Tarih Tekerrür Ve Ekonomik Krizler 14.Bölüm
videosundan fısıltılanmıştır. Videoya ulaşmak için Linki kullanabilirsiniz https://www.youtube.com/watch?v=nKbk_qCfe34.
Altyazı M.K.
%2000’i aşkın enflasyon. Dile kolay. 1992’de Rusça kendisini böylesine korkunç, korkunç kelimesi yetmiyor. Ekonomik cinnet demek belki daha doğru. Ekonomik cinnetin içinde buldu. O yıllarda özellikle bin dokuz yüz doksan bir son barbe kışında Moskav’i ziyaret edenleri iyi hatırlarlar. Bomboş rafları dükkanların önünde biriken insanları uzun uzun kuyrukları karnın üzerinde kuyruk yatan aç pusları. Şeker, tuz, sabun, patates hatta kibrit karnıya bağlanmıştı. Kara
borsa almış yürümüştü. Iki şalgam birkaç havuç dört kişilik bir Rus ailesinin bir haftalık yemeği. Doksan bir doksan iki Rusya’nın ikinci dünya savaşından beri yaşadığı en feci kış oldu. Oysa tabiatın çok cömert davrandığı bir ülke
Rusya. Petrol, elmas, altın bakır, mandenes, alüminyum, hidroksit, oran yum, gümüş, platin, grafit. Bu kıymetli madenlerin dünyanın en büyük üreticisi. Ve bu madenler dünyanın her tarafında aranan ve eee alıcıların nakit para o demeye hazır oldukları madenler. Büyük servetler. Buna ilaveten kimya sanayinde uzay sanayinde dünyanın en ileri gelen üreticilerinden Çelik üretiminde Şafoya’dan sonra dünyada ikinci Rusya. Bin dokuz yüz doksan bir de Rusya’nın cumhurbaşkanı Boris Mikoloyevich Yatsin. Sovyetler Birliği’nin cumhurbaşkanı ise Mikhail Sergievic Gorbachev. Gorbachev iki dağını tanımlayan iki kelime açıklık, prez rayka yeniden yapılanla. Yatsin ise Gorbachev’ın defonlarıyla yetinmeyen parti toplantılarında onu ağırdan anlatsa suçlayan adam. Kendilerini defonlar aramış
ikiliğiden iki güçlü kişilik. Buna karşınıza dağılmak üzere ilişkisi duran bir ülke ve acil önlemlerin alınmasını zaruri kınan kıtılık yoksulluk. Iki Ocak bin dokuz yüz doksan iki hükümetin dondura geldiği fiyatları serbest bıraktığı gün. Iki Ocak bin dokuz yüz doksan iki ayrıca tarihe Rusya’nın serbest pazar ekonomisine girdiği gün olarak geçti. Rus kapitalizmin tonlarının atıldığı gün. Rus kapitalizmi diye vurguluyorum çünkü sonraki yıllarda kapitalizmin bir de Rus çeşitlemesinden bahsedilmeye başlandı. Bazılarına göre Rus kapitalizmi kavçuk baronları denilen sömürge patronları benzeri zalim işverenler.
