"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ölümü dünyayı sarsan bahtsız prenses: Lady Diana

Ölümü dünyayı sarsan bahtsız prenses: Lady Diana

videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=uV3kkSis70s.

Birçoğuna göre çok güzel bir kadın değildi. Biraz soğuk, biraz utangaç, bir o kadar da bahtsızdı. Çok genç yaşta evlenmesiyle başlayıp aldatılmasıyla ve prens oğluan eşinden boşanmasıyla devam eden hikayesi Fransız paparazzi’sinden kaçarken geçirdiği trafik kazası ile noktalandı. Tam adı Diana Frances Spencer olsa da, biz onu hafızalarımıza kazanan ismiyle tanıdık.
Karşınızda Lady Diana’nın hikayesi.
BBC’ye verdiği röportajda Diana bu sözleri söylemişti. Birleşik krallığın değil, insanların gönlündeki kraliçe olmak. Lady Diana 1 Temmuz 1961’de İngiliz aristokrasisinin tanınan isimlerinden Edward John Spencer’ın en küçük kızı olarak dünyaya geldi. Spencer ailesi kral ya da kraliçe çıkaramamış olsa da pek çok ünlü isme sahipti.
En ünlüsü de Birleşik Krallığın meşhur başbakanı Sir Winston Churchill. Diana 7 yaşındayken anne ve babası aldatma ve fiziksel şiddet nedeniyle boşandı. 9 yaşına kadar evde eğitim gördü. 14 yaşındayken ailesinden aldığı ünvanla Lady Diana Spencer oldu. 16 yaşındayken okuldan ayrıldı. Bale eğitimi aldı ve profesyonel bir dansçı olmak istedi. Ama boyun fazla uzadığı için bu hayali gerçekleşmedi.
Zaten kader ona başka bir yol çizmekteydi. Londra’da yarı zamalı bir anaokul öğretmeni olarak çalıştığı sırada Prince Charles ile tanıştı. İkili 29 Temmuz 1981’de tüm dünyada canlı yayınlanan bir nikah töreniyle evlendi. Kraliyet ailesi için bu evlilik pek çok ilkinde başlangıcı oldu. İlk defa bir kraliyet gelini variside nişanlanmadan önce ücretli bir işle çalışmıştı.
Nişan yüzüğünü kendisi seçerek aile yadigarı yüzük takma geleneğini bozdu. Saray adabına göre prensesler çocuklarını sarayda doğururdu ama Diana Prince William’ı bir hastanede doğurdu. Diğer kraliyet ailesi üyelerinin aksine Diana halkla çok fazla vakit geçirmeye başladı. Derneklere, vakıflara, yardım kuruluşlarına ve hastanelere gitti. Yine diğer kraliyet ailesi üyelerinin aksine basında çok fazla yer almaya, duygu ve düşüncelerine aktarmaya başladı. Bunların yanında kıyafetlerindeki dekolte tercihide kraliyet ailesinin geleneksel giyim kurallarını yıktı. Tüm bunların altında kraliyet ailesine karşı bir isyan vardı. Bu isyanın kaynağı ise evliliğinde yaşadığı sorunlardı. Charles Diana’ya karşı çok ilgisizdi dahası. Diana’nın giderek artan popüleritesi kamuoyunda Charles’ın önüne geçiyordu ve bu durum Charles’ta kıstançlığa dönüşmüştü.
Bunun öfkesiyle eşini küçük düşüren konuşmalar yapmaktan kaçınmıyordu. İkiliğinin arasındaki sorunlar çözülmüyordu ama bu süreçte Diana bir kez daha hamile kalarak Prens Harry’i dünyaya getirdi. Eşi Charles, Diana’ya eski sevgilisi konval düşesi Camilla Parker’la sadece arkadaş olduğunu söylemişti
ve Diana da buna inanmıştı. En azından inanmak istemişti ama Diana’nın bu inancı Prens Charles’ın 1992’de Camilla ile birlikte Türkiye’ye yaptığı geziyle yerle bir oldu. Kraliyet ailesi bu skandalı önlemek için uğraşıyordu ama Diana için ipler artık kokmuştu. 1995 yılında Prenses BBC’de Martin Başir’a bir röportaj verdi ve her şeyi açık açık anlattı.
