyor olması bu şanssızlığın asıl nedenini oluşturuyor. Yine insellerin kaynak olarak sundukları önemli araştırmalardan biri 20 yıl boyunca devam etmiş bir çalışmadır. 20 yıl devam eden bu araştırma sadece çirkin olmanın bile 70’ki yaşlarda ekonomik problemlerin temellerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Dış görünüşlerine göre yaşam kalitesi ölçülen ortalama 15 yaşındaki ergenlerle 20 küsür yıl sonra çalışmanın devamı yapıldı ve çekici ergenlerin 36 yaşına geldiklerinde yetişkin olarak daha yüksek statüli işlerde çalıştıkları ve evli olma oranlarının daha yüksek olduğu bulundu.
İş dünyasında işverenlerin çekici adaylara daha çok kapı açtığı, onları daha olumlu teliklere sahip olarak algıladıkları ya da müşterilerin böyle bakabileceklerine inandıkları göründü. Kısaca insellere çirkin ve çoğunlukla da yoksul olarak hayata gelmiş insanlar oldukları için doğal olarak ya kendilerini iç dünyalarına kapatıp bilgisayar oyunları dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar ya da dünyanın geri kalanına kingülüyorlar.
İnsel kültürüne ait olan bireyler bu kültürün alt kategorisi olan bazı internet sitelerinde çeşitli ortak tanım ve ifadeler kullanıyorlar ve bunlar bizlerin de hayatına giriyor. Örneğin fiziksel olarak çekici ve baskın model olan erkekler insel literatüründe ÇED olarak adılandırılıyor. İnsellere göre Çed’ler çevresinde kadınların fır döndüğü, kadın popülasyonunun %80’ine hakim olan ve partner arama gereksinimi olmayan aynı zamanda maddi gücede sahip erkeklerdir. Alfa erkekler olarak da bilinir. Stacey ise insellere tarafından en sevilmeyen kadın türevlerinden birini temsil ediyor. Onu zengin, şımarık ve güzel olarak tarif edebiliriz. Çed’lerle ilişki kurar, lüks ve takı onun için vazgeçilmezdir. Zengin babası onun hayatını finanse eder. İnsellerle ya da maddi durumu, dış görünüşü kötü olan insanlarla pek fazla muhatap olmadığı bir hayat yaşarlar. Stacey, yozlaşmış karakterine rağmen yalnızca görünüşüne ve miras kalan zenginliğine dayanarak herhangi bir inselden üstün bir hayat yaşayacaktır. Becky ise ortalama bir genç kadındır.
Sosyal totem direğindeki daha düşük konularına rağmen genç Beckiler yine de söz konusu dış görünüşü olduğunda en az onun kadar iyi olmadığı sürece erkeklerin %80’ini görmezden gelecektir. Beckiler ayrıca tatiller ve partiler arasında zenginlik ve statüyü belirtmek için seksi erkeklerle fotoğraf çekilmeyi de severler.
Beckiler ucuz eşya, ucuz çanta takmayı, kamu alanında kitap okumayı, sıradan doğal ve salaş görünmeyi, çet erkek avcılığında araç olarak kabul ederler. Ayrıca inseller felsefi dünya görüşü çeşitlerini Matrix’ten esinlenerek hap sözcüğüyle tanımlarlar. Siyahap yani bilek pil bir inselin karşı cinste ilişkisinin olmayacağını kabul etmesi ve böyle bir şans için mücadele etmenin gereksiz olduğu temelindeki bir düşünce biçimidir.
Siyahapa yani bilek pile göre dünya tamamen güzellik ve ekonomik algı üzerine kuruldur ve özellikle kadınlar bunun en büyük parçasıdır. O nedenle kendileri statü üçgeninin en alt basamadadırlar ve hiçbir zaman mutlu olamayacaklardır.
Mavi hap yani blue pill ise ana akım medyanın aşk ve ilişkiler üzerine uydurduğu basmak alıp sözleri kabul ederek hala umut besleyen ve kendisini geliştirerek ilişkilere sahip olabileceğini düşünen gruptur. Karşı cinsi cezbetmede en önemli faktörlerin kişilik ve güven olduğuna inanırlar. Genellikle inseller tarafından uyanmamış ve henüz maddi dünyanın gerçekleriyle yüzleşmemiş olarak kabul edilirler.
Bunlar dışında kırmızı hap, mor hap, pembe hap gibi yaklaşımlarda mevcuttur. Peki insellere karşı ya da inseller için ne yapılmalı? Öncelikle inselliğin dalga geçilecek ya da dışlanacak bir konu olmadığını bilmek ve Dünya Sağlık Örkütü’nün inselliği engel olarak tanımlamasını kabul ederek bu insanlar üzerinde farkındalık oluşturulmalıdır.
Nüfusun önemli bir kesimini oluşturdukları unutulmamalı ve geri kazanılabilir oldukları düşüncesiyle yaklaşım geliştirilmeli. Depresif, güvensiz ve içe kapanık bir hayat sürmelerini engellemek için en geç ergenlik çağında psikolojik destekle özgüvenlerini kaybetmeleri engellenmeli. Devletlerin de hızla bu konuya el atması gerekiyor. İlkemizde ekonominin bozuk ve sosyalleşmenin zor olduğu bu dönemlerde insellerle ilgilenmekte devletin konumu büyük önem taşıyor.
Daha önce bazı inseller tarafından işlenme suçların sayısının çok az olduğunu ve bunun her ideolojik ya da sosyal grupta gerçekleşmiş olduğunu bilmek ve insellere potansiyel suçlu gibi yaklaşıp toplum tarafından dışlanmalarının önüne geçmek gerekiyor. En önemlisi insan bedeninin bir meta olmasının, güzellik tanımı dışında kalan bireyleri daha da dışarıda bırakarak her geçen gün inselliğin alanını genişlettiğinin farkına varmalıyız.
Aile bireylerine de bu konuda büyük görev düşüyor. Tabii bu saydıklarım nasıl olacak bilmiyorum. Umarım inselseniz de bu durumdan çıkabilirsiniz.
Ben Engin Ugan. Kanalıma abone olmayı ve beni instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın. Görüşmek üzere.
İlk Yorumu Siz Yapın