Hükümetin yerini almış devasa bir mafya. Herkesi kapsayan hırsızlık, ekonomik tıkanma, küçük bir azının görgüsüz lüks tüketimine karşın milyonlarca insanın yoksullaşması. Ben ibaret bir sistem olarak görüyorlar. Öte yandan ııı Leon Aaron gibi diğer bazı uzmanlara göre ııı bu çizdiğim kaba bir
resim ve gerçekleri tanımlamıyor. Böyle düşenenlere göre Rus kapitalizmi çelişkilerle mağlul olmakla birlikte giderek güçlenmekte Rus toplumuna az sayıda olsa ııı kaliteli katkılar sağlamaktadır. Rus kapitalizminin çok yeni olduğuna işaret ediliyor ve kaldı ki deniyor Rus kapitalizmin ekildiği toprağın türü çok farklıdır. Bir kere yeni Rusya’nın devraldığı
Sovyet ekonomik ve siyasi mirası çağdaş piyasa ekonomisinin işleyişini bütünüyle ters düşen bir mirastır. Ikincisi kapat kapitalizme geçiş ekonomik ve siyasi şartların çok ağır olduğu bir zamana denk gelmiştir. Uygar kapitalizmin gelişmiş ülkelerin kapitalizmini uygar kapitalizm deniyor. Uygar kapitalizmin ııı kurumsal, toplumsal ve
yasal nasıl yasal mesela ııı ticaret kanunu kontrat, tarafsız mahkemeler, ürün varlığı gibi yasal temellerinin atılmasına vakit kalmamış. Ekonomik kararlar üzerinde uzun boylu düşünülemeden alelace alınmak zorunda kalınmıştır. Üçüncüsü ııı Batı’da demokrasi özel mülkiyet ve kapitalizm yerleştikten yüzyıllar sonra gelmiştir. Ama Rusya’da bunun tam tersi oldu. Önce demokrasi
sonra kapitalizm gibi bir durum ortaya çıktı. Ve dördüncüsü Rusya’nın ııı bu yeni devrimi ııı kalipe eldiveni dedikleri türden devrimdi. Yani kapitalizm ııı komünizmden kapitalizme geçişte tek bir kurşun bile atılmadı. Sovyet nomenklaturası siyasi gücünü ekonomik güçle takas etti, sustu ve oturdu. Şimdi nomenklatura Rusça bir kelime
Türkçe karşılığını ekabir diye kullanabiliriz belki. Ama bu kelime uluslararası ııı litratürde komünist ülkelerin ayrıcalıklı seçkin bürokratlarını anlatmak üzere kullanılıyor. Nomenklatura devletin idare ede geldiği varlıklarını kendi üstüne geçirdi. Fiyili sahibi oldu. Böylece Rus ulusal servetinin yönetimi ülkenin ekonomik hakim sınıfının yani sanayi nomenklaturasının eline geçti. Şimdi yeni Rusya’da bir de Sovyetler ve Sovyetler öncesinden gelen dört yüz yıllık bir Çarist devlet baba geleneği vardı. Ve hükümetler bununla halleşmek zorundaydılar. Nedir devlet baba geleneği? Şöyle burada siyasi otorite
sadece ulusun ekonomisini değil, bireylerin mülklerini de idare eder. Bu Çarlık lisesinde böyleydi. Daha sonra boğuşelikler devraldığında özel mülki tümüyle ortadan kalktı, kavramıyla birlikte ortadan kalktı. Ve devlet baba sistemi daha da iyi yerleşti. Devlet baba sisteminde Rusya’da Rus devletiyle Rus halkı arasında ııı toplumsal kontrat diyebileceğimiz bir mutabakat olmadı. Yani Rus vatandaşları Rus devletini bir baba, bir patron olarak görmeye kurgulanmışlardı ve hiçbir zaman ııı birlikte ııı yaşayacakları birlikte varlıklarını arttırabilecekleri bir ortak olarak görmediler. Yasalara devletten babalarından korksullukları için uyuyorlardı. Ve yasaları özgür iradeleriyle kabul ettikleri toplumsal kurallar olarak kabul etmek gibi bir alışkanlıkları da yoktu. Yine ııı Lyon Aaron’a göre bu salkı o kadar uzun yıllar öylesine aksız, öylesine akıl dışı yasalarla yönetilmişlerdi ki sosyalist sistemin çökmesiyle birlikte adeta zincirlerini kırdılar ve birkaç yıl içinde hiçbir kurallar olmayan bir ulus olup çıktılar. Ve reisellikleri yırtıcılığa dönüştü deniyor. Özel alanlarını kıskançlıkla korurlarken çıkarlarını her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmenin peşine düştükleri söyleniyor. Ve devletle ilişkileri bir yandan mutlak bir bir bağımlılık öte yandan devlete içerleme, güvenleme, hatta husumet
duymak şekilde gelişiyor. Sadece devlete de değil herhangi örgütlü bir siyasi gücede aynı duygularla yaklaşıyorlar. Ünlü bir Rus siyaset sosyalı İgor Kriyamkin’in demesiyle komünist ortakçılık başkasını hak tanımayan bireyserliğe dönüşüyor. Şimdi anlatı geldiğim bu ruh halinin
konumuz açısından önemi şu Rusya’da bu ruh hali kamuya ait olan varlıkların yağmalanmasıyla sonuçlandı. Yeni yeni güçlenen hırslı ve yoksul ııı Rus girişimcileri devletin satın alınmaya hazır bürokratları tarafından temsile edilen zenginliklerini el attılar, lisanslar, kodalar, krediler aracılığıyla yağmalamaya koyuldular. Yolsuzluk ve organize suçunda böyle ortaya çıktığı iddia ediliyor. Ve tabii anlaşılan ııı ne Rusya kadar zengin bir başka devlet var bu bağlanda ne de ııı yeni yetme Rus girişimcileri kadar fitursuz kapitalistler. Bin dokuz yüz doksan bir de bütçe açığı gayrisafi milli haslanın yüzde yedi buçuğunu bulmuştu. Vergi kaçığa dev boyutlardaydı. Devletin harcamalarını kısması tasarrufa yönelmesi var olan sistem içinde büyük karar da güçtü. Şöyle düşünelim ııı büyük Rus ordusunun masrafları bir yana milyonlarca sanayi işçisinin ücretlerini de devlet. Bütçeli bütçesinden ödüyordu. Dahası yine ııı Sovyetlerden kalma bir ııı miras gereği devlet vatandaşlarımız
kira elektrik, su, telefon, ısınma gibi ııı masraflarına katkıda bulunuyordu. Bu katkıda dersen derken ııı neredeyse tümünü ödüyordu çünkü ortalama bir Rus ailesinin bu masraflara katkısı sadece yüzde üçtü. Yüzde doksan yedidesi devlet tarafından ödeniyordu. Öyle ki bu masraflara giden para ııı Rus savunma masraflarının harcamalarının üzerinde bir rakamdı. Bir yandan ölümcül yara almış sosyalist sistem öte yandan işlemeyen kapitalist sistem. Rusya bu ikisi ikisin arasında kaldı. Ekonomi yüzde on üç küçüldü. Bütçe açıkları yüzde otuz büyüdü. Hazine boşaldı. Rubre değer kaybetti. Yüzde seksen altıya varan değer kaybı. Emtasyon yüzde yüz otuz sekize tırmandı. Döviz yoktu.
Ticaret ancak takas şeklinde sürdürülebiliyordu. Rus Dış Ticaret Bankası Müneşe Komen Bank ifrasını ilan ettiğinde tarih ekin bin dokuz yüz doksan bir. Acil önlemler paketinin birinci maddesi fiyatlarının serbest bırakılması ikincisi özelleştirmeydi. Birincisinin nedeni belli. Ürünlerin gerçek
fiyatlarının pazarda ars talep dengeleri uyarınca saptanmasını imkan tanımak ve böylece üreticilerin önlü görmelerini sağlamak. Özelleştirme ise özelleştirmeyle yapılmak istenilen ise Rusya’nın çökmüş oturan dev sanayiyle tekrar harekete geçirmek. Ve özelleştirme iki etapta ele alındı. Bunların birincisi bin dokuz yüz doksan iki doksan beş ikincisi bin bin dokuz yüz doksan beş doksan altı yıllar arasında yapılan özelleştirmelerdir. Şimdi tecrübesizlikten doğan hatalar bir yana, suistimanlar bir yana. Rusya’da mahalleler dahil her şey devlete ait de. Yüz kırk dört milyon nüfuslu bir ülkede bir mahalle nasıl özelleştirilir? Diye düşünürsek bunun nasıl dertli bir iş
olduğunu anlarız. Daha sonra her şey herkese ait olduğundan bir mahalledeki bir evin ülkenin nüfusu kadar sahibi olduğu şekilde anlayış vardı. Ve öyle zamanlar oldu ki Ruslar yüz çoluk çocuk yüz kırk dört milyon herkese ortaklık belgesi dağıtmaya çalıştılar. Tabii içinden çıkılmaz bir hal aldı. Böyle olunca özelleştirilecek kurumları eski yöneticilerine verip kurtulmak evlayıdır. Öyle yaptılar. Bu defa da işletmecilikten uzak yakın nasibini almamış bürokratların yönetim kurulu başkanı oldukları şirketimsi şeyler ortaya çıktı. Bu eski müdür yeni işletmecilerin özelleştirmenin asıl amacı olan verimliği sağlamaları ise tabii ki mümkün değildi. Hükümet bu defa satmaya kalkıştı. Onu deneyeyim dedi. Eee ve satışa en iyi durumda olan kamu şirketlerinden başladılar. Bu bin dokuz yüz doksan beş doksan altı döneminden bahsediyorum. Ancak eee yabancı sermaye ülkenin halinden ürkmüş durumdaydı. Karmışa’dan ve enflasyondan ürkmüş durumdaydı. O bakımdan eee uzun boylu eee istemediler şimdi bu satılan malları almayı. Bütün yandan da yerli sermaye zaten yok gibiydi. Ihaliye çıkarılan şirketler değerlerinin çok altında. Üstelik eee siyasi nüfusunu en iyi kullanılanlara gitti. Sabır taşan yelçisin başbakan Şarno Mirdi’nin bakanlar kulunu
azletti. Yerine adı hemen hiç duyulmamış Kriyankoyatat. Yirmi üç part bin dokuz yüz doksan sekiz. Bin dokuz yüz doksan sekiz Mart’ı aynı zamanda Güney Asya kaplanlarının kaynadığı tarih. Bir de üstüne petrol fiyatları düşünce piyasalar biz bütün karıştı. Öyle ki Rusya’nın en büyük petrol şirketlerinden birisi olan Rosneft yirmi altı Mayıs’ta satışa çıkarıldığı zaman alıcı bulamadı. IMF’nin altı yüz yetmiş milyon dolarlık bir krediyi serbest bırakması da işleri düzeltmeye yetmedi. Borsa düşmeye devam etti. Bin dokuz yüz doksan sekiz Temmuz’unda ularıslar arası piyasalardan yani özel finansman şirketlerinden yirmi iki milyar altı yüz milyon dolar bir para bulundu. Bunu
IMF’nin on bir milyar iki yüz milyon dolarlık kredisi izledi. Bu paralar Ufuk’ta görününce borsa yükseldi. Ancak bu defa da ünlü uluslararası yatırımcı George Soros’un demeci patladı. Soros Rusya’nın Rubly’i divalü etmesi gerektiğini söylüyordu. Peki kim George Soros? George Soros Soros
yatırım işletmesi ismi şirketin sahibi. Güneydoğu Asya’dan Avrupa’ya, Latin Amerika’ya kadar dünyanın dört bir tarafında milyonlarca dolarlık yatırım yapan bir adam. Bu konumu nedeniyle de dünya para piyasalarında söz sahibi bir demeci piyasaları harekete geçirmeye ulusal paraları değerini düşürmeye veya yükseltmeye yetiyor. Kendisi bin dokuz yüz
otuz Macaristan doğumlu bin dokuz yüz elli altıdan itibaren de Amerikan vatandaşı. Krizin patladı bin dokuz yüz doksan sekiz yılında Soros’un bir milyar doları Sivayazid Nest isimli bir telekomunikasyon şirketinde bağlıydı. Nitekim aynı yılın Ağustos’unda Soros kuruluşları Rusya’daki yatırımlarından iki milyar doları batırdıklarını ilan ettiler. Şimdi ııı bu George Soros’un Rubly’nin divalü
edilmesi gerektiğine dair demeci ııı borsanın çakılmasına yetti. On üç Ağustos. Başbakanın hazinenin iyi durumda olduğunu açıklaması yetmedi. Giyatsinin Rubly’e asla divalü etmeyeceklerini söylemesi hatta yemin etmesi de yetmedi. Zaten ııı Giyatsinin yemininden dört gün sonra on yedi Ağustos’ta hükümet Rubly’nin değerini düşürmek zorunda kaldı. Ayrıca bankaların yabancı lara olan borçlarını doksan gün vadeyle ertelemelerini de istedi. Basın ayağa kalktı. Giyatsin Rubly’yle beraber kendi değerini de divalü etiyorlardı. Ekonomi başlanışmanı istifa
etti. Rus halkı ellerindeki rubleleri dolara çiğmek üzere koşuştu. Giyatsin bu sefer Kriyankoyu azletti. Şenemirden’i yeniden başa getirdi. Ama bu harekette ııı Rubly’i son dört yılın en büyük değer kaybına uğramaktan alakoyamadı. Bir
defa Giyatsin’de Şenemird’in kırk milyar dolar bulan iç borçları ertelediklerini ödemesine ertelediklerini ifade ettiler. Bu tabii fiilen ııı bu borçları ödemiyoruz anlamına geliyordu. Ertesi gün Merkez Bankası rezervlerinin eridiğini bundan böyle Rubly’i desteklemeyeceğini açıkladı. Rubly bir daha değer kaybetti. Rus halkı tasarruflarını kurtarmak için bankalara doluştular. Dükkanlar mallarının fiyatlarını yeniden değerlendirmek, belirlenmek üzere kapandılar. Bu arada Yeltsin’de kapandı. Iki gün Cumhurbaşkanı işe gelmedi. Merkez Bankası da hiçbir işlem yapmayacağını ifade etti.
Bin dokuz yüz doksan dokuzda petrol ve maden fiyatları arttı. Tabii ki Rusya’dan bağımsız olarak arttı. Ama ııı bu arttı ııı değeri düşük. Iğracatın yükselmesine yardımcı oldu. Ve durum bir yıl öncesine göre az da olsa bir gelişme gösterdi. Buna rağmen bin dokuz yüz doksan dokuz yılı gayrisafi milli hastası bin dokuz yüz doksan yılı gayrisafi milli hastasının sadece yüzde elli dokuzudur. Yani dokuz yıl içinde Ruslar ııı yüzde kırk geriye düşmüşlerdi gelir olarak. Rus Devlet Estatistik Komitesi ııı rakamlarına göre sanayi ürünlerindeki düşüş yarı yarıya’dır. Bin dokuz yüz doksan üretiminin yüzde elli beşi yani yüzde kırk beşlik
orada da bir kayıp var. Fakat diğer bazı kaynaklara göre de ııı bunlar imsel rakamlar ve esas kayıplar bundan çok daha yüksekti. IMF tabii başından beri devredeydi ııı bin dokuz yüz doksan dokuz krizinde ııı daha da ııı yakından devredeydi. Ve her zamanki gibi ııı bir dizi yeni yasa çıkarılmasını istedi. Onların istediği bu yasaların çıkarılması doksan
dokuz Temmuz’unu buldu. IMF bunun üzerine dört küçük milyar dolarlık bir krediyi vermeyi kabul etti. Ama dediğim gibi ııı bu Rusya’nın IMF’den aldığı ilk kredi değildi. Ve dolayısıyla bu para öncelikle aldığı diğer kredilerin kapatılmasına gitti. Yani daha önceden ııı anlattığımız gibi ııı IMF muhaliflerinin bir borçların yenilenmesi
dedikleri durumdur bu. Yani eski borcunuzu kapatabilmek için yeniden borçlandığınız durum. IMF ayrıca yeniden yapılanmayı şart koştu. Ve iki bin ııı yılında ııı Rusça bu yeniden yapılanma meseleleriyle uğraşıyordu. Ve tabii bu diğer bir anlamda dört yüz yıllık bir geleneğin yeniden yapılanması demek. Dolayısıyla Fevkalada zor ve ağır işleyen
bir makinizma. Son bir not yine iki bin yıllı itibariyle Rusya’nın borcu on beş milyar dolardan fazla IMF’ye ve bu
IMF’nin herhangi bir ülkeye verdiği en büyük borç.
İlk Yorumu Siz Yapın