Evliliğimizde üç kişiydik dedi. Bu röportajın ardından Kraliçe Elizabeth elden teslim edilen bir mektupla çifte boşanmalarını söyledi. İkili 28 Ağustos 1996’da resmi olarak boşandı. Boşanmanın ardından Diana’nın sahip olduğu popüleri de azalmadı, aksine arttı.
Prensesin Mısır’la milyarder Dodi El-Fayad ile ilişkiye başlaması ise Kraliyet için tam bir tehdit dönüştü. Media ve kamuoyu ikilinin ilişkisini yüksek bir ilgiyle takip ediyordu. Diana ve Dodi El-Fayad Ağustos 1997’de çıktıkları Akdeniz tatilinden sonra Paris’e döndü. Al-Fayad ailesine ait bir otelde yemek yiyen ikili,
dairelerine gitmek için yola çıkacakları sırada kapıda gazetecilerin olduğunu fark etti. Dodi ve Diana takip edilmemek için arka kapıdan çıkıp başka bir otomobille ve farklı bir rotayla eve gitmeye karar verdiler. Ancak alma köprüsünün tüneline girdiklerinde şitunlardan birine çarptılar. Dodi El-Fayad ile şoförü Henry Powell kaza anında öldü.
Hastaneye kaldırılan Lady Diana’dan kötü haber ise sabaha karşı saat 4’te geldi. Bu BBC televizyonu London’dan. Diana, Kraliçede’nin prensesi Paris’de bir araba krasi ile öldü. CNN prenses Diana’nın ölümünü duyurduğunda Ellen Wright isimli bir İngiliz vatandaşının amatör kamerası kayıttaydı. Bu video Diana’nın ölümünün İngiliz halkındaki etkisini anlatan en iyi video olarak tarihe kaydedildi. Kraliçede Diana öldü. Aman Allahım!
O, o öldü. Remotonun nerede? Aman Allahım! Vilyamı kullan. Ben de yapamam. Diana’nın cenazesi de en az hayatı kadar kamuoyunun odağındaydı. BBC, töreni 100 kamera, 300 teknisyen ve 22 canlı yayın aracıyla izleyerek yayıncılık rekoru kırdı.
Tören BBC Radyodan 44 ayrı dilde canlı olarak yayınlandı. 10 milyonlarca insan evinden cenazeyi izledi. İmkanı olanlarsa Londra’ya akın etti. Resmi rakamlara göre şehre 4 milyon kişi geldi. Yetkililer binlerce arabalık yeni park alanları oluşturdu. 400 yeni metro treni hizmete sokuldu. Bu bir prenses. Herkesin bir kutu. Herkesin bir kutu.
Bizi sevdiğiniz için sadece ne yaptın?
Ama buyrun Kitty, bu muода.
bir aracın çarpmasıyla yoldan çıkarılmıştı. Şoför Henry Paul’un sarhoş olduğunu öne süren raporsa tamamen düzmeceydi. Kazadan yaralı halde kurtulmasına rağmen, Diana’ya özellikle geç müdahale edildiği, ambulansın en yakın hastane yerine daha uzak bir hastaneye gittiği, kaza alanının delilleri yok etmek için sabahın ilk ışıklarında yıkandığı da diğer iddialar arasında. Bu iddialar birkaç kez mahkemeye taşındı. Diana’nın uşağı Paul Burrill 2003’te Diana’nın hayatını anlatan Kraliyet Görevi adlı kitabında Diana’nın kendisine yazdığı bir mektubu yayınladı. Mektupta Diana, kocam benim otomobilimde bir kaza planlıyor demekteydi. Mahkemeye mektubun orijinal hali sunuldu ama hiçbirinden sonuç alınamadı. Prince Charles Diana’nın ölümünden 8 yıl sonra Camilla Parker’la evlendi. Ama Camilla Parker’a prenses ünvanı verilmedi.
Çünkü Britanya halkının gözünde ve gönlünde hala tek bir galer prensesi vardı. Prenses Lady Diana. Birçoğuna göre çok güzel bir kadın değildi. Biraz soğuk, biraz utangaç, bir o kadar da bahtsızdı. Çok genç yaşta evlenmesiyle başlayıp aldatılmasıyla ve prens olan eşinden boşanmasıyla devam eden hikayesi
Prenses paparazisinden kaçarken geçirdiği trafik kazasıyla noktalandı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir